Varislerimizi sağlık problemi ve kozmetik problemler olarak ikiye ayırdığımızda bugünkü başlığımız altında sağlık problemlerinden bahsedelim isterseniz.
Kanı kalbe geri taşıyan damarlara toplar damarlar diyoruz. Toplar damarlarımız, atar damarlarımızın aksine pasif organlardır. Yani atardamarlarımızın arkasında kalp gibi güçlü bir pompa varken, toplar damarlarımız pasif olarak, üstelik yerçekimine karşı yukarıya çıkmak, kalbe dönmek zorundadırlar.
Bunun yanında, kalbin oluşturduğu yüksek basınçtan dolayı atardamarlarımızın duvarında oldukça kalın bir kas dokusu varken, pasif olan toplar damarlarımızın duvarlarındaki kas dokusu tül kadar incedir. Toplardamarlarımızın içerisindeki kanın sağlıklı bir şekilde yukarıya çıkıp kalbe dönebilmesi, yerçekimine yenik düşmemesi için bunların içerisine tek yönlü çalışan kapakçıklar konmuştur. Pasif olan toplardamar dönüşünün 3 ana mekanizması vardır. Bunlardan bir tanesi arkadan ittiren atardamar kanı, ikincisi nefes alıp vermemizle göğüs boşluğunda oluşan negatif basıncın vakum etkisi, üçüncüsü ve en önemlisi ise baldır kasımızın kasılıp gevşemesi yani yaptığımız yürüyüşlerdir.
Doğumsal ya da edinsel risk faktörlerinin varlığında bu kapakçıkların fonksiyonları bozulabilir. Kalbe dönmesi gereken kan yer çekimine yenik düşer ve aşağılarda birikmeye başlar. İşte sağlık problemimiz bu aşamada başlamaktadır. Buna biz kronik venöz yetmezlik, sizler ise toplar damar yetmezliği ya da kapakçık kaçağı diyorsunuz.
Ağır işte çalıştıkda da oluyor. Abimde vardı ameliyyat oldu.