6 yaşındayken babasını kaybeden Arap Ahmet ailenin en büyük çocuğuydu.
4 yıl sonra bu okuldan üsteğmen olarak mezun oldu.
Daha sonra, 18 Aralık 1917'de, Yüzbaşı Ahmed Ali Çelikten, havacılık kurslarını tamamlamak için Berlin'e gönderildi.
Emekli olduktan sonra 1969 yılında hayata gözlerini yumdu.
Çok garip değil mi o yıllarda Avrupa da bir siyahi olarak doğsa bu eğitimi alamayacaktı, fakat bu topraklardan gittiği için Berlin de eğitim alabiliyor.
Eee? Nam-ı diğer arap Ahmet? Demek ki arap asıllı. Yani Türk olsa ne önemi var, arap olsa, Norveçli olsa, Zambiyalı olsa ne önemi var? Bir de siyahiliğini belirtmişsiniz. Siyah olsa-beyaz olsa ne önemi var, Kızıl, sarışın ya da sarı ırk olsa vs. vs. ne önemi var? Aslında farkında olmadan ırkçılığa, hatta köleliğe sempatizan olanlarla dolu dünya hala.
ülkeye köle olarak getirilen birinin oğlu. ne kadar da gurur (!) verici ülkemiz için.