2021-2022 eğitim öğretim yılının hazırlıkları tüm okullarda başladı; ekranlarımız okul isimleriyle doldu; bursluluk sınavları çoktan ve ilk başladı (!), indirim teklifleri başladı, kampanyalar başladı, ilanlar başladı… Ve okul seçiminde de yeni bir dönem başladı. Anne babalar da öyle bir 2020-2021 yaşadı ki kayıt dönemi ve özel okulculukta kendi miladını yaşıyor.
Pandemi dönemini minimum zararla tamamlamak her organizasyon gibi eğitim organizasyonunun da yaşamsal bir parçası. Tabi zarar var zarar var. Eğer zarar salt eğitim işletmesi zararı ise anne-babalarla barışmak önemli çünkü duyurmak istedikleri sesi duymamak ya da bu sesi kısmak en kolay metodumuz oldu. Özel okul velileri 2020-2021’den değil (sonuçta onlar da biliyorlar bu yılın bir açık bir kapalı eğitim zamanları karmakarışık olmasına hiç kimse hazır değildi) ama 2021-2022 listelerinden üzüntü duyuyorlar. Herkes biliyor ki aile ve okul bütçesi bir olmazsa ve aile ve okul birbirini var etmek üzere orta yolu bulursa ikisi de ayakta kalacak. Aksi takdirde ya okul kapanacak ya anne-baba özel okula küsecek.
Okul seçiminden önce en önemli başlangıç noktamızın okul-ebeveyn diyaloğu olduğunun altını çizerek, bundan sonraki süreçte anne-babalar okul seçiminde neleri baz alarak ilerlemeli konusunda anne-babalar ve tabi ki okullar için bir listemiz var. Odağımız “Okulumuz bu yüzyılın okulu mu?” arayışı.
Artı not ise şu: O kadar bilinçli ve sorgulayıcı olmalıyız ki böylece hem arayışımız görüşme yaptığımız okulun yenilenme sürecini etkilemeli hem de bu süreç iyileştirici bir diyalogun temellerini atmalı; sonuçta her şey çocuğumuzun dünyaya katılımı ile ilgili.