Duygu Özkan Kılıç Yazio: Eğitime Virüs Bulaşmasın

Yutkunuyorum.

İlkokuldaki sınıf öğretmenimi düşünüyorum, ya şu an beni bugün ben yapan değerleriyle bir sınıftaysa ve Covid-19’a karşı bir aşı mesafesi nedeniyle kendini yalnız ve savunmasız hissediyorsa diye…

Birden gözümün önüne okulun ilk gününden bu yana öğretmenlerim, dönem arkadaşlarım, ebelemece yakınlığındaki bağlarım, kat görevlileri, okulun kaloriferini yakan Remzi amca, kantindeki Serkan abi geliyor. Gözyaşlarıma engel olmam mümkün olmuyor.

Çünkü yeterince sesim çıkmıyor mu, ben ve vicdanım da mı izole olduk diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Çocuklarımız, sınav gençliğimiz, öğretmenlerimiz, okuldaki diğer büyüklerimiz… Dün, bugün, gelecek için açılsın diye ses olduğumuz okulların içindeler… Hepimiz için.

Okula hangi şartlarla geldiklerini bilmiyoruz,

Hangi ekonomik hikayelerini arkalarında bırakarak bize maskelerinin arkasından en gülümseyen cümlelerini kuruyorlar bilmiyoruz,

Okul binasının içine girdiklerinde bizim onların yanında yeterince olmadığımızı bir an olsun düşünüyorlar mıdır bilmiyoruz,

Okuldan çıktıktan sonra hangi önlemlerle evlerindeki hayatlarına devam ediyorlar bilmiyoruz…

Hastane kapıları sonuna kadar daha fazla kalp ritmi için hepimize, sorumsuzca sokaklarda olmaya devam etmemize rağmen açıkken,

Okullarımızın kapıları da sonuna kadar kalbimizin ritmini bulalım diye bu tabloya rağmen açıkken,

Okullarımız böylesine bilimsel bir yaşam döngüsünün parçasıyken,

Öğretmenlerimize ve okul çalışanlarımıza olan minnetimize bu aşı uçurumu neden?

Öğretmenden sınıfa, sınıftan okula, okuldan veliye, veliden aileye, aileden topluma büyük bir bulaşma hızının bu kadar yakınındayken eğitim camiasının aşı çığlığını yalnızca duyduğumuzu anlama yetimizi kullanarak

duyabiliriz.

Okullar kapalı olmamalı diye vurgu yaparken meğer en güvenli Covid tablosundaymışız.

Mutant virüs yokmuş, 40.000’leri günlük vaka sayısında görmemişiz ve yine de okulları kapalı tutmuşuz.

Şimdi ise çığırından çıkan bir tabloya gelmişken,

Dual bir mücadeleye dahil olmuşuz;

Öğrencilerimizi okullarda güvenle tutmaya çalışıyor

Öğretmenlerimizin aşısı için haykırıyoruz.

Çünkü; öğretmen aşısı demek yalnızca öğretmenlerin aşılanması demek değil.

Öğretmen aşısı demek;

Okulların açık kalması demek,

Çocukların sosyal-duygusal becerileriyle yaşaması demek,

Teşekkür ederim öğretmenim demek,

Bugünümü sana borçluyum öğretmenim demek,

Çocuğumuz senin sağlığınla sana emanet demek,

Ailemiz senin sağlığınla güvende hissediyor demek,

Fırsat eşitsizliği almış başını giderken sen sağ ol ki eşitliğe yaklaşım demek,

Anlat bana öğretmenim, iyi insan nasıl olur demek,

Eğitime virüs bulaşmasın demek…

Tüm öğretmenlerimize sonsuz minnetimle,

#öğretmenleraşıolmalıdır

Popüler İçerikler

Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Tebliğciler Yine Ortaya Çıktı: Bu Kez Milli Piyango Bileti Satıcısını Taciz Ettiler
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu