İnsan Zihnine Girmeyi Görev Edinmiş ve Psikoloji Bilimine Damga Vurmuş 10 Psikolog

diyerek dile getirmiş psikoloji bilimi üzerine düşüncelerini, Mevlana. Pek çok kitabın diyemediğini söylemiş kısacası.

Psikoloji, her şeydir demiş.

Bu bilime gönül veren bilim insanları, iğneyle kuyu kazarcasına sabırla, çok çalışarak, derinlere inerek davranışların katmanlarını inceler; bizleri inceler.

Not: Sıralama nitelik sırasına göre değil, rastgele yapılmıştır.

1. Sigmund Freud

Özellikle kabile toplumlarından günümüze kadar gelişen aile içi ahlak ilişkilerini, sosyal yaşantıdaki tabu kavramlarını psikoloji terminolojisine kazandırmış, bu konuları kimsenin cesaret edemeyeceği kadar derinlemesine araştırmış, psikanalizin ve parapsikolojinin yaratıcısıdır Sigmund Freud.. 

''İnsan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.'' der Sigmund Freud.

Freud’un kuramına göre bizim ruhumuz, 3 ana bölümden oluşur: Dış dünyaya gösterdiğimiz yüzümüz olan Ego, en derin isteklerimizi ve arzularımızı barındıran ve dış dünyadan saklı tuttuğumuz Id, ve Id’in isteklerini kuralcı bir anne-baba gibi bastıran Süperego

Freud’a göre, insanın kendini tanıyabilmesi için, bu 3 bileşeninde insan tarafından tam anlamıyla tanınması gerekmektedir.

19 Alıntı ile Enteresan Savlar, Keskin Tespitler İnsanı Sigmund Freud'a Göre 'Mutlu Olma İhtimalimiz'

2. İvan Pavlov

İvan Pavlov, doğru ve kesin bilgiyi her şeyin üstünde tutan, bilim alanındaki başarılarıyla gerçek anlamda devrimci bir ruha sahipti. Hayatını resmen bilime ve kurucusu olduğu psikofizyoloji ve deneysel psikoloji alanlarına adamıştır; çalışmalarına neredeyse hayatının son anına dek ara vermeden devam etmiştir. 

Kendisini bilime ve doğru bilgiye bu kadar adamanın bedelini ise günlük işlere karşı olan vurdumduymazlığı ile ödemiştir. 

Günlük işlerle hiç ama hiç ilgilenmez, bilimle alakasız olan güncel olayları takip dahi etmezdi. 

Hatta 1917 de Bolşevik devrimi olduğu gün, laboratuvara 10 dakika geç gelen asistanlarına hangi sebeple geç kaldıklarını sorar. Onlar da ‘’Bugün devrim oldu, dışarısı çok karışık. Duymadınız mı yoksa'' derler. Pavlov ise ‘’dışarıda olan şeyler bizi ilgilendirmez, işimize bakalım’’ cevabını verir.

3. Carl Gustav Jung

Jung, Freud ile birlikte psikanalitik kuramının öncülerinden. Analitik psikoloji kuramının ise kurucusu. Freud'la tanışmasından sonra hayata bakış açısını değiştiren, bir süre yola onunla devam eden; fakat Freud'un teorilerine karşı sergilediği eleştirel bakış sonrası yollarını ayırıp, kendi fikir ve yargılarının peşinden giden, arketip denilen olgunun yaratıcısı, bilinç, bilinçdışı ve rüyalar üzerine oldukça keskin ve net tespitleri olan ve terapilerinde her insanın eşsiz olduğunu söyleyen bir psikolog.

İnsanlar iki tiptir: Dışadönük ve içedönük. Her iki tip birbirini yanlış anlar. Bir tip diğerinin yalnızca zayıf yanını görme eğilimindedir. Bu yüzden dışadönük için içedönük tip, bencil ve sıkıcıdır. Öte yandan içedönük ise dışadönük tipin gösterişçi ve yapmacık olduğunu düşünür.

demiş Carl Gustav Jung.Bireysel psikolojiyi kolektif bilinçaltının bir derivatifi yaparak, psikolojiyi dine hatta teolojiye bağlamıştır. Jung’un ruhu kozmik bir enerji olarak tanımladığı fikirleri, günümüzde New Age ve parapsikolojiye yön veren alt yapıları oluşturuyor.

Freud'un Öğrenciliğini de Yapmış Carl Jung'dan, İnsan Psikolojisi Üzerine 17 Harika Tespit

4. B. F. Skinner

Skinner, insanların da tıpkı hayvanlar gibi şartlandırılabileceği görüşünü savunur temelde.

Bizler çevremizin ürünüyüz. Eğer davranışlarımızı değiştirmek istiyorsak tek ihtiyacımız etkileşimde bulunduğumuz çevreyi denetimde tutmaktır.

der Skinner.

Şartlanmanın koşullarını gözlemlemeye kariyerinin önemli bir kısmını ayıran Skinner, aynı zamanda “Radikal Davranışçılık” düşüncesinin ve insan davranışının deneysel analizinin yapılabileceğinin savunucularındandır. Uyarıcı-tepki ilişkilerini ve basit düzeyde öğrenme süreçlerini çalışmıştır. Ek olarak, ödül mekanizmaları ve süreçleri ile ilgili çalışmaları da önemlidir.

5. Muzaffer Şerif

Ünlü Türk psikolog Muzaffer Şerif, bugün modern Sosyal Psikoloji’nin kurucularından biri olarak bilinmektedir. 

En güçlü liderler bile, bütünleşmiş bir gruptan daha zayıftır. 

der Muzaffer Şerif.

Sosyal psikoloji alanında yaptığı araştırmalardan en önemlisi Robbers Mağarası Deneyleri‘dir. Amerika’nın Connecticut eyaletinde başlayan bu araştırmalarda, orta halli ailelerin psikolojik testlerden başarıyla geçmiş çocukları, araştırmacıların rehber hoca olarak görev aldığı bir kampa alınırlar, ve çeşitli boyutlarda çatışmalar çıkarılıp gruplaşma, grup içi çatışma ve çatışma çözümlemeleri incelenir. Bugün ırk, politika, milliyetçilik araştırmalarında istisnasız olarak kullanılan bu parametreler, Muzafer Sherif’in deneylerinde ilk kez sistematik olarak incelendi, ve dinamikleri ortaya kondu.

6. Philip G. Zimbardo

Psikoloji tarihinin en korkunç, en şiddet eğilimli deneylerinden birisi olan Zimbardo Deneyi'nin yaratıcılarından olan ve insanların gerekli koşullar oluştuğu takdirde canileşebileceğini kanıtlayan ünlü psikolog. 

İnsan psikolojisini irdeleyen ve insan zihninin çalışma yöntemlerini farklı açılardan inceleyen Zimbardo, Milgram ile birlikte sosyal psikolojinin mihenk taşlarından kabul ediliyor. 

Şeytan Etkisi adıyla bir de kitap yazan Zimbardo, Stanford Hapishane deneyini, bunu destekleyen birçok deneyi ve yaşanmış hikayeleri derleyerek iyi, kötü, doğru ve yanlış gibi kavramların göreceliliğini çok sürükleyici bir şekilde ortaya koymuştur.

9 Maddede Tarihe Düşen Kara Bir Leke: Stanford Hapishane Deneyi

7. Aaron Beck

Aaron Beck, bilişsel terapinin gelişimine önemli katkıda bulunmuş, özellikle depresyon ve intihar olguları üzerine önemli çalışmalar yapmış dünyaca tanınan bir psikiyatri uzmanıdır. 

Önceleri Freud'un psikanaliz yöntemlerinin peşinden gitse de, psikanaliz kuramının eksikleri olduğunu ve bazı noktalarda yeterli olmadığını düşünerek kendi felsefesini yaratmış ve çalışmalar yapmıştır.

Kendi kuramı olan bilişsel terapide, danışana yardımcı olmak için o an tekrar yaşatılır. Ne yaptığı sorulur, alternatif düşünceler geliştirilir. Danışan kişiye bu şekilde yardımcı olmaya çalışılır. Aaron Beck, bu tarz yaklaşımı geliştiren psikiyatristtir.

8. Albert Bandura

Sosyal öğrenme teorisinin kurucusu olan Albert Bandura, çocuklarla yaptığı Bobo Doll deneyiyle, kişinin çevresinin sergilediği davranışların, ve yaratılan ortamın gözlemci kişinin davranışlarını etkilediğini laboratuvar ortamında kanıtlamıştır. 36 kız, 36 erkek çocuğuyla yaptığı deneyde, çocuklar başta yerinde sallanan bir oyuncak olan Bobo Doll ile bir odada bırakılıyor. Deneyin 2 farklı versiyonunda, içeri giren yetişkin, ya oyuncağa vurup onu dövüyor, ya da hiç bir şey yapmıyor. 3. versiyonda ise içeri hiç yetişkin girmiyor. Araştırmacılar görüyor ki, yetişkinin Bobo Doll’a şiddet uyguladığı versiyonda bulunan çocuklar, daha sonra Bobo Doll ile oynamak için odada yalnız bırakıldığında, oyuncağa şiddet uyguluyorlar.

Bizler, çevremizdeki insanları gelişimimiz boyunca bilgi kaynağı olarak kullanırız.

der Albert Bandura.

9. Harry Harlow

Psikoloji tarihine yaptığı etik açıdan oldukça tartışmalı deneylerle adını yazdırmayı başarmış psikolog Harry Harlow, sevgi kavramı ile takıntılı bir hale gelmişti. Ancak bu takıntısı, sevgi üzerine şarkı ya da şiir sözleri yazmak gibi bir şey değildi. Bu konu onu ruhen hasta durumuna getirdi ve 1970’li yıllarda maymunlar üzerinde bu konuda etik olmayan deneyler yaptı. Deneylerinden birinde, “çaresizlik kuyusu” adını verdiği, boş ve tüm dış etkenlerden mahrum şekilde tasarlanmış bir oda şeklindeki içinde çeşitli düzenekler bulunan bir aparatın içinde maymunlar üzerinde çalıştı. 

Deney, dış dünyadan tamamen izole ettiği maymunların çıldırması ve hatta iki deneyde kendilerini açlığa mahkum ederek öldürmek istemesi ile sonuçlandı. Harlow, meslektaşlarından gelen eleştirilerini hiçbirini önemsemedi ve kendi deyimi ile şunu söyledi: “Maymunları nasıl sevebilirsiniz?” Bu korkunç deneyler, hayvan hakları hareketinin arkasındaki itici güç olarak bilinir ve bu sayede bu tür korkunç deneyler son bulmuştur.

Tarihin Ölümle Sonuçlanmış Deneylerinden: Sahte Anne Deneyi

10. Stanley Milgram

İnsanların otoriteye karşı boyun eğmelerini araştıran Milgram deneyinin ve Dünya üzerindeki herhangi iki insanın birbirine en fazla altı insan kadar uzak olduğunu anlatan Six Degrees of Separation yasasının sahibi olan, 20. yüzyılda sosyoloji ve psikoloji dallarında yaptığı çalışmalarla adından bolca söz ettirdi Stanley Milgram. 

Kişinin davranışlarını belirleyen karakteri değildir; içinde bulunduğu durumdur.

der Milgram.

Milgram deneyi, sosyal psikoloji ve belki de tüm psikoloji tarihinin en sansasyonel, en çarpıcı, en rahatsızlık verici deneyidir. İnsan denilen varlığın gerekli şartlar oluşturulduğu durumlarda ne kadar ileri gidebileceğinin de kanıtıdır bu deney. 

Deney göstermiştir ki, insanların itaat etmesindeki önemli faktörlerden birisi de hiçbir sorumluluk altında olmadıklarına inandırılmalarıdır.

"Milgram Deneyi" ile 7 Maddede İçinizdeki İşkenceci ile Tanışın!

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
YORUMLAR
24.02.2016

Psikiyatrist ile psikoloğun farklı şeyler olduğunu da bilseydiniz keşke! Freud bir nörolog, Jung ve Beck ise psikiyatristtir.

10.05.2016

#3 Kılıçdaroğlu?

10.05.2016

Psikolojiye ilgim var da puanları çok yüksek.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ