Zamanı geri alamayız, aile bireylerimizle kurduğumuz farklı düzlemlerde ki sağlıklı veya sağlıksız bağları değiştiremeyiz ama bununla ilgili çeşitli pratikler yapabiliriz. Mesela topluluk arasındayken, etrafınızda ki herkes eğlenip sohbet ederken, siz içinize mi dönüyorsunuz? 'Ben niye böyleyim, nasıl gözüküyorum, saçım düzgün mü, dişimde bir şey var mı, ben neden bu insanlar gibi gülemiyorum?' gibi düşüncelere mi girdiniz? İşte iç duyumlama özelliğiniz yükselmiş. Sonrasında dış duyumlamayı yani dışarıya dönmeyi tercih edebilirsiniz. Kafanızın içinden çıkarsanız ve etrafa doğru konuşmalarınızla açılırsanız; sorular sormaya, cevaplar vermeye, konuşmaya, kendinizi ifade etmeye başlarsınız ve oradan çıkarsınız. Bunlarla ilgili sosyal hayatınızda pratikler yapabilirsiniz. İnanın o kadar zor değil. Sadece kafanızın içinden çıkmayı deneyin.
Güven ve oksitosin hormonu
Şu açık ki, biz kendi türümüzden olanların yani diğer insanların, nasıl hareket edeceğine dair varsayım ve öngörülerde bulunarak duygular üreten canlılarız. Bu kaynaktan gelen duyguların da sağlıklı işlemesi ve tahmin edilebilir olması için başka insanlarla bağ kurma yoluna gidiyoruz. Bunu seviyoruz ve hatta biraz da bunun için yaşıyoruz. Oksitosin, bağ kurduğumuz insanların hareketlerini öngörmemizi ve güvenmemizi sağlıyor. O insanlar üzerinden sağlıklı bağlanmaya ve dolayısıyla sevgi, güven, sakinlik ve kendimiz olmak gibi sağlıklı duygu durumlarına ulaşabiliyoruz. Tek eşlilik, sevgililik veya evlenme olgusu da bu güven molekülü üzerine kurulmuştur. Daha sağlıklı sosyal bağlantılar, akrabalık, dostluk, empati, en güzel örneklerinden biri de hayvan sevgisi de aynı sebeplerden ve molekülden kaynaklanır. İnsanlara da hayvanlara da sarıldığımızda oksitosin salgılarız, güvende hissederiz ve rahatlarız.
Duygularımızı tanımlamanın, kavramanın ve tam anlamıyla yaşamanın en büyük önemi, duygusal zenginliğimizi arttırmaktan geliyor. Bilincimizi arttırıyor ve bu dünyada bize yaşama aşkını daha çok aşılıyor. Burada gözden kaçırmamız gereken şey ise başka insanların duyguları ve bunları paylaşmak her ne kadar bizi zenginleştirse de, herkesin kendi yolculuğunda olduğunu unutmamak ve duygusal öngörülerimizi dengelemek.
Okumanıza çok sevindim, teşekkürler.
Bu arada bizi her yerden takip edin hadi.
Bildirimleri de açıverin.
Teşekkürler 😊
YouTube
Instagram
X
Tiktok
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio