Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) yetkililerinin koronavirüs ile birlikte dünya canlı hayvan ticaretine dair de önemli açıklamalar yaptığını kaydeden Donat, yazısını şöyle sürdürdü:
'Geçen hafta sonu uluslararası medyada bu konuda önemli veriler ve bilgiler paylaşıldı.
Canlı hayvan ticaretinin salgın hastalıkların yayılmasını hızlandıracağı belirtilen açıklamalarda, salgın hastalık endişelerine rağmen, küresel canlı hayvan ticaretinin son 50 yılda 4 kat artmış olduğuna dikkat çekiliyor. Her yıl 2 milyar hayvan (domuz, tavuk, sığır, koyun ve keçi, vs.) tır, kamyon veya gemilere yüklenerek farklı ülkelere doğru haftalarca sürecek yolculuklara çıkıyor.
Küresel ticareti en fazla yapılan canlı hayvan, tavuk. Söz konusu yolculukların süresi birkaç saat ile 6-8 haftaya kadar uzayabiliyor.
Yani her gün en az 5 milyon hayvan bir ülkeden bir başka ülkeye taşınıyor. Talep arttıkça ticaret hacmi de artıyor. 1988'de tüm canlı hayvanların küresel ticareti 716 milyon dolar değerinde iken 2017 yılında 21 milyar dolara yükseldi.Sadece son 10 yılda dünya genelinde canlı hayvan ticareti yüzde 30 oranında artmış durumda.Bu oranın önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor.
Deli dana, Nipah Virüsü, SARS, Afrika domuz ateşi derken şimdi de koronavirüs salgını... Biyogüvenlik meselesi artık tüm dünya için çok daha hassas ve kritik bir konu.'
Valla virüse karşı sistemi güncelleyelim diyip sarımsak almaya gittim, üzerinde Menşei Çin yazısını görünce geri bıraktım. Eve kaç saniyede koştuğumu ve ellerimi ovalaya ovalaya kaç kere yıkadığımı ve bunu neden yaptığımı bilmiyorum. :D
Bilimsel olarak belki güvenli olabilir ama insan psikolojik olarak güvenemiyor.
En az bizim gıdalarımız kadar güvenlidir kanımca.