Dünyaya Korku Salan Kubilay Han'ın Japonlar Karşısındaki Başarısız İşgal Denemelerinin İlginç Öyküsü

Yedi sene arayla ve yüz binlerce asker ile iki sefer ve bir türlü karşısında durulamayan doğa...

1205-1294 yılları arasında bütün dünyaya korku salan bir imparatorluk, Moğol İmparatorluğu. Cengiz Han ile başlayan yaklaşık 100 yıllık öyküleri Kubilay Han ile biter.

Haritada da göreceğiniz üzere çok hızlı yayılan ve önüne gelen ne varsa yok eden Moğollar, Kubilay Han'ın orduları ile 1259 yılı itibariyle yönünü güneye ve doğuya çevirir. Bu demektir ki Han'ın kılıcının istikametinde Çin ve Kore vardır. Aslında Moğollar 1231 yılından itibaren Kore'ye onlarca saldırıda bulunur fakat başarılı olamazlar. Ancak Kubilay iyi bir asker olduğu kadar siyasetçidir de ve Kore'deki bir iç karışıklığı fırsat bilerek oraya askerlerini yollar ve Goryeo Hanedanı'na diz çöktürür.

Hemen ardından 1260 yılında abisi Möngke'nin ölümü ile Moğolların Büyük Hanı konumuna gelir. Hanedanlığının ilk yıllarında iç çatışmalarla vakit kaybetse de gözüne kestirdiği diğer bir ülke olan Çin'e ve oraya hakim olan Song Hanedanlığına saldırır. Bu saldırıların da başarıya ulaşması kolay olmaz ve Çin'in düşmesi 1279 yılını bulur; ancak Kubilay bu arada Song Hanedanıyla iyi ilişkiler kuran Japonları da gözüne kestirir; zira hem düşmanının dostu düşmanıdır Kubilay'ın hem de o, Cengiz Han'dan bir 'dünya hakimiyeti' vasiyeti alır.

Peki... O tarihlerde Japonya'nın durumu nasıldır? Ülkede bir imparatorluk var ancak bu imparatorluk yönetiminden ziyade ülkede söz sahibi olan askerdir.

Solda gördüğünüz Kyoto'da oturan Kameyama, imparatordur; ancak asıl yönetim Kamakura Şogunluğu'na (çadır divanı) aittir ve bu şogunluk yaklaşık 150 yıl Japonya'yı yönetir ve Kubilay'ı tabiri caizse sınırdan dahi sokmaz. Moğolların saldırılarına göğüs geren ise sağda gördüğünüz klanın lideri olan Hojo Tokimune'dir.

Bu arada Japonlar, yüzyıllar boyunca 'Dünyanın en doğusunda olmalarından da ötürü' pek dış tehdit görmezler, yalnızca kendi yöntemleri ve kendi kendileri ile savaşırlar. Ancak şu an karşılarında dünyayı titreten ve yakınlarındaki iki ülkeden birini zapt etmiş diğerini de düşürmek üzere olan Moğollar vardır.

Ve Kubilay Han, işi diplomasi ile bitirmek adına Japon yönetimine 1266'da elçiler göndererek aşağıda okuyacağınız mesajı iletir.

Moğol İmparatoru, kısaca 'Müttefikiniz olan iki devletten Kore'yi aldım, Çin düşmek üzere; eğer benimle dost olmazsanız -yani bana teslim olmazsanız- silaha başvurup sizi de alacağım.' der. Tokimune bu teklifi onur kırıcı bulur ve reddeder. Bunu takiben yaklaşık 5 sene daha Moğol Hükümdarı mektup yollar ancak Japonlardan cevap alamaz. Savaş çanları çalmaktadır ve tarihler 1271 yılını gösterirken Kubilay, Japon işgali için hazırlıklara başlar. 

Moğollar, Japonya'yı savaşsız almaya çalışırken bunun yanında Çin'e olan seferlerini hiç aksatmazlar ve 1274 yılında Song Hanedanlığı iyice zayıflar. Bunu fırsat bilen Kubilay Han, bir bakıma yalnız kalan Japonya üzerine ilk istila girişimini başlatır.

Kore yönetimine 900 tane gemi yaptıran Moğolların ordusu, 25 bin atlı ve 15 bin yaya askerden oluşur.

Daha önce hiç donanma savaşı yapmamış Japonya, kağıt üzerinde püskürtemeyeceği bir istilaya uğramak üzeredir. Moğol gemileri ilk hedef olarak Kore'ye en yakın ada ve Japon toprağı olan Tsushima ve Iki adalarına saldırır. Adalardaki sayıları yüzlerle ifade edilebilecek Japon garnizonlar teslim olmayı reddederler ve kılıçtan geçirilirler. Halk köleleştirilir ve iki ada birden neredeyse tamamen ateşe verilir.

19 Kasım 1274'te ise Moğol gemileri Koreli Lin Fok Heng komutasında Kyushu Adası'na çıkarma yapar. Silah ve savaş teknikleri açısından Japonlardan oldukça üstün olan Moğollar, atlıları, okçuları ve bomba atan mancınıkları sayesinde rakiplerini püskürtürler ve adanın içlerine doğru ilerler. Japonları korkutan Moğol ordusu, bayrak ve davulların yönlendirdiği topluluklar halinde savaşırken karşılarında bireysel savaşta ünlü samuraylar vardır.

Resme dikkatle bakarsanız balinanın üzerinde Japonların gelmiş geçmiş en ünlü samurayı Miyamoto Musaşi'yi göreceksiniz.

Her ne kadar Musaşi 16 ve 17. yy.da yaşamış olsa da samuraylardan bahsederken adını anmak gerekir diye düşündüm. Aslında resim birçok şeyi anlatmakta, samuraylar yakın dövüş ustasıdırlar ve bu konuda sadece Uzak Doğu'da değil dünyanın her yerinde efsaneleşirler. 9. yy.da Samuraylık bir sınıf haline gelir ve 19. yy.a kadar varlığını sürdürür. 

Samurayların yetenekleri Miyamoto Musaşi hakkında ortaya atılan efsanelere bakılarak anlaşılabilir. Musaşi hakkında; kimi su üstünde yürüyebildiğini söyler kimi insan ötesi hızla koştuğunu, dev kertenkelelerle dövüştüğü de söylenir resimde gördüğünüz üzere balinalarla savaştığı da.

Ancak efsanevi samurayların karşısında başka bir efsane olan Moğol İmparatorluğu vardır ve Japonlara yetenekten biraz daha fazlası gerekmektedir.

Moğollar ilerlemeye devam ederken yavaş yavaş karanlık bastırır ve adada yağmur ve rüzgar egemen olmaya başlar. Samurayların gece saldırmasından endişe eden Moğollar ise gemilerine geri dönmeye karar verirler. Samuraylar ise hem hava şartlarına hem de gece savaşmaya alışık olduklarından coğrafyalarından da faydalanarak hücuma geçer. 

İşte şimdi tam olarak samurayların istediği yakın dövüş başlar, katanalarından Moğol kanı akan Japonlar olağanüstü bir direnç gösterir, bu arada yağmur ve rüzgar inanılmaz bir hale gelir ve koskoca Moğol ordusu arkasına dahi bakmadan gemilerine yönelir. Beklenen olur ve büyük bir fırtına kopar, 900 gemilik filo kayalıklara çarpmamak için açılır; ancak 200 gemi batar ve binlerce asker ölür. Kubilay'ın ordusu Kore'ye geri döner; zafer şimdilik fırtınayı arkasına almış samuraylarındır.

Japonlar bu galibiyetten aynı zamanda ders çıkarmayı bilirler ve her ne kadar 400 bine yakın savaşçıları olsa da savunmanın önemini kavrarlar.

Böylece fotoğrafta kalıntısını görebileceğiniz Fukuoka şehrindeki Hakato Koyu boyunca büyük bir duvar inşa ettirerek gelecek başka bir saldırıya karşı önlem almaya çalışırlar. Ayrıca hızlıca daha fazla sayıda askerden oluşan yeni garnizonlar oluşturma yoluna giderler. Moğolların istila taktiklerini de gören Japon ordusu kendisini buna göre yeniler ve teke tek savaşın yanında bir kütle olarak savaşı da önemsemeye başlar.

Ayrıca yüzyıllardır birbiri ile savaşan Japon klanları bütün diğer hesapları bir kenara koyarak ilk defa Moğol istilasına karşı birleşmiş görünür. Bu belki de Moğol-Japon Savaşı'nın Japonya için en önemli ve olumlu sonucudur.

"Yayın ve okun gideceği yön, kazanacağımız saygınlıktır." sözünün kendisine atfedildiği Kubilay, tabii ki vazgeçmez ve yenilgiyi askeri bir zayıflığa değil doğaya bağlar.

Bu arada Moğol İmparatoru Japonlara elçi göndermeye devam eder; ancak güvenleri yerine gelen Japonlar, Moğol elçilerinin kafalarını kesmeye başlarlar. Tahmin edeceğiniz üzere Kubilay Han oldukça sinirlenir ancak o an halletmesi gereken bir büyük sorun daha vardır; hatırlarsanız Japonya'ya saldırdığı günlerde Moğollar aynı zamanda Çin ile savaşta idi. 

Ve 1279 yılında Song Hanedanı düşürüp Çin'in bütün kaynaklarını eline geçiren Kubilay Han, Japonlardan rövanşı almak ister. Böylece hemen hazırlıklara başlar ve Korelilere yine 900 gemi yaptırır.Bunun yanında ise Çin'de tamı tamına 3500 gemi yaptırırak filosunu 4400 gemiye çıkarır. Bu devasa filo söylenene göre Moğol, Çin ve Korelilerden oluşan 150 bini aşkın askeri taşıyordur. Tarih 1281'i gösterirken filolar tekrar Japonya üzerine denize açılırlar.

Çin filosu bazı aksaklıklar yaşar ve bu yüzden Kore filosundan çok sonra Japonya'ya varır. Bu sırada Kore filosu yine Tsushima ile Iki adalarına saldırır ve ilkine göre daha zor olsa da adaların kontrolünü sağlar.

Iki Adası alındıktan sonra Moğol ordusu, 23 Haziran'da Japonların ördüğü duvarın kuzey tarafındaki bitim yeri olan Shiga Spit'e çıkarma yapar ancak buradaki kumsalda sert bir Japon direnişi ile karşılaşır ve birkaç günlük muharebeden sonra kıyıdan rahatlıkla çıkabilecekleri bir önemli noktayı ele geçirmeyi başarır. Bunun yanında ördükleri duvarın yardımıyla Japonlar, Moğolları yavaşlatırlar ve onların hatlarını yarmalarına engel olurlar.

Bunun yanında Japonlar en iyi savunma hücumdur diyerek çıkartma anında saldırarak Moğolların savaş tekniği olan organizasyonlarına engel olurlar. Ayrıca Japon kıyı balıkçı gemileri, Kore filosunun yanaştığı koyun sığ sularından yararlanır ve vur kaç yaparak filoya zarar verirler. Böylece Japonlar, bu 40-50 binlik Kore filosunu çok ilerlemeden durdururlar; ancak arkada gelmekte olan Çin filosu vardır.

Çin filosu'nun Japonya'ya ulaşması ise parçalar halinde olur. Bu sefer güneyden çıkartma yapmaya karar veren ordu Hirado Adası'nı işgal eder.

Bundan tam 739 yıl önce bugün 12 Ağustos'ta Çin filosu, kuzey tarafta zorlanan Kore filosuyla birleşir ve bu büyük ordu, İmari Körfezi'nin ağzında bulunan Takashima Adası'nı işgal eder. Onca kayba rağmen savaşın galibiyet yönü Moğollara dönmüş gibidir. Bu arada 21 Şubat 1280 tarihinde Japon İmparatorluğu'nun rahiplerden istediği zafer duası yerini Güneş Tanrıçası'na edilen yardım duasına bırakır, Japonya zor durumdadır.

Derken 2 gün sonra 14 Ağustos gecesi bir tayfun kopar ve yine bir doğa olayıyla savaşın bütün seyri değişir. Tayfun, 2 gün boyunca denizden karaya doğru hem de 190 km'lik bir hızla eser ve önüne çıkan bütün Moğol gemilerini birbiri üstüne bindirerek batırır. Bilanço ağırdır; tufan sonucu 4 bin gemi batar ve 100 bin asker boğulur. Geriye kalanlar ise Ika adasına çıkarlar; ancak Japonlar onlara acımaz ve her birini kılıçtan geçirir.

Japonlar o tarihten sonra bu güçlü tayfuna ilahi bir önem atfederek "Kamikaze" adını verirler.

Kamikaze, Japoncada 'Tanrısal rüzgar' anlamına gelir. Japonlar, coğrafyaları sayesinde bir büyük işgalden kurtulurlar ve yüzyıllar boyunca adalarında başka bir işgal görmezler. Her ne kadar bu Japon ulusunun kendisini 'yenilmez' olarak görmesine yol açacak olsa da sizin de çok iyi bildiğiniz gibi 2. Dünya Savaşı'nda Pearl Harbor'a yaptıkları baskının bedelini çok ağır öderler.

Kubilay Han ise Japonya defterini kapatır. 13 yıl daha yaşar ve 1294'te 78 yaşında ölür. Bu 13 yılda Vietnam, Burma ve Endonezya'ya da seferler yapar ve Vietnam hariç ikisinde zafer elde eder. Ancak tarihçiler der ki 'Kubilay Han'ın Japonya mağlubiyeti aynı zamanda onun çöküşünün başlangıcıdır.' yorum sizin.

2011'de ve 2015'te Moğolların birer gemisinin enkazı Japon denizlerinde keşfedilir. Bu video 2011'deki keşiften...

İçeriğe kaynaklık eden bu güzel videoyu izlemek isterseniz buradan buyurabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Askeri Dehasına Atatürk'ün Dahi Hayran Kaldığı, Gücüyle Romalıların Yüreklerine Korku Salan Bir General: Hannibal Barca
Vatan Grubu ve Liderleri Atatürk'ün Abdülhamit'e Suikast Suçlamasıyla Tutuklandıklarını Biliyor muydunuz?
Dünyanın En Büyük Güreşçilerinden Korkunç Türk Koca Yusuf'un Yüreğinizi Dağlayacak Hazin Öyküsü

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
YORUMLAR
15.08.2020

Üyeler editörlerden güzel içerik yapıyor, bravo. Güzel içerik...

15.08.2020

Ghost of Tsushima oyununda da örneklerini görüyoruz :D

15.08.2020

japonlar kedi gibi 4 ayak uste dusmusler hep bu tarz iceriklere bayiliyorum yalniz

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ