Duygu Özkan Kılıç Yazio: İş, Aş, Zihinsel Izdırap

Çarpa çarpa ne hissedeceğimizi bilmiyorum dediğimiz ama aslında ne hissettiğimizi en fazla bildiğimiz bir hafta daha ruhumuzun derinliklerine yerleşti.

Eminim sizin de  zihin akışınız duygu çarkındaki en sisli dalgalanmalarla bütünleşmiştir.

Kalbinizin, vücudunuzun ve düşüncenizin aynı anda kara deliğe nasıl çekildiğini de görmüşsünüzdür.

Sokak hayvanlarımıza işkenceler,

Çocuklarımızın bedenlerine yönelik tehditleri,

Kadınlarımızın cinsel saldırı altındaki geçmişleri,

Çocuklarına sağlık arayan anne-babalarımızın çığlıkları,

Vatandaşlarımızın emeklerinin sıfırlandığı bütçeleri,

Çalışanlarımızın alın terlerinin hayatta tutamadığı nefesleri,

Ve bize kalan o kısacık unutulmayacak iki kelimeyi:

İş, Aş…

Hangisinin üstesinden gelebileceğiz?

Hangisinin gerçekliğini bile bile uzaktan devam edebileceğiz?

Anne-baba olmanın,

Hayvan olmanın,

Kadın olmanın,

Erkek olmanın,

Çocuk olmanın,

Çalışan olmanın …

Herhangi bir kimlikte

Herhangi biri olmanın

Hiç fark etmeksizin zihinsel ızdırabı var…

O yüzden bilmek gerekir;

Sizin kim olduğunuzun önemi yok,

Yaşananların kime olduğunun büyük bir önemi var.

Güven çemberine hiç giremeyen bir yaşam döngüsü var etrafımızda.

Oluşmayan her güven çemberinde ise

travmatize edilmiş çocukluk yıllar,

hayvani duygularla dolu sokak adımları,

sesi kısılmış tacizlerle dolu insanlık dışı popülarite

büyük bir ülkenin nefes almakta zorlanan çocukları

hesap kitapla, vergiyle borçla kaybolmuş helal kazançları

ve bize kalan

ve 

sorun olmaktan kalktı diyemeyeceğimiz

o kısacık iki kelime; İş, Aş

Haber almaya korktuğumuz,

Haber vermeye korktuğumuz

Her şey haber oldu

ve haberimiz yok gibiyiz.

Yaşamaya çalışmak ve

yaşamak arasındaki büyük farkta

hepimiz güven zeminini arıyoruz.

Büyüğe güven,

Küçüğe güven,

Erkeğe güven,

Kadına güven,

Çocuğa güven,

Hayvana güven,

İnsanoğluna güven,

Devlete güven,

Sağlık sistemine güven,

Bütçe yönetimine güven,

İş verenine güven,

İşin olmasa da aşının olacağına güven …

Güven! Bu tek kelime,

o kısacık iki kelime için gereklidir.

Şimdi

her şeyi 

geçiştirmeyin

ve son kelimelerin zihinsel ızdırap olmaması için

kendi etkinize güvenin.

Kalbinizin, vücudunuzun ve düşüncenizin nefes aldığı günlere…

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!