Duygularınızı ifade etmenin birçok yolu var. Fakat aramızda bu duyguları ifade edemeyen insanların olduğunu biliyoruz. Kendi içinizde bastırılmış duyguların ne gibi sağlık problemlerine yol açabileceğine ve nasıl kurtulacağınızı gelin hep birlikte bir göz atalım...👇
Bazı insanlar duygularını kendi içinde yoğun yaşıyor olabilir. Ve daha da kötüsü bu duyguları dışa vuramıyorlar. Bu da sağlık açısından olumsuz etkilere neden olabiliyor. Örneğin öfkeli veya üzgün olduğunuzda beden diliyle ya da davranışlarınızla bunları belli edebilirsiniz. Fakat herkes öyle değil.
Bastırılmış duyguların vücudun belirli bölgelerinde titreşimlere sebep olduğunu söyleniyor. Bastırılmış bu duyguları serbest bırakmazsak yarattıkları enerji içeride sıkışır ve kas ağrılarına ve diğer hastalıklara yol açabilir. Zihin ve beden terapisti Kelly Vincent, bastırılmış duyguları vücuttaki serbest enerji akışını engellediğini vurguluyor.
Örneğin mutluluk midede ve bağırsaklarda bulunan kaslarımızı etkiler. Bu yüzden mutlu olduğumuzda 'midemde kelebekler uçuşuyor' cümlesini kullanmamızda hiç sakıncası yok.
Belki de kendimizi üzgün hissettiğimizde bir şeylere yumruk atma dürtüsünün nedeni budur. Yukarda bahsettiğimiz gibi vücuttaki enerji birikebiliyor ve öfkeliyken en çok kollarda yoğunlaşıp onu serbest bırakma ihtiyacı hissedebiliyoruz. Bastırılmış öfke duygusu kalp hastalığına ve zayıflamış bir bağışıklık sistemine de yol açabilir.
Korktuğumuzda vücudumuz savaş ya da kaç tepkisi verir. Bu da kaslarımızı herhangi bir harekete hazırlamaya yardımcı olur. Bu esnada salgıladıkları bazı hormonlar kalp ve akciğerdeki hareketi de artırır. Aynı zamanda sürekli korkmak hafıza kaybına ve ve kronik strese girmenizi yol açabilir.
Araştırmalar, depresyonun beyindeki fiziksel işlevini kötü etkileyebileceğini ve baş ağrısı gibi sorunlara yol açabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda bastırılmış üzüntü duygusu bazı şeylere karşı olan ilginizi de azaltabileceğine ve eskisi gibi zevk alamayacağını gösteriyor.
Korku gibi bu duygu da adrenalini tetikleyip daha hızlı nefes alıp vermemizi sağlar. Böylece beynimiz daha fazla oksijen alıp algılanan bir tehdide hazırlanabilir. Kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı ve mide bulantısı, anksiyete atağının belirtiler arasına girer. Bunun yanı sıra sürekli anksiyete atağı geçirmek vücudun normal işlevini bozabilir ve bağışıklık sistemimizi zayıflatabilir.
Uzmanlardan birisi kıskançlığı “korku, stres ve öfkenin karmaşık bir duygusal karışımı' olarak tanımlıyor. Yani içinizdeki bu kıskanç canavarı çok fazla ortaya çıkarmak kalp hastalıklarına, adrenalin seviyelerinin yükselmesine ve muhtemelen uykusuzluğa neden olabileceği söylüyor.
Örneğin duygularınızı kabul etmek veya uzmanlardan yardım istemekle başlayabilirsiniz. ilk etapta duygularımızı anlamamız ve onlarla bağlantı kurmamız gerekir, böylece hangi çözümlerin bizim için uygun olacağını öğrenebiliriz.
Bu hareketler vücudun içindeki gerginliği ve enerjiyi serbest bırakmaya yardımcı olan hareketlerdir. Örneğin dans, esneme ve yoga gibi aktiviteleri sık sık yapmanız yardımcı olacaktır.
Miyofasyal gevşetme yöntemi, vücudun belirli kaslarına uygulanan tedavi yöntemidir. Bu bölgelere basınç uygulayarak ve gererek vücuttaki sıkışan enerjilerin akışını hızlandırmasında yardımcı olur.
Bu yöntem endorfin salgılamak için vücudun belirli bölgelerine ince iğnelerin yerleştirilir. Aynı zamanda stres ve kaygıyı hafifletmek için bu yöntem kullanılır ve belirli noktaları yerleştirilip tedavi edilir.