Cezayir'in kuzey kıyısında, İslam dünyasının en büyük ibadet yerlerine rakip olacak muazzam bir cami inşa ediliyor.
Cezayir Körfezi boyunca ilerlerken yolun yarısına geldiğinizde, karşınıza yavaş yavaş yükselen bir inşaat çıkıyor.
Bir uçta Büyük Cezayir Camisi'nin kubbeli harimi inşa ediliyor.
Diğer uçta ise 265 metre uzunluğuyla dünyanın en yüksek minaresi yükselecek.
Ayrıca bir kütüphane, müze, avlu ve meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçe de planlanıyor.
Cami, muazzam manzarası olan iki patikayla Akdeniz üzerindeki bir yat limanına bağlanacak.
Büyük Cezayir Camii ve etrafındaki ona bağlı binaların toplamda 120 bin kişilik kapasitesi olacak.
Yüzölçümü itibarıyla dünyanın en büyük üçüncü, Afrika'nın ise en büyük camisi olacağı söyleniyor.
Ülkenin Konut ve Şehir Planlama Bakanlığı'ndan Varda Yusuf Hoca, 'Bu, yüzyılın (en önemli) projelerinden biri' diyor.
Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın Büyük Cezayir Camisi'nin 'İslam'a ve Cezayir devrimine atfen bir anıt' olarak yükselmesini istediğini anlatıyor.
Büyük Cezayir Camisi'nin tasarımı, Alman mimarların yardımıyla yapılmış. İnşaatı ise Çinli bir firma yapıyor. Şantiye alanındaki prefabrike evlerde yüzlerce Çinli işçi yaşıyor.
Birçok diğer proje gibi bunda da gecikmeler söz konusu olmuş.
Şimdi 2016 yılının sonunda inşaatın tamamlanması planlanıyor. Bu, bir yıllık bir gecikme anlamına geliyor.
Caminin ebatları, yeri ve 1,5 milyar doları bulması beklenen inşaat maliyeti, bu projenin hükümetin öncelikleri arasında olduğunu gösteriyor.
Bunun nedenlerinden biri Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın iktidarının simgesi olacak bir proje olması.
Diğer bir neden ise Cezayir'in komşusu Fas'la arasındaki rekabet. Büyük Cezayir Camisi'nin, Kazablanka'daki II. Hasan Camisi'nden hem büyüklüğü hem de minaresinin yüksekliği açısından biraz daha heybetli olması planlanıyor.
Hükümetin 'ulusal dini kimlik' oluşturma çabası da Büyük Cezayir Camisi projesine verilen desteğin ardında yatan nedenlerden.
Bu kimliğin tesisi yönünde çaba sarfedilmeye ilk kez 1962'de bağımsızlık ilanıyla başlanmış, İslamcıların 1990'larda ayaklanması ve devletin bazı camiler üzerindeki kontrolünü muhaliflere kaptırmasıyla bu çaba daha da önem kazanmıştı.
Marsilya'daki Arap ve Müslüman Dünyası Araştırmaları Enstitüsü'nde din üzerine çalışmalar yapan Cezayirli Kamil Chachoua, Büyük Cezayir Camisi'nin inşa edilmesi kararının 'İslamcılara verilen desteği kesmek' niyeti taşıdığını söylüyor.
Chachoua bunun, 'İslam'ı seviyoruz. Ama modern İslam'ı...' demenin bir yolu olduğunu belirtiyor.
Chachoua 'Bin tane küçük camii inşa edebilirsiniz. Ama bu görülmez. Bu, devletin İslam'ı kucaklama sürecinde olduğunu, İslam'la gurur duyduğunu göstermez' diyor.
Cezayir'de tesis edilmeye çalışılan ulusal İslam, Büyük Cezayir Camisi'nin mimarisine de yansıyor. Kuzey Afrika mimari anlayışında tasarlanan caminin minaresi de buna uygun şekilde tek ve dört köşeli olarak yükseliyor.
Büyük Cezayir Camisi'nin Cezayir'in yeni kimliğinin bir simgesi olması tasarlanıyor. Ancak bu kimlik de hâlâ tartışılıyor.
Bazıları bu caminin siyasi İslam'a verilen bir taviz olduğu kanaatinde.
Muhalif Barakat hareketinden Amira Bouraoui, 'Öncelik, 'Bakın biz Müslüman bir devletiz' demek. Bu İslamcılara sus payı vermek için izlenen bir yol' diyor.
Bouraoui, camilerden hoparlörle okunan ezanın sesinin kısılıp kısılamayacağını sorması üzerine Facebook'ta çok sayıda tehdit almıştı.
Büyük Cezayir Camisi'nin yükseleceği Muhamediye semti ise kapılarının önündeki bu dev yapıdan çok da etkilenmişe benzemiyor.
Rasim adlı 22 yaşındaki bir öğrenci, paranın daha iyi değerlendirilebileceği kanaatinde.
'Önce eğitimle ve sağlıkla başlamalısınız. Dini yüceltmeyi sonra düşünürsünüz' diyor.
'Bir Müslümanın gözüyle, ibadet ettiği yer çok da mühim değildir. Önemli olan kalbinden ne geçtiğidir.' diye konuşuyor.
BBC Türkçe