Büyükada Rum Yetimhanesi: Dünyanın İlk Çok Katlı Ahşap Yapısının Tarihine ve Büyüleyici Hikayesine Tanık Olun

1964'ten bu yana kapalı olan Büyükada Rum Yetimhanesi, dünyanın ilk çok katlı ahşap yapısı olarak biliniyor. Aynı zamanda dünyada halen de en büyük ahşap bina olduğu iddia ediliyor. BİMTAŞ tarafından 2020 Ağustos ayında restorasyon çalışmalarının başlatıldığı Büyükada Rum Yetimhanesi hakkında merak ettiğiniz tüm bilgilere bu içeriğimizin devamında ulaşabilirsiniz.

İşte Büyükada Rum Yetimhanesi hakkında merak edilen her şey:

Büyükada Rum Yetimhanesi Hakkında Bilgi

Prinkipo Rum Yetimhanesi ya da daha bilinen adıyla Büyükada Rum Yetimhanesi, 1964'ten bu yana kapalı olan yetimhanedir. Büyükada'nın Manastır Tepesi'nde otel olarak inşa edilen Büyükada Rum Yetimhanesi, dönemin ünlü mimarlarından Alexandre Vallaury tarafından yapıldı.

Dünyanın ilk çok katlı ahşap yapısı ve halen de en büyük ahşap binası olduğu iddia edilen Büyükada Rum Yetimhanesi, otel olarak inşa edilse de devrin yönetiminden gerekli iznin alınamadığından Eleni Zarifi adlı bir Rum kadın tarafından satın alındı.

Yedikule'deki Balıklı Rum Hastanesi bünyesindeki Rum Yetimhanesi 1902 yılında buraya taşındı. Kullanım amacı zaman içinde değişen yapıya 1. Dünya Savaşı yıllarında Kuleli Askeri Mektebi yerleşti. Daha sonra da işgal kuvvetleri tarafından adaya yollanan Rum göçmenlerini barındıran yapıda yetimhane, Heybeliada'ya nakledildi. Daha sonra bina kapatıldı ve halen de kapalı.

Büyükada Rum Yetimhanesi Mimarisi

Büyükada Rum Yetimhanesi, ahşap karkas sistemde inşa edilmiş. Yan bölümlerinde 6, diğer bölümlerinde ise 5 katlı olan Büyükada Rum Yetimhanesi, oldukça heybetli ancak buna rağmen dış görünümü son derece sade. 

Birbiri üzerine tekrarlanan çıkmalar ile cephelere hareketlilik eklenen binada tiyatro salonundaki iç mekân ahşap süsleme detaylarına karşılık, diğer iç mekânlarda sade bir mimari hakim.

Büyükada Rum Yetimhanesi Nerede? Nasıl Gidilir?

Bir tepenin üzerine kurulmuş, Avrupa'nın en büyük ahşap binası olarak kabul edilen eski yetimhane olan Büyükada Rum Yetimhanesi, adadaki Manastır Tepesinde yer alıyor.

Girişi yasak olan yapıyı dışarıdan izlemek mümkün. 2020 Ağustos'da burada restorasyon çalışmaları başlatıldı.

Büyükada Rum Yetimhanesi adres ve konum bilgilerine aşağıdan ulaşabilirsiniz:

Adres: Büyükada-maden, Adalar, 34970 Adalar/İstanbul

Google Haritalar konum bilgisi için tıklayın.

Büyükada Rum Yetimhanesi'nin Hikayesi

Büyükada Rum Yetimhanesi, 1964'te kapısına kilit vurulmuş bir kurum. Haliyle günümüzdeki durumu harap halde. Günümüzde bu binanın hikayesi şu şekilde anlatılıyor:

'1800'lerin sonlarında Fransızlar tarafından inşa edilen bu bina Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük ahşap yapısıydı. Fransa'dakilerin benzeri bir kumarhane ve otel olarak kullanılması öngörülüyordu. Ne var ki bu kumarhane-otel anlayışı, dönemin Osmanlı yönetiminin örf ve adetlerine ters düştüğü için gerekli izin alınamadı, bina satışa çıkarıldı. İnşaatı tamamlanamayan bina, Balıklı Rum Yetimhanesi'nin kullanımı için dönemin en zengin Rum ailelerinden birine ait Andreas Syngros Vakfı tarafından 15 bin Osmanlı lirası karşılığında satın alındı. Diğer bir zengin Rum ailesi olan Zarifislerin 3700 altın Osmanlı lirası ve Sultan Abdülhamit'in bağışladığı 1180 Osmanlı lirası ile Rum Patrikhanesi'nin himayesine verildi. Bina, 21 Mayıs 1903'te Sultan Abdülhamit'in ve dönemin Rum Patriki 3. İoakim'in de katıldığı bir törenle yetimhane olarak hizmete açıldı. Sultanın fermanıyla yetimhaneye her gün 7,5 okka et ve yeterince ekmek gönderiliyordu. Yetimhane, 206 odadan, büyük bir mutfaktan, görkemli bir kütüphaneden oluşuyordu. 15 de personeli vardı. Ayrıca ilkokul ve çeşitli meslek okullarını da barındırıyordu. Üç Rum, iki de Türk öğretmeni bulunuyordu. Ancak yetimhane 61 yıl sonra, 21 Nisan 1964'te Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ansızın kapatıldı, bina mühürlendi. Yetimhanedeki 177 çocuk kendi olanaklarıyla apar topar Büyükada'daki kilise ve manastırlara sevk edildi. Kıbrıs'taki faşist Rum çetelerinin Kıbrıslı Türkleri katletmesi üzerine Türk savaş uçaklarının adada alçak uçuşlar yaparak 'müdahale sinyalleri' verdiği, 1930'daki Türkiye-Yunanistan Dostluk Anlaşması uyarınca İstanbul'da yaşayan Yunan uyruklu 12 bin Rum ailenin mal ve mülklerine el konularak sınır dışı edildiği bir yıldı 1964...'

Yetimhanenin son müdüresi Marika Hatsu, 2011'de yetimhane ile ilgili anılarını kaleme aldığı kitabında şunları yazdı:

'Eğitim Bakanlığı binanın iki gün içinde boşaltılmasını ve kendilerine teslim edilmesini istedi. Gerekçe olarak yangın tehlikesi gösterildi. Birkaç günlük süre tanınması ricası reddedilince, çocuklar apar topar adada bulunan iki manastıra yığdırıldı. Çok hüzünlü bir manzara ortaya çıktı. Akşamın saatlerine kadar herkes, küçük çocuklar dahil, panik içinde bir şeyler taşıyarak koşuşturuyor. Kiminin elinde bir battaniye, kiminin elinde kitaplar, kiminin elinde giysiler, çanak çömlekler vardı. 177 çocuğumuz yuvalarını böyle kaybetti. Yetimhanenin kapatılmasından iki gün sonra kutlanan 23 Nisan Gençlik ve Spor Bayramı'nda manastıra yığdırılan öksüz çocuklar da adada düzenlenen törenlere zorunlu olarak katılacak ve marşlar söyleyecekti. Çocuklarımızın dramı burada da bitmiyecekti. Eğitim Bakanlığı, çocukların sevk edildiği manastırların yetimhane standartlarına uymadığı gerekçesiyle tahliyelerini istemiş, çocuklar bu kez kendilerine, sığınacak birer aile aramaya başlamıştı.'

Yeniden Patrikhaneye İadesi

Fener Rum Patrikhanesi, Zafiris ve Sygngros ailelerinin bağış belgelerini sunarak binanın iadesini talep etmişti. Bu talep reddedilince Patrikhane, AİHM'e başvurdu ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne dava açtı.

Dava, 29 Kasım 2010 yılında sonuçlandı. Büyükada Rum Yetimhanesinin tapusu Fener Rum Patrikhanesi'ne devredildi.

Büyükada Rum Yetimhanesi Hakkında Rivayetler

Bir rivayete göre Büyükada Rum Yetimhanesi'nde bir yangın çıkmış. Olay şu sözlerle anlatılıyor:

'Yetimhane olarak hizmet verdiği dönemde Büyükada Rum Yetimhanesi'nde nedeni bilinmeyen bir yangın meydana gelir. Yangın sırasında bazı çocukların yanarak can verdiği anlatılır. Bir çocuk ise yangından kaçarken bahçedeki su kuyusuna düşer. Yangın sonrasında yapılan aramalarda kimsenin aklına kuyuya bakmak gelmez ve çocuk kuyuda ister istemez ölüme terk edilir. Ada halkı bu olaydan o kadar çok etkilenir ki, bazı geceler yetimhaneden çocuk çığlıkları duyduklarını iddia ederler.'

Büyükada Rum Yetimhanesi Gezgin Yorumları

Büyükada Rum Yetimhanesi hakkında ilk elden bilgi edinmek isterseniz gezgin yorumlarını okuyabilirsiniz.

'Her ne kadar yıkılmaya yüz tutmuş da olsa bu denli büyük bir ahşap yapı olması güzelliğinden bir şey kaybettirmemiş. Adanın ikinci büyük tepesi olan mevkide olan yapının girişi yasak, ancak korkuluklarından seyri mümkün. Bahçe içerisinde bir başka ahşap yapı daha bulunmaktadır.'

'Büyükada'nın güzelliklerinden bir tanesi. Taa oralara kadar gittiyseniz mutlaka uğrayın. Binaya gözkulak olan aile yaşıyor bahçesinde, içeri girişi yasak ama dışardan bile bakmaya değecek kadar farklı bir ortamda devasa ahşap bir bina.'

'Şahıs yeri olduğu için göremiyorsunuz fakat inanılmaz bir aurası var. Şu anda dünyanın en büyük ahşap binası olarak geçmekte. Ünlü Alexandre Vallaury eseri. İlk başta otel olarak kullanılmış sonra Rum Yetimhanesi olarak kullanılmış. Yangın çıkması, içindeki çocukları da düşündüğünüzde insanı kahrediyor. Ada esnafından bir abimizin söylediğinde yakın zamanda restore edilecekmiş. Velhasıl kelam Gidiniz görünüz efendim.'

Büyükada Rum Yetimhanesi Çevresinde Gezilecek Yerler

Yetimhane çevresine gelmişken burada mutlaka görmeniz gereken yerler şu şekilde:

  • Aya Yorgi Kilisesi

  • Adalar Müzesi

  • Dilburnu Tabiat Parkı

  • Büyükada Milli Parkı

Bu içerik de ilginizi çekebilir:

Aya Yorgi Kilisesi: Dileklerinin Gerçek Olmasını İsteyenler İçin Büyükada'da Eşsiz Bir Nokta

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı