#1 Evet, bir kaç yıl önceye kadar amazon ormanlarının dünyadaki yaşam için gerekli oksijeni sağladığı düşünülüyormuş. Ama sonra amazon ormanının ürettiği oksijeni ormanda yaşayan böcek ve hayvanların, ve gece olduktan sonra ağaçların kullandığı anlaşılmış. Tek metreküp oksijen bile çıkmıyor ormandan dışarı. Okyanus ve denizlerde fotosentez yapan bir planktonun hayatın ihtiyaç duyduğu oksijeni ürettiği anlaşılmış. Zaman zaman denizler yeşilimsi mavi renge boyanır ya işte o tek hücreli canlı sayesinde nefes alıyoruz. Öyle kalabalıklar ki uzaydan görülebilen tek canlı bunlar. Öldüklerin de dibe çöküp okyanus tabanını yükseltiyorlar ve yaşam döngüsünün devam etmesini sağlıyorlar.
Netflix'te ki "Sıra Dışı Bir Kaya" belgeselini mutlaka izleyin. Nefes alabiliyor oluşumuzun, sıcaktan kavrulmayışımızın, soğuktan donmayışımızın, yüksek basınç altında ezilmiyor yada patlamıyor oluşumuzu gezegenimizdeki mucize denebilecek hassaslıktaki dengelere borçlu olduğumuzu gözler önüne seren, insanı düşünmeye sevk eden bir belgesel.
25
Pasif Kullanıcı
28.01.2020
Bu gezegende bu kadar tuhaf yaratıklar varsa başka gezegenlerde kimbilir neler vardır.
Ee peki #18'deki o yirmiyi aşkın duyumuz nelerdir?
#1 Evet, bir kaç yıl önceye kadar amazon ormanlarının dünyadaki yaşam için gerekli oksijeni sağladığı düşünülüyormuş. Ama sonra amazon ormanının ürettiği oksijeni ormanda yaşayan böcek ve hayvanların, ve gece olduktan sonra ağaçların kullandığı anlaşılmış. Tek metreküp oksijen bile çıkmıyor ormandan dışarı. Okyanus ve denizlerde fotosentez yapan bir planktonun hayatın ihtiyaç duyduğu oksijeni ürettiği anlaşılmış. Zaman zaman denizler yeşilimsi mavi renge boyanır ya işte o tek hücreli canlı sayesinde nefes alıyoruz. Öyle kalabalıklar ki uzaydan görülebilen tek canlı bunlar. Öldüklerin de dibe çöküp okyanus tabanını yükseltiyorlar ve yaşam döngüsünün devam etmesini sağlıyorlar.
Bu gezegende bu kadar tuhaf yaratıklar varsa başka gezegenlerde kimbilir neler vardır.