Rusya dünyanın üçüncü büyük petrol üreticisi ve toplamda payı %11 civarında. Bu akışın devam etme kapıları açık olsa da, Batılı büyük özel petrol şirketleri Rus ortaklıklarını milyar dolara da mal olsa bitirme kararı açıklamaya başladılar.
Dolayısıyla Rus petrolünün İran’a benzer şekilde sistem dışına itilmesi ya da Rusya’nın karşı yaptırım olarak doğalgaz akışını Avrupa’ya keseceğini açıklaması gibi iyice ekonomik olarak sertleşen adımlar görmedik. Bu adımların gelmesi elbette petrol fiyatlarında ancak zamanla dengelenebilecek şok yükselişler yapar. Varil başına fiyatın 150 dolar ve üzerini görmesi şok olur, ancak şaşırtıcı olmaz.
Bu gibi keskinleşen adımlar gelmese dahi, petrol fiyatının önümüzdeki 12-18 aylık dönemde düşmesi değil, yükselmesi çok daha makul görünüyor. %11’lik Rus petrolünün alımında yaşanacak zorluklar, Rus enerjisine bağımlılığı azaltma çabalarının talebi alternatif piyasalara daha yüksek maliyetle yönlendirmesi, OPEC+’nın üretimi artırmak konusunda yavaştan alır tavrı ve esasta kapasite sorunu olması petrol fiyatının “normalleşmesine” önemli engel. Merkez bankaları faiz artışının küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatarak talebi aşağı çekmesi ise en erken 2023 ortalarından sonra hissedilecek. Bu da üretim amaçlı enerji talebinin devamı anlamına geliyor.