Yapılan araştırmalar gösteriyor ki yüzümüzdeki ifadeler duygularımızı açık bir şekilde ortaya koyuyor.. En azından göstermek istediğimiz şeyi karşı tarafa yansıtıyor. Gururlu bir yüz ifadesi kararlılık sağlıyor ve bir problemi çözerken daha çok uğraşılması için motive ediyor. Eğer omuzlarımızı sarkıtmış bir şekilde oturup yavaş ve alçak sesle konuşuyorsak üzgün hissediyoruz.
Öfke kontrolü için Budizm, yüzümüzü rahatlatmak için kendimizi zorlamamızı ve sesimizi yumuşatmamızı tavsiye ediyor. Böylelikle içsel durumumuzun, dışarıdan göründüğümüz hale geçeceğini ve öfkemizin dağılacağını söylüyor. Aynı şekilde moda tasarımcısı Oscar de la Renta da dış güzelliğimizi artırırsak bunun içimize de yansıyacağını belirtiyor.
Sonuç olarak duygusal hayatlarımıza bakıp duygularımızın kontrolümüz dışında olduğunu düşünmek, kontrol edilebilecek olan kötü davranışlara eğimli olmamıza yol açıyor. Bunun yerine yapılması gereken, ''Duyguların esiri olmuş'' gibi hissetmeye son vermek ve sorumluluk almak olacaktır.
duygular hislerimizden sonrasını okumadım
Duyguları bilmem ama duygusal insanların bi olaya asla tarafsız ve akılcı bakamadıkları bi gerçek. Bi olaya tamamen tarafsız bakabilmek, onu olduğu gibi artılarıyla eksileriyle görebilmektir. Tarafsızlık, her açıdan empati kurabilmektir. Bi olaya kuşbakışı bakar gibi her şeyi görebilmektir. Çok önemli bi yetenektir yani. Bi olaya tarafsız bakabilmek, adil olmaktır. Herkes için adaleti sağlamaktır. Herkese aynı mesafede olmaktır. Duygusal olduğumuz için yüzyıllardır durduğumuz yerdeyiz. Bu yüzden gelişemiyoruz. Bu yüzden bizi geçip gidenlerin tozunu yutmak zorunda kalıyoruz. Sadece duygularımızı birazcık bırakıp artık aklımızla düşünmemiz gerekiyor. Bişeyi aşırı sevmeyi, bişeylere aşırı bağlanmayı bırakmamız gerekiyor. Allah'ın tavsiyesi de bu değil mi zaten? "Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez." Ama önce şu lanet duygulardan artık birazcık kurtulmanız ve olaylara pragmatik yaklaşmanız lazım.
Duygular saçma ve anlamsızdır.Basit biyolojik olaylar.Ama şu da bir gerçek ki ne düşündüğümüzü o an hissettiklerimiz belirler.Kendimden örnek veriyim:Birine aşıkken onu yaşama amacı sanardım ama şimdi öyle bir his yokken hayat anlamsız basit yaşasın apateizm yaşasın nihilizm yaşasın anarşizm yaşasın halkaların kardeşliği