İnsanlık tarihinde yaşanan sosyal ve kültürel olaylar filmler sayesinde bizlere sunulur. Böylece ufkumuz genişler ve daha eleştirel gözlerle yaşananlara bakarız. Duygularımızın yanı sıra düşünce tarzımıza da etki edin filmlere gelin birlikte bakalım!
Frank Darabont tarafından yönetilen bu film ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bir adamın umut dolu bakış açısını ele alıyor. İnsan ilişkilerinin, dostluğun da vurgulandığı bu film azmi, hırsı ve insanın kendisine güvenmesi gerektiğini bizlere sunar. İzlediğiniz zaman 'sadece insanım' demek yerine 'güçlü bir insanım' diyeceğinize eminim.
Amerikan mafyasının iç yüzünü bize gösteren bu film sayesinde gücün, sadakatin, ihanetin ne olduğunu görüyoruz. Aile, arkadaşlık, düşmanlık gibi daha çok ilişkilere odaklanan bu film hayata olan bakış açınızı değiştirecek.
1993 yılında yapılan bu şaheser Steven Spielberg tarafından yönetilmiştir. 2. Dünya Savaşı zamanında Schindler'in Yahudi katliamından insanları nasıl kurtardığını ele alan bu film sayesinde ırkçılığı, savaş ortamını görüyorsunuz. İnsanlık tarihinin en karanlık zamanlarında etrafı aydınlatan bir insanın yaptıklarını izlemek sizi derinden etkileyecektir.
Sidney Lumet tarafından yönetilen bir odada geçen bir film ile karşınızdayız. Bir adamın suçlu olup olmadığının tartışıldığı bu film doğru-yanlış ve iyi-kötü üzerinde düşünmemizi sağlıyor. İnsan doğasının ne'liğinin sorgulandığı hukuk ve adalet gibi konuların da yer aldığı etkileyici bir filmdir.
Christopher Nolan'ın yönettiği bilim kurgu filminde bilinçdışı, rüyalar, gerçeklik gibi psikolojik kavramların incelenmesi yapılıyor. Ruhunuzun ve zihninizin derinliklerine inen bu film hayata olan bakışınızı değiştirecek.
Bir şeye iyi ya da kötü nasıl deriz, neye göre deriz? Neden-sonuç ilişkisini zorunlu kılan nedir? Bunlar gibi birçok felsefi soruyu ele alan bu filmin yönetmeni Milos Forman'dır. Akıl hastanesindeki insanların özgürlük ve bireysellik adına kalkıştıkları mücadeleyi gözler önüne sererek otoritenin nasıl baskı kurduğunu da bize aktarmaktadır.
Harper Lee tarafından yazılan Bülbül'ü Öldürmek romanından uyarlanan bir filmdir. Irkçılığı ve adaleti temel alan bu filmde çocuk karakterleri olması derinden etkileyecektir. İnsan haklarının hangi insanlar için uygulandığını göreceğiniz, gerçekten eşitlikten ve adaletten bahsedilmesinin mümkün olup olmadığını konu alır.
Devrim niteliğinde bir film daha! Stanley Kubrick'in yönettiği bu film büyük tartışmalara yol açmıştır. Şiddet, toplumsal düzenin sapmasının yanında insanların özgürlüğü üzerindeki devlet kontrolünü bize aktarır.
1994 Ruanda Soykırımı sırasında bir otelde müdür olan Tutsi'nin birçok insanı nasıl kurtardığını ele alıyor. İnsanlık tarihinin utanç verici olayını gözler önüne sererken uluslararası toplum eleştirisi de yapar.
1982 yılında yayımlanan Richard Attenborough tarafından yönetilen biyografik bir film ile karşınızdayız. Mahatma Gandhi'nın hayatını ve Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesini bize sunmaktadır. Gandhi'nin barışçıl felsefesini ve insan haklarını konu alan ilham verici bir film.