Dünyaya Bir Daha Böyle Bir Sinemacı Gelmez: Usta Yönetmen Steven Spielberg'ün En İyi 15 Filmi

Usta yönetmen Steven Spielberg, 1946 yılında, ABD'nin Ohio eyaletinde dünyaya geldi. Dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri olan Spielberg, bugüne kadar 3 Oscar ödülü kazandı. Gişede de en fazla kazanan yönetmenlerin başında 10,5 milyar dolarla Spielberg yer alıyor. Spielberg o kadar usta bir adam ki, farklı türlerde filmler çekmesine rağmen projeleri her kategorinin en iyileri arasına girmeyi başarıyor. Tam bir sinema ustası olan yönetmen Spielberg'ün en iyi filmlerini sizler için listeledik. Yönetmenin kronolojik gelişimini de görmek istersiniz diye tarih bazlı bir sıralama yaptık.

1. Jaws (1975)

Steven Spielberg adını bütün dünyaya Jaws filmiyle duyurdu. Döneminde eşi benzeri olmayan bir film çekmeye hazırlanan Spielberg, bu filmi çekerken birçok zorlukla karşılaşmış. Hazırlattıkları mekanik köpek balığı çalışmamış ve batmış. Bununla birlikte açık denizde çekilen filme, dalgalı deniz de bir hayli zorluk çıkarmış. Film vizyona girene dek herkes Spielberg'ün çuvallayacağını düşünüyormuş. Ancak film vizyona girer girmez, bütün dünyayı kasıp kavurmuş. O dönem herkes Jaws'dan bahsediyor, film için uzun kuyruklar oluşturuyormuş. Filmin başarısı 3 Oscar ödülüyle taçlandırılmış.

Film, bir sahil kasabasının başına dert olan köpek balığını avlamaya çalışan ekibi konu alıyor. Kasabanın plajında yaşanan ölümlere rağmen, belediye başkanı turizmin kötü etkilenmemesi için olayları örtbas etmeye çalışır. Ancak bir çocuğun köpek balığına av olması sonucu her şey ortaya çıkar ve herkes bu köpek balığının avlanması gerektiği konusunda hemfikir olur. Filmin yayınlandığı senelerde birçok insan denizde köpek balığı gördüğünü iddia etmeye başlamış. Hatta bazı insanlar film yüzünden denize dahi giremez olmuş.

2. E.T (1982)

Jaws'la adını dünyaya duyuran Spielberg, sıra dışı filmlere hız kesmeden devam etti. Yine benzerine rastlanmayan bir filme imza atan Spielberg, E.T ile 717 milyon dolar gişe hasılatı elde etti. İkonik filmler arasına giren E.T, 4 Oscar ödülünün sahibi oldu. Filmde, dünyayı ziyarete gelen bir grup uzaylı geri dönerken bir arkadaşlarını unutur. Yabancı bir gezegende tek başına kalan E.T, oldukça korkar. Elliot isimli küçük bir çocuk tarafından bulunan E.T, onun evinde kalmaya başlar ve birbirlerinin en iyi arkadaşları olurlar.

3. Indiana Jones (1981-1984-1989-2008)

Steven Spielberg ve George Lucas gibi iki usta isim tarafından yaratılan macera ve aksiyon türündeki yapım, dört filmden oluşan bir seriye dönüştü. Serinin ilk filmi olan 'Indiana Jones ve Kutsal Hazine Avcıları', 1981 yılında gösterime girdi. Indiana Jones karakterine Harrison Ford hayat verdi. Serinin dördüncü filmi olan 'Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı', gişede tam 786 milyon dolar gelir elde ederek Spielberg'ün en fazla kazandığı ikinci film oldu. Indiana Jones serisi toplamda 7 Oscar ödülü kazandı.

4. The Color Purple (1985)

The Color Purple, siyahi küçük bir kızın yaşadığı dramatik hayatı konu alır. Celie, babası tarafından hamile bırakılır. Ardından şiddet gördüğü bir adamla evlendirilir. Celie tek teselli olarak kız kardeşine yazdığı mektupları görür. Ancak babası kız kardeşinin mektuplarının ona ulaşmasına engel olur. Celie, güçlü bir kadın olan Sofia ile tanışır ve ondan bir şeyler öğrenemeye başlar. Film 11 dalda Oscar'a aday olduysa da, ödül töreninden eli boş dönmüştü.

5. Jurassic Park (1993-1997)

Jurassic Park, ilk filmiyle gişede 983 milyon dolar elde ederek 1997 yılına kadar en fazla gişe elde eden film unvanını kazandı. Üç filmden oluşan serinin ilk iki filminin yönetmenliğini Steven Spielberg yaptı. Seri ilk filmiyle 3 Oscar ödülü kazandı. Filmde, fosilleşmiş bir sivrisinekten alınan dinozor kanıyla dinozorlar bilim adamları tarafından tekrar hayata döndürülür. Bir hayvanat bahçesi gibi dinozorları sergilemeye başlarlar. Ancak işler ters gider ve vahşi dinozorlar kafeslerinden kurtulur.

6. Schindler's List (1993)

Spilberg'ün en iyi filmi kabul edilen, Schindler's List 7 Oscar kazanırken Spielberg de En İyi Yönetmen ve En İyi Film Oscar ödüllerinin sahibi oldu. Gerçek bir hikayeden uyarlanan film, II. Dünya Savaşı sırasında geçiyor. Oskar Schindler adlı bir Alman iş insanı Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudilerin katledildiği bir dönemde 1100 Yahudi'ye iş vererek onların hayatını kurtarıyor.

7. Saving Private Ryan (1998)

Spielberg yine unutulmaz bir filme imza atıyor ve ikinci kez En İyi Yönetmen Oscar'ını kazanıyor. Film ise 5 Oscar ödülüyle 1998 yılına damgasını vuruyor. Filmin başlangıç sahnesinde gösterilen, 20 dakika boyunca süren Normandiya Çıkarması, II. Dünya Savaşı'nın şiddetini izleyiciye çok keskin bir şekilde aktarıyor. 

Dört çocuk annesi bir kadın İkinci Dünya Savaşı’nda üç oğlunu kaybeder. Kadının tek dileği hayatta kalan tek oğlunun eve sağ salim dönmesi olur. Başkan, James Ryan’ın sağ salim eve döndürülmesini emreder. Normandiya Çıkarması'ndan sonra, 8 kişilik birlik bu emri yerine getirmek üzere görevlendirilir. Filmin başrollerinde ise Tom Hanks ve Matt Damon var.

8. Catch Me If You Can (2002)

Gerçek hikayeden uyarlanan bu filmde, başrolleri Tom Hanks ve Leonardo Di Caprio paylaşıyor. Henüz yirmili yaşlarında olan Frank Abagnale; pilot, doktor ve savcı gibi rollere bürünerek FBI ajanlarını çıldırtır. Adeta kedinin fare ile oynadığı gibi FBI ajanlarıyla oynayan genç Abagnale durdurulamaz.

9. Minority Report (2002)

Başrolünde çılgın aktörümüz Tom Cruise'un yer aldığı film Spielberg'ün en iyi filmleri arasında. Dedektif John Anderton, sıra dışı güçlere sahip kahinler ve bazı teknolojik aletler sayesinde cinayetleri daha işlenmeden önce fark edip müdahale eden özel bir polis biriminin başında yer alır. Anderton’ın sorunsuz işlediğine inandığı sistemde, birtakım aksilikler meydana gelir. Anderton’ın başında olduğu ekip, cinayet suçlamasıyla onun peşine düşer.

10. The Terminal (2004)

Usta yönetmen yine ilginç bir filmle karşımıza çıkıyor. Filmin başrollerinde Tom Hanks ve Catherine Zeta-Jones ikilisi var. Viktor Navorski isimli bir adam, ABD'ye giriş yapmaya çalışır ancak pasaportu geçersiz olduğu için giremez. Tekrar ülkesi Krakozhia'ya dönecekken haberlerde ülkesinde bir iç savaşın başladığını görür. Ne ülkesine dönebilen ne de Amerika topraklarına adım atabilen Navorski, havaalanında mahsur kalır.

11. War Of The Worlds (2005)

H.G. Wells’in aynı adlı romanından uyarlanan filmin başrollerinde Tom Cruise ve Dakota Fanning var. Film, uzaylıların dünyayı istilası etmesi sonrası ailesini korumaya çalışan Ray Ferrier'i çabasını anlatır. 591 milyon dolar hasılat elde eden film, Spilberg'ün en çok kazandığı dördüncü film oldu.

12. Munich (2005)

Spielberg bu sefer, 1972 Münih Olimpiyatları'nda yaşanan terör olaylarını sinemaya taşıyor. Olimpiyatlarda bir grup Filistinli terörist İsrailli sporcuların odasını basıp, ikisini öldürüp dokuzunu rehin alıyor. Teröristlerin isteği ise rehinelerle birlikte Münih havaalanına ulaşmak. Alman hükümetinin başlattığı kurtarma operasyonunun yanında, bir MOSSAD ajanı da devreye girer ve işler iyice karışır.

13. Lincoln (2012)

Film ABD'nin 16. başkanı Abraham Lincoln'ün son dönemlerini ele alıyor. 1861'de kuzey eyaletlerinde çıkan iç savaşların sona erdirilmesiyle Lincoln ve kabinesi arasında ortaya çıkan ciddi fikir ayrılıkları konu ediliyor. 2 Oscar'lı filmin başrol oyuncusu Daniel Day-Lewis bu filmle En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını üçüncü kez kazandı.

14. Bridge Of Spies (2015)

Spielberg bu filmde yine Tom Hanks'e başrolü veriyor. Filmde yardımcı oyuncu rolündeki Mark Rylance En İyi Erkek Yardımcı Oyuncu Oscar'ını kazanıyor. Brooklyn’de bir avukat, bir anda kendisini Sovyetler tarafından ele geçirilmiş Amerikalı pilotun değişimi için olacak bir pazarlığın ortasında bulur ve gerilim tavan yapar.

15. Ready Player One (2018)

Spilberg karşımıza yine bir bilim kurgu filmiyle çıkıyor. The Oasis adlı oyunun sahibi, oyun evreninin içerisine bir anahtar saklar ve öldüğünde tüm servetini ve oyunun kontrolünü bu anahtarı bulan kişiye bırakacağını açıklar. Wade de bu hazine avının peşine düşenlerden birisidir. Ancak işin içine para girince oyun, acımasız bir savaşa dönüşür.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
YORUMLAR

Terminal'i bizzat yasamis biri olacagimi milyar verseniz dusunmezdim. Yil 2016, Amerika'da okulumdan mezun olmusum, yaz tatiline donecegim bir haftaligina Turkiye'ye , sonra donup NYC'de ise baslayacagim. Heyecan tavan ne zamandir ulkeye donmemisim, cok buyuk bi ozlem ve yeni hayatin heyecani. Havaalanina varip guvenlikten ve pasaport kontrol'den gecip gate'e gidiyorum. Telefonumu sarja takip duvardaki televizyondan Ataturk havaalani'nin canli verildigini goruyorum. Askerler havaalani ve kopruyu tutmus. Ne oldugunu anlayana kadar yeni acilan telefonuma ayni anda 10 mesaj, cevapsiz aramalar dusuyor. Annem aramis defalarca. En son mesaji SAKIN O UCAGA BINME . Kontuara gidip Airfrance gorevlisine ucaga binemeyecegimi binsem bile inemeyecegimi cunku inecek bir havaalani olmaigini anlatmaya calisiyorum. Ellerim ayagim bosanmis, bombalamalari canli izliyorum. Elimden hicbir sey gelmiyor. Gate'e cokup bir saate yakin aglayip, her 5 dakikada bir iyiler mi diye annemlere mesaj atabiliyorum

Bir saat sonra bavulum kontuardan geri cikiyor. Turkiye'ye Paris'ten aktarma yapacak uc kisiyiz. Basimiza gelenlere inanamiyoruz. Donecek bir evim yok. Washington'daki evimi kapatmisim cunku donuste baska sehre tasinacagim. Aglaya aglaya birkac saat once geldigim yollardan arkadaslarimin evine siginti olmaya donuyorum. Iki gun kendime gelemeyip hayatimin tamaminin bambaska bir yere evrilmesine sahit oluyorum.

01.12.2023

Kendisi hakiki bir Yahudidir.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ