Dünyanın En Popüler Alkollerinden Biri Olan Cinin Bağımlılık ve Yasaklarla Dolu Tarihi

Merhabalar. Bu yazıda cin içeceğinin yasaklarla dolu tarihçesini kaleme aldım. Flaman bölgesinden İngiltere'ye yayılan ve ardından Amerikan barlarına giren cinin tarihini okuyunca hem eğlenceli hem de trajikomik taraflarını fark edeceksiniz.

İyi okumalar dilerim.

Cin, aromasını ardıç meyvelerinden alan damıtılmış alkollü bir içecektir. Hollanda dilindeki "genever" kelimesinden gelen cin, zaman içinde "geneva" ve en son da "gin" halini almıştır.

Cin, Avrupa genelinde, özellikle güney İtalya, Flaman bölgesi ve Hollanda'da keşişler ve simyacılar tarafından üzüm ve tahıl özünden yapılan tıbbi bir likör olarak ortaya çıkmıştır. Daha sonra alkollü içki endüstrisinde ticareti yapılmaya başlanmıştır.

Aslında bir ilaç olan cin, Hollandalı ve Belçikalı bir likör olan "jenever"in piyasaya sürülmesinden sonra 17. yüzyılda İngiltere'de popüler oldu.

1688 yılında Hollandalı protestan Orange Prensi 3. William liderliğindeki Şanlı Devrim yapıldı. Prens, İngiltere tahtında oturan Katolik kayınpederi James'i tahttan indiriyor ve karısıyla birlikte İngiltere'ye hükmediyor.

William ile birlikte İngiltere'de 60 yıl sürecek olan "gin craze" yani cin çılgınlığı denen tartışmalı bir dönem başlıyor. Fransız brendi üzerindeki ithalat kısıtlaması da kalkınca cin ülkede giderek yaygınlaşıyor.

Cin daha sonra İngiltere'nin ulusal alkollü içeceği oluyor. Gin craze genel olarak halkın nerdeyse sudan ucuz olan cine hücum edip deliler gibi içtiği bir dönem olarak özetlenebilir. Bu dönem sanayi devriminin oluşmaya başladığı, kapitalizmin en ağır şekilde halkı sömürdüğü, halkın serflikten işçi sınıfına dönüştüğü bir dönem.

İngiltere'de cin içmek, hükümetin lisanssız cin üretimine izin vermesinden sonra önemli ölçüde arttı ve büyük bir pazar yarattı. Cin çılgınlığı olarak bilinen bu dönemde İngiltere'de binlerce cin dükkanı açıldı.

Cinin fiyatının düşük olması nedeniyle yoksullar tarafından düzenli olarak tüketilmeye başlandı. Londra'daki kahvehaneler ve çikolata dükkanları hariç 15.000 içki işletmesinin yarısından fazlası cin dükkânlarıydı.

3. William Katoliklerden nefret ediyor ve cin içmeyi de bir o kadar seviyordu. Katolik ülkelerden içki ithalatını yasaklayıp cin üretimini ve tüketimini teşvik eden yasalar koydu. Yıllar geçtikçe toplumda derin bir alkol bağımlılığı ve buna ek olarak alt sınıflarda ahlaki bir çöküntü meydana geldi.

Öyle ki bazı fabrikalar işçilerine ödemelerin bir kısmını cin olarak yapıyordu. 1751 yılında İngiltere'de üretilen tahılların yarısı cin için alkol üretiminde kullanılıyordu. Cin üretiminde kullanılan alkolün yapımı için gereken tahıllar, soyluların topraklarında üretildiğinden cin çılgınlığı onların da cebini dolduruyordu.

Kendi içtikleri kaliteli cin Hollanda'dan gelen birinci sınıf ürünlerdi. Halkın düştüğü bu durumun tek suçlusu çoğuna göre cindi. En son cin satın almak için küçük kızını boğarak öldürüp, elbiselerini satan bir kadın yakalanınca işler ciddiye bindi ve cin yasası ile cin tüketimi zorlaştırıldı.

Artık her önüne gelen cin yapıp satamayacaktı. Büyük vergiler ve prosedürler yüzünden merdiven altı tesisler kapanmak zorunda kaldılar. Cin tüketimine devlet tarafından büyük bir darbe gelince cin karşıtları 'Lady Geneva'nın cenazesi' isimli illüstrasyon yayınladı.

Ancak İngilizler cin içmeyi bırakmadı. Büyük sermayeli firmalar üretim yapmaya başladı. Günümüzde sıkça tüketilen büyük cin firmaları o dönemde kuruldu.

Cin en sonunda da kokteyl kültürünün doğum yeri Amerika'ya ulaşıyor. New York ve New Orleans'ın elit barlarında yetenekli barmenler birbirinden yaratıcı kokteyller buluyorlar. Gin sling, gin sour, gin toddy, gin fizz, gin daisy derken bir çok klasik kokteyl yapılıyor.

Alkollü içkilerin sağlığa iyi geldiği, sigaranın zayıflamaya faydalı olduğu, eczaneden eroin alınabilen, içinde kokain ve alkol bulunan ilk Coca Cola'nın ilaç olarak satıldığı bir zamanda hastalıklara karşı cin kokteyli içmek çok yaygındı.

Ancak kocalarının alkol bağımlılığından bıkan kadınlar isyan ediyor ve senatoda alkol yasağını yürürlüğe sokmayı başarıyorlar. Böylece Amerika'da 13 yıl süren "prohibition dönemi" başlıyor. Yasaklarla birlikte içki kullanım oranı artıyor ve mafya, karaborsacılar el altından alkol satışı yapıyorlar.

1933 yılında martini tutkunu olduğu bilinen Başkan Roosevelt 13 yıl süren prohibition dönemini bitiriyor. Barlar yeniden açılıyor. Ancak 13 yıl süren yasaklarda tüm o gösterişli bar kültürü yok oluyor. Amerikalılara sadece vazgeçemedikleri martini kalıyor.

2. Dünya Savaşı'nda ise Alman orduları işgal ettikleri Hollanda ve Belçika gibi ülkelerdeki genever damıtım evlerinin bakır imbiklerini mühimmat yapımı için söküyor.

Bir cin firması, ordu için ürettiği alkollerin üzerine 'Cocktails For Hitler' yazınca Almanlar bu duruma sert karşılık verip o firmanın tüm üretim tesisini bombalıyorlar. İngilizler buna karşılık Alman uçağı düşüren her askerine bir şişe cin vereceğini söylüyor.

20. yüzyılda Amerika'da cin kültürü yerini martini ve votkaya bıraktığı için cin artık sadece geleneklerine bağlı İngilizlerin tonik ile içtikleri ve Amerikalı ihtiyarların gençlik dönemlerini hatırlamak için içtikleri bir içki haline geliyor.

1980'lerde idealist barmenler kokteylin altın çağında yazılmış 150 yıllık eski kitapları ve tarifleri tekrar okuyup çalıştıkları barlarda misafirlerine sunuyorlar. 1987'de devrimci bir marka ortaya çıkınca dikkatler tekrar cine dönmeye başlıyor.

Dünyanın her yerinde cin kokteylleri tekrar popüler hale geliyor. 21. yüzyılda her ülke kendi cinini üretiyor. Siz cin hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bunlar da İlgini Çekebilir

1890 Yılında Bomonti'de Üretilen ve Türkiye'nin İlk Birası Olan Asırların Lezzeti Tekel Birası'nın Hikayesi
Sıkça Amerikan Salatasıyla Karıştırılan Rus Salatasının Tarihini Anlatıyoruz!
Şerefe, Cheers, Prost! Kadeh Kaldırırken Dünya Ne Söylüyor? Bizim Söylediğimiz Şerefe Sözü Ne Anlama Geliyor?

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
YORUMLAR
30.11.2022

bu kadar okuduk,yokmu bi duble bıseyler

30.11.2022

şerefsizlere,merci🍻🍻

30.11.2022

gordon's pink favorim . İçine biraz limon biraz tonik ile efsane oluyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ