Düşünceye Kurşun İşliyor: Ülkemizde Yaşanan 15 Basın Cinayeti

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin açıkladığı rakamlara göre, bugüne dek Türkiye'de 64 gazeteci hayatını kaybetti... Geçtiğimiz haftalarda çıkan, Komiser Tahsin serisinin yeni kitabı Yüzüncü Haber de bu gazetecilere ithaf edilmişken; belli başlı isimleri yâd etmek istedik...

1. İlk gazeteci cinayeti 1909'da

Hasan Fehmi Bey, yazı işleri müdürü ve başyazarı olduğu Serbestî Gazetesi'ndeki yazılarında İttihat ve Terakki Yönetimi'ne getirdiği sert eleştiriler yüzünden 6 Nisan 1909'da vurularak öldürülmüş; Türkiye'nin 'ilk basın şehidi' olarak kayıtlara geçmiştir. Öldürüldüğü 6 Nisan günü ise 1996'dan bu yana 'Öldürülen Gazeteciler Günü' olarak anılmaktadır...

2. Derin devletin ilk infazı, 1914'te...

Lakabını, çıkardığı gazetenin adı olan 'Silah'tan alan; Hasan Tahsin Bey, Meşrutiyet'in ilanından sonra Selanik'te bu gazeteyi çıkarmaya başlamıştı. İstanbul'da da çıkarmaya heves edince; dönemin 'derin devlet'i Teşkilat-ı Mahsusa tarafından ilaçlı bir kahve ile uyutulup infaz edilmişti...

3. "Kuyucaklı Yusuf" dövülerek öldürülmüştü...

Daha ziyade, şair ve yazar yönüyle bilinen ancak çıkarttığı veya yazılarıyla destekte bulunduğu gazete ve dergiler yüzünden sık sık hapis cezasına çarptırılan Sabahattin Ali; kendisine konulan ambargo nedeniyle iş bulamayınca çareyi yurt dışına kaçmakta bulacaktı. Kendisine pasaport verilmediği için bir kaçakçıyla anlaşıp Bulgaristan'a gitmek üzere yola çıkan Sabahattin Ali, Milli Emniyet Hizmeti Riyâseti adına ajanlık yapan Ali Ertekin tarafından sopayla dövülerek öldürüldü. Ali Ertekin, dört yıllık hapis cezasına çarptırıldıysa da iki haftalık hapis sonrası çıkan af ile salıverilecekti... (2 Nisan 1948)

4. Mehmet Ali Ağca'nın sahneye takdimi...

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi; 1 Şubat akşamı iş çıkışında evine giderken Mehmet Ali Ağca tarafından uğradığı suikast sonucu aracının içinde kurşunlanarak öldürüldü. Suikastçı Ağca yakalandıktan sonra hapishaneden firar edecek, Papa'ya suikast düzenleyecekti. (1 Şubat 1979)

5. Katili milletvekili olan gazeteci

21 yaşında, çiçeği burnunda bir gazeteciyken Demokrat Gazetesi'nin adliye polis muhabirliğini yapan Recai Ünal; Fatih'te indiği ve bir yanında Fatih Emniyet Amirliği, diğer yanında MHP İlçe Binası'nın olduğu otobüs durağından kaçırıldı. İşkence edilerek öldürülen Recai Ünal'ı öldürmekten yargılanan İsmail Hakkı Parlak, Fransa'ya kaçtı. Cinayet zaman aşımına uğrayınca Parlak, ülkeye dönüp soyadını değiştirdi ve 1999 seçimlerinde İsmail Hakkı Cerrahoğlu ismiyle MHP'den milletvekili olarak seçildi.

6. "Pardon!"

Gazete Gazetesi muhabirlerinden Sami Başaran, Mardinli aşiret reisi Cemal Sincar ve adamları tarafından Aksaray'daki Sincar'ın ofisinde kurşunlanarak öldürüldü. İddiaya göre Cemal Sincar, kendisi hakkında yapılan haberlerden rahatsız olmuştu... Ancak Cemal Sincar hakkındaki haberleri Sami Başaran yazmamıştı...

7. İslami Hareket'in zirvesi...

Hürriyet Gazetesi'nde genel koordinatörlük görevini sürdürürken, yazdığı şeriat ve İran devrimi karşıtı yazıları nedeniyle 7 Mart 1990'da arabasına binecekken iki kişinin silahlı saldırısına uğrayan Çetin Emeç'in cinayetini İslami Hareket Örgütü Militanları üstlendi. Ancak olayın gerçek failleri hiçbir zaman tutuklanmadı...

8. Düşünceye yine kurşun...

4 Eylül 1990 gününün sabahında işine gitmek üzere arabasına binecekken öldürülen gazeteci-yazar Turan Dursun'un cinayeti, dört yıl sonra çözülebilecekti. İslami Hareket Örgütü'nden iki kişi hakkında tutuklama kararı çıkarılırken faillerin bir tanesi hiçbir zaman yakalanamadı.

9. Susurluk'tan öncesi...

Musa Anter; 20 Eylül'de Diyarbakır / Seyrantepe'de uğradığı silahlı saldırıda sol bacağına iki, kalbine ve kafasına birer kurşun sıkılarak öldürüldü. Anter'in yanında bulunan gazeteci-yazar Orhan Miroğlu da bu saldırıda yaralandı. Yıllar sonra, eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan, Anter'i JİTEM'in öldürdüğünü iddia etti. Keza dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'ın hazırlattığı Susurluk Raporu'nda da Anter cinayetini Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın planlayıp uyguladığı yer aldı.

10. Bir keskin kalem, bir kırık gözlük...

Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 sabahı Ankara Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.

Olay yerinde hiç delil bulunamadığı belirtilirken suikastı İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi. Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu ziyaret eden dönemin başbakanı Süleyman Demirel, başbakan yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin 'Cinayeti çözmenin devletin namus borcu olduğunu' belirtti. 

Suikastın failleri, hiçbir zaman yakalanamadı.

11. Ölülere zaman aşımı işler mi?

Özgür Gündem Gazetesi'nin Bitlis muhabiri Ferhat Tepe, evinden çıkarken sivil giyimli ve telsizli kişilerce kaçırıldı. Tepe'nin babasına telefon eden bir kişi ise, Ferhat Tepe'yi Türk İntikam Tugayı (TİT) adına kaçırdıklarını ve DEP Bitlis İl Başkanı olan İshak Tepe'nin istifa ederek 1 milyar lira para getirmesini talep etti.

Nitekim 18 yaşındaki genç muhabir, 8 Ağustos 1993'te Elazığ'da Hazar Gölü'nün Sivrice kıyısında ölü bulundu. Basından kaçırılan ve kimsesiz olduğu öne sürülen Ferhat Tepe'nin cesedi Elazığ Belediyesi tarafından Elazığ Asri Mezarlığı'na gömüldü.

Olaydan haberdar olan Tepe ailesi cesedi çıkarttırıp teşhis etmiş ve cenazeyi Bitlis'e götürmüştü. Gazeteci Ferhat Tepe'nin cinayeti kontrgerillanın sivil halka uyguladığı telle boğaz sıkma yoluyla işlenmişti. Cinayetin ortaya çıkmasından sonra ise Ferhat Tepe'yi kaçırıldığı dönemde Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı'nda gördüğünü iddia eden 14 tanık ortaya çıktı ancak Tepe'nin cinayeti fail-i meçhul olarak kaldı. Nitekim, davası da zaman aşımına uğradı.

12. "Duvardan düştü!"

8 Ocak'ta, cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek üzere, Evrensel Gazetesi muhabiri sıfatıyla görev başındayken toplu halde gözaltına alınan gazeteciler arasında yer aldı Metin Göktepe...

Gözaltındayken, dövülerek öldürülen Metin Göktepe hakkında dönemin İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan 11 Ocak 1996'da çıktığı televizyon programında, Metin Göktepe'nin duvardan düşüp öldüğünü iddia etmiştir.

Metin Göktepe Davası, 28 Eylül 2000'de beş polis memuruna 'kastı aşan insan öldürmek' ve 'faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek' suçları kapsamında verilen 7'şer yıl altışar ay hapis cezası ile sonlandırıldı. Mahkûm polislerin cezalarının tamamlanmasına ise 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren 'Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası' engel oldu.

13. Bir bomba vakası daha...

21 Ekim 1999'da, sabah 09:40'da Cumhuriyet gazetesine son köşe yazısını fakslayıp evinden çıkan Ahmet Taner Kışlalı; arabasının sileceği ve kaputu arasına konmuş paketi alıp aracının kapısını açtığı sırada patlama meydana geldi. Sol kolu kopan Kışlalı, Bayındır Hastanesi'ne götürüldü. Saat 10:02'de yetiştirildiği hastanede yapılan muayene sonrası öldüğü tespit edildi. Failleri, hiçbir zaman bulunamadı.

14. Katili, beyaz beresinden tanıyabilirsiniz...

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, gazetesinden çıktığı sırada arkasından ateş eden Ogün Samast tarafından vurularak öldürüldü. Olayla ilgili olarak 'ihmalkârlık' temalı savcılık soruşturması halen sürmektedir...

15. Fail-i meçhuller hiç biter mi?

Azadiye Welat çalışanı, gazeteci Kadri Bağdu 14 Ekim 2014'de Adana'da sokak ortasında öldürüldü. Cinayete dair IŞİD bağlantısı iddia edildi, cinayeti işlediği iddia edilen iki kardeşin sonradan IŞİD'e katıldıkları da ortaya çıktı ancak ülkeyi terk ettikleri için Kadri Bağdu cinayeti çözümsüz kaldı...

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var