Duyduğunuzda Kanınızı Donduracak Tarihin En Acımasız İşkence Yöntemleri

İnsanlık geçmişten günümüze, bilim, güzellik ve sanat gibi konularda ilerleme kaydetti. Ancak bunun aksine tarihte kötülük, fanatizm, ve aşırı zulüm de yaşandı. Sizler için tüm zamanların en acımasız işkence yöntemlerini derledik. Buyurun...👇

1. 'Çözülme' işkence gören kişinin karnından uzunlamasına ve enine bir kesik ile başlayan en acımasız işkence yöntemlerinden biri.

Bu kesiklerle kişinin hayatta kalması için hayati organlar dışında karnın tüm iç organları tek tek çıkarılıyor. Organlar alınırken bir yandan da o kişiye gösteriliyordu. Bu da çektikleri acı kadar büyük bir dehşet yaratmayı başarıyordu. İşkence gören kişinin ağrıdan bayılmaması için, onu uyanık tutacak bitkisel karışımlar kullanılırdı.

2. 'Kafatası Ezilme' yöntemi tarihteki en kötü cezalardan biri. Bunu uygulamak için, insan aklının tasarladığı en korkunç işkence araçlarından biri olan, işkence gören kişinin başına takılan bir tür miğfer kullanılırdı.

Miğferde kademeli olarak sıkılan güçlü vidalar vardı. Belirtilerden ilki diş etlerinde kanama, ardından dişlerin birbirine çarpması, çenenin kırılması, gözlerin çıkması, kafatasının çökmesi ve beynin ezilmesiydi.

3. 'Mideye fare' yönteminde işkence gören kişinin karnının üstüne bir fare konur ve ardından, hiçbir çıkış yolu kalmayacak şekilde metal bir kovayla kapatılırdı.

İşkenceci, kovayı fareyi kaçmaya zorlayacak bir sıcaklığa ulaşana kadar ısıtmaya başlardı. Bu durumda farenin kaçmasının tek yolu kişinin midesinde bir delik açıp bağırsaklarından girmek olur. Tahmin edebileceğiniz gibi, acı tarif edilemezdir. Fare sıcaktan kaçmaya çalıştıkça kazmaya da devam ediyordu.

4. 'Kazığa Geçirme' şimdiye kadar icat edilmiş en çok bilinen, en kötü işkencelerden biri.

Yere büyük bir kazık saplamak ve ardından işkence gören kişiyi anüsten başlayarak kazık ağızdan çıkana kadar azar azar çivilemekle gerçekleşir. Bu işkenceyi çok ileri götüren tarihi figürlerden biri de 'kazıklı' olarak da bilinen III. Vlad'dı. 20.000'den fazla insanı kazığa oturttu ve Bram Stoker, Drakula romanını yazmak için ondan ilham aldı.

5. 'Demir Leydi', şimdiye kadar var olan en acımasız, en ıstırap verici işkencelerden biri.

İşkence aleti, Mısırlıların firavunlarını gömmek için kullandıklarına benzer bir lahitten oluşuyor, ancak küçük bir farkla, iç duvarlar işkence gören kişinin en acı veren yerlerine saplanan, onları öldürmeyen büyük metal sivri uçlarla dolu. Bir kez daha bu tür işkencelere başvurmayı alışkanlık haline getirmiş tarihi bir karakterle karşı karşıyayız: kana susamış Isabel Báthory. Macaristan'ın bu kontesi yaşlanmaya takıntılıydı ve genç bakirelerin kanının onu daha genç tuttuğunu düşündü. Bu yüzden çok sayıda kadını mekanizmaya kilitledi. 'Demir Leydi' onların kanını kuruttu ama aynı zamanda bu işlemi gerektiği kadar tekrarlamak için onları canlı tuttu. Beklendiği gibi, bu kadınların çoğu er ya da geç öldü. Kontes daha fazlasını aramak zorunda kaldı. Kalesine bitişik bütün köylerde arama yaptı.

6. 'Yahuda'nın Beşiği' en sapkın zihinlerin aklına gelebilecek bir başka ürkütücü yöntem.

Bu yöntemde, işkence gören kişinin cinsel organı hedef alan sivri uçlu bir tabureye oturtuluyor. İşkencenin derecesi, yan taraflara konan ağırlıklarla artırılıyor.

7. 'Göğüs Deşici' özellikle kadınlar için tasarlanmış tarihin en kötü cezaları listesine girebilecek bir yöntem.

Göğüs Deşici, dört sivri ucu olan, kıskaç şeklinde bir işkence aletiydi. Bunlar göğüslere uygulandı ve onları parçaladı. Roma İmparatorluğu döneminde büyük popülerlik kazanmış olan bu yöntem, reformasyon sırasında Engizisyon tarafından da kullanıldı.

8. 'Su İşkencesi' yöntemi tarihin en ağır cezaları arasında sayılıyor.

Bu yöntemde, kurban dikenli telle bağlanıp, kusmaması için ağzı bezlerle kapatılıyordu. Daha sonra mide patlayana kadar burun yollarından su veriliyordu. Mücadele, tellerin deriyi yırtarak içeri girmesine neden olurdu. Bu yetmezmiş gibi, mide şiştiğinde, işkenceci kurbanın midesini patlayana kadar tekmeliyordu.

9. 'Atla ezme' yönteminde kurbanın her uzvuna birer ip, diğer ucuna da bir at bağlanırdı.

Her at koşması için kırbaçlanırdı, böylece mahkumun bacakları ve kolları koparılırdı. Bu yöntem, genellikle cinayet işleyen kişilere veya kraliyet ailesini öldürmeye teşebbüs edenler için uygulanan, çok popüler bir kamu infazıydı.

10. 'Pirinç Boğa' yönteminde kişi, yanan bir ateşin üstünde bulunan içi boş bir boğa heykelinin içine koyuluyordu.

Ateş, metali aşırı derecede ısıtıyordu ve boğanın içindeki kişi canlı canlı yanmaya başlıyordu. Kurban, önce metalle kaynaşmış derisini kaybediyordu ve ölene kadar acı çekiyordu. Kurbanların çıkardığı inlemeler boğanın burun deliklerinden geliyordu ve ses boğanın kendisinden çıkıyor gibi görünüyordu.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yunan Mitolojisinde 12 Büyük Tanrıçanın Adları ve Simgeleri
Antik Mısır’ın Lanetli Firavunu Tutankhamun’un Sırlarla Dolu Mezarında Keşfedilen Gizemli Hazineler
İnsanların Nasıl Oy Kullandığına Bakarak Antik Yunan ve Roma'daki Demokrasi Anlayışına Işık Tutuyoruz

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
23.11.2022

Vahşi bir tür.

23.11.2022

Rahat dursalardı onlarda sakin olursan bişi yok…

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ