Sevgilisiyle romantik ve eğlenceli bir film gecesi planlamayı kim istemez ki! Yine de siz siz olun, sevgilinizle film izleme aktivitesi planlarken en önemli detayın seçeceğiniz yapım olduğunu unutmayın. Sizin için sevgilinizle romantik bir akşam planlarken uzak durmanız gereken filmleri özetlediğimiz küçük bir liste hazırladık. Bu iyiliğimizi de unutmazsınız artık!
E şimdi sevgiliyle izlenecek film var, izlenmeyecek film var. Siz de tutup Striptiz Kulübü'nü sevgilinizle izlemeyin yahu! Filmin başrolündeki yakışıklı, kaslı, genç Mike nam-ı diğer Magic Mike; California'daki en ünlü striptiz dansçılarından biri. Kendisi gibi dansçı olmak isteyen genç Adam'a bu ışıltılı hayatı öğretmeyi planlayan Mike, ona kadınları kolayca tavlamayı ve bu yolla para kazanmayı öğretecek fakat Adam'ın kız kardeşi Paige ile tanışınca tüm öğrendiklerini unutur.
Başrollere baktınız: Jennifer güzel, Jake desen yakışıklı. 'E bulduk güzel filmi, haydi izleyelim.' dediniz sevgilinizle ama hayır, yanlış seçim! Filmin ekrandan taşan depresifliği ile gecenizi mahvetmeyin, yol yakınken filmi kapatın. Birbirini çok seven bir çiftin şanssız ve pesimist öyküsünü konu alan filmde çocuk yapma denemelerinin başarısız sonuçlanması ile karışan hayatların içine sorumsuzluk, ihanet ve hırs girince işler tehlikeli bir hâl alır.
Sevgilinizle planladığınız 90'lar film gecesinde bir anda Michael Douglas'ın karizmasına kapılıp da sakın ola bu filmi açmayın! Douglas, bu filmde zengin bir iş adamını rolünde Steven Taylor olarak karşımıza çıkıyor. Taylor’ın güzeller güzeli karısından tek isteği ise sevgisi ve sadakati. Fakat Steven'ın yüksek egosu ve sert karakteri ile bastırdığı sevgisi, karısını mutluluğu başka adreslerde aramaya itiyor. Maalesef bu hikâye de gösteriyor ki parayla saadet olmuyor!
Sıradan Amerikalı bir aile olan Sumnerların mutlu aile tablosu, Anne Connie Sumner'ın New York'ta bulunduğu sırada başına gelen kaza ile çatırdar. Aslında çatırdamanın sebebi kaza değil, Anne'in kaza sırasında tanıştığı genç adam Paul! Eşine duyduğu sadakatten dolayı Paul'dan uzak durmaya çalışsa da aralarındaki çekime yenik düşen Anne, bir anda bu mutlu aile tablosunun sadakatsizi olur. Sonrası ise ters giden olaylar silsilesi...
Keanu Reeves ve Charlize Theron'un başrollerini paylaştığı Kasımda Aşk Başkadır'ın izlenesi bir film olduğunu kabul ediyoruz ama sevgilinizle izlemek için doğru bir seçim olmayabilir! Filmde gözü işten başka bir şey görmeyen bir adam olan Nelson; hayatının aşkı diyebileceği, kendisinin tam aksine deli dolu bir kız olan Sara'ya gönlünü kaptırıyor. Kısa sürede birlikte yaşamaya başlayan çiftin mutluluğu maalesef uzun ömürlü olmuyor. Kısa süre sonra âşık olduğu kadının kanser olduğunu öğrenen Nelson, yaşadıkları peri masalının hayatın sonu ile kesiştiğini fark ediyor.
Filmde paralel evrenler desen var, aşk üçgeni desen var! Biz normal hayattaki aşk üçgenlerinden kaçarken paralel evrenler arası aşk üçgeni biraz iddialı sanki. Londralı güzel bir kadının aşk hayatı ve kariyerinin ufak bir gecikme ile nasıl değişebildiğini görünce hayret edeceksiniz.
Eşini kaybetmiş bir anne olan Annie, doğaüstü şeyler görmeye başlar ve istemese de geleceğe dair bilgi edinir. Annie'nin yaşadığı bölgede yaşanan bir cinayetin soruşturması için doğaüstü güçlerinden faydalanılmasına karar verilmesi ile tatsız olaylar meydana gelmeye başlar. Yani uzun lafın kısası; hayatı altüst olan Annie'nin öyküsünü anlatan film, pek sevgilinizle izlenecek türden değil.
Filmde evli bir çiftin şiddetli boşanma davaları sırasında birbirlerini evden atmak için her şeyi denediklerini görüyoruz. Tam da bu sebeple yer yer komik olsa da yapımı evlilik arifesinde olduğunuz sevgilinizle izlememelisiniz.
Biz 'iki kadın, bir adam' diyelim, siz bu filmden uzak durmanız gerektiğini anlayın! Brooklyn’de geçen filmde başrol Leonard, sağlık problemleri sebebiyle evlenmekten vazgeçtiği sevgilisi ve ailesinin evlenmesi için onunla tanıştırdığı kadın arasında kalıyor. Alın size depresif, dramatik ve sevgiliyle izlenmemesi gereken bir film daha!
Aşk üçgenleri ve ihaneti konu alan filmleri sevgilinizle birlikte izlemek epey tehlikeli. Hele ki bu film aşk dörtgenini konu alıyorsa ondan koşarak uzaklaşmalısınız! Kafası karışık iki kişinin aralarındaki elektriklenmeden etkilenerek hayatlarındaki insanları aldatmalarını konu alan bu filmde, yaşanan kaçamakların ortaya çıkması ile hayatları altüst olan dört insanı görüyoruz.
1950'lerin Amerika'sında sıradan bir aileyi konu alan filmin başrolündeki tutkulu âşık Frank, iş hayatının monotonluğundan bıkmasıyla kendisini mental bir çöküşün içinde buluyor. April ise evliliklerinin içinde kaybolarak kendi istek ve önceliklerini ikinci plana atan mutsuz bir ev hanımına dönüşüyor. Sonuç ise hüsran... Siz siz olun, Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet'ın cazibesine kapılıp da bu filmi sevgilinizle izlemeye kalkmayın!
Evliliğin sonsuz mutluluğa açılan bir kapı olduğunu düşünerek evlenen Cindy ve Dean'in başarısız ilişkisini konu alan bu film, özellikle evlilik hazırlığı yapıyorsanız sevgilinizle izlemek için pek de uygun bir tercih değil. Aşkın ve tutkunun ritmine kapılarak birbirlerine sürüklenen çiftin, hayatın gerçekleri ile yüzleşmesinin ardından bir anda tozpembe gözlükleri kırılıyor. Bu kaotik süreçte gençlik zamanlarını ve aşklarının o zamanki sıcaklığını hatırlamaya çalışan çiftin geçmişi ve bugünü bir anda birbirine karışıyor.
Evlilikleri yarım asrı devirmiş bir çift olan Fiona ve Grant'in hikâyesini anlatan bu film, şehrin kaosundan uzak sakin ve huzurlu bir kasabada geçiyor. Fakat bu tablo sizi yanıltmasın, hikâye o kadar da huzurlu değil! Fiona'ya Alzheimer teşhisi koyulmasıyla başlayan kaotik olaylar, yaşlı kadının bakımevine yerleştirilmesi ile sonuçlanır. Grant'ın mutsuzluğu ise karısını ziyarete gittiğinde karşılaştığı manzara ile başlar. Sevgilinizin kafasında 'E baksana, elli yıllık çiftler bile birbirini tanıyamayabiliyormuş.' gibi bir soru işareti oluşturmak istemiyorsanız bu filmi de izleme listenizden çıkarmalısınız.
Aşka inanmayan bir kadın ve bu uçarı kadına körkütük âşık olan bir adamın hikâyesi Aşkın 500 Günü. Tom, genç kadını gördüğü ilk anda hayatının geri kalanını ona adamaya hazırken Summer için durum pek de öyle değil. Çiftin arkadaşlık ve aşk arasında ince bir çizgide seyreden eğlenceli ve sıra dışı ilişkileri maalesef mutlu sonla bitmez. Bir taraf diğerini daha çok sevdiğinde tökezleyen ilişkilerden uzak durun, bu ilişkileri anlatan filmlerden de!
Evliliğinizin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlanırken mutlu bir yaz sabahında karınızın aniden ortadan kaybolduğunu hayal edebiliyor musunuz? Bu başlangıç yeterince korkunç değilmiş gibi bir de karınızın kaybolmasından sorumlu tutulduğunuzu düşünün. İşte, bu hikâyede kaybolan Amy'nin ardından Nick'in huzurlu ve sevgi dolu yuvası âdeta bir cehenneme dönüşüyor. Karısının yokluğu bir taraftan, kendi masumiyetini ispatlama çabası diğer yandan...Ya bu filmi izlediğiniz sevgiliniz yıl dönümünüzü kutlayacağınız sabah uyandığınızda bir anda kaybolursa? Haydi haydi, kapatın bu filmi!
şaka mısınız görseldekiyle özetini yazdığınız filmin birbiriyle alakası yok görsel başka film başka