Başta seçimler olmak üzere her konuda anketler, araştırmalar yapılıyor... Her şey güzel fakat tek bir sorun var, tüm bu anketlerde kimse gerçek fikirlerini açıklamıyor.
Başta seçimler olmak üzere her konuda anketler, araştırmalar yapılıyor... Her şey güzel fakat tek bir sorun var, tüm bu anketlerde kimse gerçek fikirlerini açıklamıyor.
Bu anketlerin büyük bir kısmı kişilerle birebir, çoğunlukla kimliklerin açık olduğu şekillerde gerçekleşiyor. Yani anketi yapan kişinin kiminle anket yaptığını bilmemesi pek mümkün değil, ilişki hayli şeffaf.
İşte, anket mevzusu bundan da karmaşık. Soruların seçimi, kimlere sorulacağı ve nasıl sorulacağı meşakkatli bir süreç istiyor. Bu üç kriterle her şey tamam mı? Değil. Doğru sorulara doğru yanıtlar alacağınızdan nasıl emin olacaksınız?
7 ülkenin hedef belirlendiği bir araştırma bu, Hindistan, Bangladeş, Ukrayna Nijerya, Peru, Sri Lanka ve Türkiye mercek altına alınmış. Haritada ülkelerde gerçekleşen yolsuzluklardan ziyade yolsuzluğun halk nezdindeki algısı ifade ediliyor. Renk sarıya yaklaştıkça insanlar yolsuzluğun olmadığını, kırmızıya yaklaştıkça yolsuzluğun yoğun olduğunu düşünüyor. Türkiye sarıya daha yakın bir noktada.
Peki bundan ne anlamalıyız?
Yani insanlar gerçekleri söylerken ne kadar cesur yahut bazı konularda gerçeği söylemekten neden kaçınıyor, bunu anlamak istiyorlar. 7 ülke için de bu test uygulanıyor, 7 ülke arasında verdiği diğer yanıtlara ek olarak yolsuzluk oranları direkt olarak sorulduğunda gerçek fikrini beyan etmeyenlerin en yüksek oranınını Türklerin oluşturduğu ortaya çıkıyor.
Bu gerçeği paylaşmama durumu da kişilerin karşılaştıkları rüşvet haberleri sorulduğunda ortaya çıkıyor. Katılımcılar rüşvet verilerini sanki yaşanmamış kabul ediyor, en azından kayıtlara böyle geçmesini istiyorlar. Yolsuzluk oranlarının bizden çok yüksek olduğu, baskıcı olarak anılan ülkelerde yapılan anketlerde ise kişiler rüşvet olaylarının tümünden bahsetmese de büyük bir kısmını rahatça anlatabiliyorlar.
Hal böyleyken ülkeye dair yapılan, politik anketlere nasıl güvenilir, tartışmalı. İkinci soru ise daha önemli, Türkiye'den katılımcılar neden şahit oldukları, tamamen gerçek olayları paylaşmaktan geri duruyorlar, yalan söylüyorlar?
fişlenirim ağzıma sıçarlar yedi sülalemi yaşatmazlar silerler zaten bitek ülkede rahatça nefes alabiliyoruz nefesimizi de keserler korkusu yüzünden tabiki de
Bu ülkede AK çomarlar 17-25 Aralik gibi dünyanın en bariz en büyük hırsızlığına bile göz yumdu ankete katılırlar mı. Cebinde cocuguna harçlık verecek parası yok, kirayı faturalari ödeyemiyor ama Tayyibin oğluna kızına damadına giden katrilyonlara seviniyorlar hamdolsun ne de güzel çalıyorlar diyorlar... Bu hırsızlıklar yolsuzluklar olmasa biz fakir olmaz miydik yada daha iyi durumda olur muyduk acaba sorusuna gececek kapasitesi ahlakı karakteri olsa ülkemizin zaten Almanya seviyesinde olma potansiyelimiz var böyle gidersek Kıbrıs Rum Kesimi'ne bile rakip olamayız ki adamlar Akdeniz'de neler neler yapıyor her şey ortada
Kış da geliyor ne silivrisi yav törkye cönnet cönnet