'Bir grup insan toplanıp üç-beş genci düşüncelerini açıkladıkları için linç etmeye kalktığında…
Gecekondu yıkımlarında yoksul bir adam, çocuğunu pencereden tek kolunu sarkıttığında…
Yalınayak gezen çocukları hastayken, kapıcı gidip kendine son model bir cep telefonu aldığında…
Kızlarını sokağa çıktığı için kafasına kurşun sıkarak öldüren babalar, erkek kardeşler, taşra şehirlerinin hemen dışındaki otellerde başkalarının kızlarıyla para verip seviştiklerinde…
Bir öğretmen öğrencisini döverek öldürdüğünde…
Bilmedikleri bir dilde ezberledikleri dualarla adamlar, yaktıklarında çocukları…
Askerler, cezaevlerinde açlık grevi yapan kendi yaşlarındaki gençleri yakmaya, yıkmaya gönderildiklerinde ve yanık kızlar kameralara bağırdığında ertesi gün kimsenin sesi çıkmadığında…
Kadınlar sokaklarda sezonu açılmış av hayvanları gibi ürkek yürüdüklerinde, tecavüze uğradıklarında, katledildiklerinde…
Entellektüel görünümlü bir çift şehrin en havalı cafe'sinde kahvaltı ederken küçücük çocuklarını pataklayıp sonra kahvaltıya sessizce devam ettiğinde…
Uzak Anadolu şehirlerinde, bir tüccar daha fazla para kazanacak diye çürük yapılıp depremde yıkılan yatılı okullarda çocuklar bir gecede onlarca sayıyla öldüğünde…
Bir cümleyi doğru kurmaktan aciz olacak kadar dilini bilemeyen cahiller söylediğiniz sözlerden dolayı sizi vatan haini olmakla suçlayıp, ardından ölüm tehditleri savurduğunda…
İnsan nasıl sevmeli ülkesini, o ülkeyi sevmek zorlaştığında?'