Düşünme Hakkına Sahip Çıkacağım: Kendim ve Başkaları İçin!

Demokratik hakları olan bir vatandaşın, toplumsal ve politik konularda düşünceleri olması son derece olağan değil mi? Seçme ve seçilme hakkı olan bir bireyin, bu haklarını kullanma konusunda bir duyarlılığı  ve seçimlerini hangi nedenle kimden yana yapacağına dair hiç değilse temel fikirleri olması gerekmez mi? Seçili iktidar ve muhalefetle ilgili eleştirilerinin ya da onlardan taleplerinin olması, kötü bir şey sayılabilir mi, buna imkan var mı?

Burada her nedense, eğer aynı tarafta olduğunuzu düşünmüyorlarsa "Sen işine bak!" diyorlar.

Genelde sanatçılara ya da ünlülere söyleniyor bu, muhakkak denk gelmişsinizdir. Şarkıcıysa, ressamsa, komedyense ve karşıt fikirde olduğu düşünülüyorsa, bir güruh tarafından 'Sen işine bak, komedini yap, filminde oyna, şarkını söyle' diyerek susturulmak isteniyorlar. Sınırları çarçabuk çiziliyor. Siyaset yapmakla suçlanıyorlar. Siyaset yapmak, bu topraklarda neden kötü bir şeymiş gibi lanse ediliyor, onu da hiç anlamıyorum. Bu ülkenin vergi ve oy veren, iş gücünü  oluşturan ve daha da önemlisi varlığıyla toplumun bir parçası olan herkesin, ülkenin dünü, bugünü ve geleceğine dair söz hakkı var ve daima olmalı. Ben bu hakka sahibim ve ona daima sahip çıkacağım. Hem kendim hem de başkaları için.

Sanatçı değilim ama ben de duydum, yalnızca bir vatandaş olarak hakkında düşüncelerimi açıkladığım toplumsal konularda acayip acayip şeylerle suçlandım.

Gerçekten insanı güldürecek türden şeyler. Son derece yüzeysel saydığım ve 'Herkes bu kadarını düşünüyor ve söylüyordur.' diye yorumladığım konulardı bunlar. Ancak benim gibi bir doktorun neden böyle konularla ilgilendiğinin merak edildiğini öğrendim. Benim gibi bir doktordan kasıt, iyi bir şey miydi neydi acaba, neyse... 

Beni geçtim, henüz lise öğrencisi olan kızımın  da bu ülkede olan biten hakkında fikri, bilgisi ve yaşayış dahli olsun isteyen bir anneyim ben. Böyle bir vatandaşım. Ailem de böyleydi. Yaşımın yettiği her şeyle ilgili konuşurduk. Aklımın ermediklerini sorardım, konuşurduk. Araştırmam için yönlendirirlerdi beni. Kimse gibi düşünmemi istemez, düşüncelerimi şekillendirmem için yüreklendirirlerdi. Bu ülkenin okullarında okudum, bu ülkenin hastanelerinde çalıştım, bu ülkenin iş gücünü oluşturuyorum. Bu ülkeyi, bu ülke için, bu ülkede düşünüyorum. Yalnızca mecliste mi olmalıyım bunun için? Geri kalanın işine bakacağı bir ortamda, yalnızca bir meclis dolusu insan mı düşünecek, konuşacak? Biz fikirsiz mi olacağız? Gerçekten bir insanın bir diğer insandan beklentisi bu olabilir mi, aynı ülkede aynı kaderi yaşarken? İyide de kötüde de beraberken, farklı olsak da birken? Sonsuza dek düşünmek ve düşündüğünü söyleyebilmek bir hayal mi? Lütfen olmasın.

Instagram

Twitter

Web

Popüler İçerikler

Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı