Duygusal ve fiziksel açlığı birbirinden ayırt etmek, duygusal yeme döngüsünü kırmak için önemli bir adımdır. Duygusal açlık, ani ve yoğun bir şekilde gelir, belirli konforlu yiyeceklere yönelir ve genellikle düşünmeden yemeye yol açar. Fiziksel açlık ise daha yavaş ortaya çıkar, çeşitli yiyeceklere yönelir ve yemek yerken daha bilinçli olmamızı sağlar.
Duygusal açlıkla başa çıkmak için, hissettiğiniz açlığın kaynağını belirlemeye çalışın. Duygusal açlık, midede değil, zihinde yer alır ve belirli tatlar, dokular ve kokulara odaklanır. Fiziksel açlık ise, karnınızın guruldaması veya midenizde sancı gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir.
Duygusal açlık, doyduğunuzda bile tatmin olmaz ve sık sık aşırı yemeye yol açar. Fiziksel açlık ise, karnınız doyduğunda tatmin olur ve daha fazlasını istemez. Duygusal açlıkla başa çıkarken, yemek yedikten sonra pişmanlık, suçluluk veya utanç hissetme olasılığı daha yüksektir. Fiziksel açlığı giderirken ise, vücudunuza ihtiyacı olanı sağladığınız için bu duyguları yaşama ihtimaliniz düşüktür.
Duygusal yeme döngüsünü kırmanın anahtarı, duygusal ve fiziksel açlığı ayırt etmeyi öğrenmek ve bu bilgiyi sağlıklı yeme alışkanlıkları geliştirmek için kullanmaktır. Bu şekilde, duygularınızla başa çıkmak için yiyeceklere başvurmak yerine, daha sağlıklı ve sürdürülebilir yöntemlerle baş etmeyi öğrenebilirsiniz.
Stres altındayken kendimi yemeğe veriyorum.dizginlemem gerekir bu bilgiler inşallah bana pusula olur