Malum kurumlara, fuzulî devlet binalarına para harcayacağınıza vergilerimiz bir işe yarasın artık. Kendimizi bildik bileli belediyeler bu sorunları izlemekle yetiniyor, daha fazla geciktirmeden bunların bir çaresine bakılmalı!
Bunları söylemekten dilimizde tüy bitti, ama üstüne gitmeyince de olmuyor.
1930'ların sonunda başladı ve sonrasında önü alınamadı. Yetkili kişiler önlem almamaya devam ettikçe de daha uzun yıllar ceremesi çekilecektir.
Gel de adres tarif et şimdi. 'Şurdan sağa dön, sonra sola, 100 metre git, tekrar sağa...' derken başladığınız yere dönüyorsunuz. Labirentten farkı yok.
Binalar deseniz -başta TOKİ olmak üzere- gri, estetik yoksunu tasarımlarla yapılmaya devam ediliyor. 😔
Şu sorun nedeniyle boşa giden vaktimize mi, zıplayan sinirlerimize mi, bu kadar pahalıyken harcadığımız benzine mi üzülsek bilemiyorum.
Şehir merkezine gidip de arabanızı park edecek bir boşluk bulmak mümkün değil artık. Mecburen uçuk fiyatlar verip otoparka bırakacaksınız ya da değnekçilerle uğraşmak zorunda kalacaksınız. Şehir merkezini geçtim kendi evinizin önünde bile yer bulamıyorsunuz artık.
Şehirler koca bir umumî tuvalete döndü, tebrikler. 👏
Sokaklar daraldıkça ruhumuz da daraldı, üstümüze üstümüze geliyor o duvarlar. Pencereden baktığımızda biraz geniş bir alan göremez hale geldik. Bu yüzden milyonlarca kişinin evine güneş ışığı bile girmiyor, depresif olup çıktık. 😕
Her yıl da 'Bu afetler 40 yılda bir yıl oluyor, yapacak bir şey yok' diyebiliyorlar maalesef.
Yeni yollar yapmak yerine metro ağını genişletin, tek çare bu artık.
Büyük devlet olmak ekonominin büyüklüğüyle sağlanmıyor, bu gibi sorunları halledince sağlanıyor.
Yolda yürürken Super Mario gibi hissetmeye başladık engel aşmaktan. Bakalım bölüm sonu canavarı ne zaman karşımıza çıkacak...
Asfalt üstüne asfalt yapmaktan yollar pencereye dayandı. Yeni yol yapılmasının ardından çok geçmeden o yol bir şekilde kazılır ve böyle bırakılıp gidilir. Harcanan paraya da emeğe de yazık. En çok da bizim göz zevkimize yazık.
Antik Yunan'da bile insanların buluşma yeriydi tiyatro gibi kültürel mekanlar. Şimdi gittikçe seyreldi bu gibi yerler. Birine gidebilmek için dağlar, tepeler aşmak gerekiyor.
Bu gidişle 10 yıl sonra kadar Uzak Doğu'nun kimi bölgelerinde olduğu gibi maske takarak dolaşmak zorunda kalacağız. 😷
Ciğerlerimizi söken ciğersizler yüzünden şöyle rahat bir nefes almak için kaçabileceğimiz bir ortam kalmadı.
Şehri güzelleştirmek için fıskiye eklenir birkaç tane, etrafına da menekşeler... Tadımlık güzellik!
Kilometrekareye düşen abuk subuk heykel sayısında dünya birincisiyizdir muhtemelen. Şunların yerine ülkeye yararı dokunan, gelecek nesillere ilham olacak bilim insanların heykellerini koyun en azından.
'Belediyeniz sizin için çalışıyor'muş; yersen!
özellikle yurtdışı görmüş insanlar daha iyi farkına varıyor orada gidip şehir estetiğini görünce döndüğünüzde bizim caaağnım istanbul dediğimiz şehrimizin aslında estetikten yoksun karmakarışık düzensiz bi şehir olduğunu.bizimkiler sanıyor ki ortadan deniz geçince köprüye ışık takınca ondan güzeli yok.en basit ayrıntılardan misal vereyim adam italyada bi aydınlatma diğerini bile bizimkiler gibi sopanın ucunda ışık gibi koymuyor işlemeli estetik bi direk yapıyor,apartmanlar desen her şehrin kendine has bir mimarisi dokusu var.kaldırımlar desen öyle gri beton atıp gitmiyor adam..özellikle ızgara biçimli şehir sistemlerine bayılıyorum cadde cadde ayırıyor heryeri kolayca buluyorsun.avrupada şehirlerin bir başmimarı olur ve şehre dikilecek her binadan haberi olur mimarisine onay verir yada vermez bizdeki gibi her müteahhit kafasına göre iş yapamıyor.
allahtan eskişehirde burdakilerin hepsi yok kalanalrda yok denecek kadar az ama genede yetersiz