Dünyanın En İyi MBA Okullarından Harvard Business School’a Girmek Ne Kadar Zor Olabilir?

Baştan söyleyelim; 'biraz' zor olabilir.

Eğitim kalitesi üzerinde herkesin tartışmasız mutabık kalacağı okul sayısı, herhalde bir elin parmaklarını geçmez. Kuşkusuz Harvard Business School da, işte bu az sayıdaki çok iyi ve ününün hakkını sonuna kadar veren kurumlardan bir tanesi. 

Dünya çapındaki en prestijli iş yaşamı dergilerinden biri kabul edilen Harvard Business Review'un da yayıncısı olan, geçmişi 1908 yılına kadar dayanan, vaka çalışmaları başka okullarda 'örnek' diye okutulan bu okula girmek ise, tahmin edeceğiniz gibi epeyce meşakkatli. Detayları Ekşi Sözlük'ten achiever paylaşmış; sizler için derledik.

1. Öncelikle minimumda olması gerekenler şöyle:

  • 4 yıllık bir fakülte mezunu olmanız,

  • GMAT sınavına giriş olmanız,

  • Ve de eğer lisansınızı anadili İngilizce olmayan bir ülkede okuduysanız TOEFL veya IELTS almış olmanız.

2. Tabii bunlara tek başına yeterli diyemiyoruz.

Detaylara birlikte bakalım.

3. Üniversite not ortalamanızın yüksek olması büyük bir avantaj.

Her ne kadar başvuru şartlarında minimum bir ortalama (GPA - grand point average) belirtilmemiş olsa da, ortalamanız 3.2 - 3.3'ün altındaysa bu ciddi bir problem. 

Anca GMAT'ten çok yüksek skorlar alırsanız akademik başarınız konusundaki endişeleri giderebilirsiniz.

4. Yani aslında, okulunuzda derece yapmadıysanız işiniz biraz zor diyebiliriz.

Hatta belirli okullarda okumadıysanız, daha da zor; ama yine de bu sizi yıldırmasın.

Hemen bir not verelim; tek başlarına yeterli olmasalar da, hatırı sayılır bir bağış ve prestijli bir soy isim de işinizi şu ilk aşamada kolaylaştıran faktörler arasında tabii.

5. Teknik olarak minimum bir GMAT istenmese de, ortalamanın 730/800 olmasından aslında durumun pek de öyle olmadığını anlayabilirsiniz.

www.meetuniversity.com

2016 sınıfı için aralık olarak 510-790 şeklinde belirtilmiş; ancak 510 ile alınan öğrenciler genelde belirli istisnai durumlara sahip kişiler oluyorlar.

6. TOEFL veya IELTS skorları da GMAT kadar önemli.

Okulun öğretim sistemi çok iyi derecede İngilizce konuşabilmeyi gerektirdiğinden, örneğin TOEFL için 109'un altı direkt olarak eleniyor.

7. Alacağınız tavsiye mektuplarının azımsanmayacak etkisi bulunuyor.

Çalıştığınız kurumda bir tanesi mutlaka üstünüz / müdürünüz olacak şekilde iki kişiden tavsiye mektubu almanız gerekiyor. 

Tavsiye mektubu yazacak insanların kendi yetkinlik ve ehliyetleri de önemli olmakla beraber, daha önemlisi sizinle ilgili ne kadar detaylı bilgi vermeye haiz oldukları; ve MBA başvuru sürecini yakından tanıyıp tanımadıkları. 

Bir de tabii, daha önce Harvard'da (veya Amerika'da muadil bir okulda MBA yapmış) birinden tavsiye mektubu alırsanız, etkisi çok daha kuvvetli oluyor.

8. Eski usül "essay" mantığından biraz farklılaştırılmış bir ön yazıyı da başvurunuza ilave ediyorsunuz.

Başvurunuzla birlikte siz şöyle bir soru soruluyor: 

'Harvard Business School'a başvuruyorsunuz. Öz geçmişinizi, okul transkriptlerinizi, okulda veya dışarıda yaptığınız ekstra aktiviteleri, ödullerinizi, kariyer hedeflerinizi, test skorlarınızı ve referanslarınızı görebiliyoruz. Bunlar dışında adaylığınızı değerlendirirken neyi bilmemizi istersiniz?'

9. Bu ön yazı için bir kelime limiti yok, ama zaten iş kısa ve öz yazmakta.

Harvard'ı Wharton ve Stanford'dan ayıran en önemli olaylardan bir tanesi

bu ön yazı. Zira bu soruya 1 sayfada güzel bir cevap yazamayan adayların hızlıca elendiğini tahmin etmek çok zor değil.

10. Yazılı başvurunuz beğenilirse, sonraki adım mülakata girmek.

Harvard'ın mülakatı 30 dakika sürüyor ve genellikle sorulara ne kadar net, ne kadar kısa ve öz cevap verebildiğinize bakılıyor. 

Yani aslında kendinizi ne kadar iyi ifade edebildiğiniz, ve bunu yaparken ne kadar tutarlı olduğunuz ölçülüyor.

Ara Bonus:

Dünyanın En İyi Üniversitesine Nasıl Girilir? İşte Oxford’un Beyin Yakan Mülakat Soruları

11. Buradaki kritik nokta şu: Harvard çok az insanı mülakata alıyor.

Başvuranların sadece 22%'si mülakata çağrıldığı gibi, bunların da aşağı yukarı 50%si kabul ediliyor. Yani iyi haber: Mülakat aldıysanız şansınız oldukça arttı.

12. Bu mülakattan sonra ise, 24 saat içerisinde bir "mülakat değerlendirme yazısı" göndermeniz isteniyor.

Mülakatı nasıl yaptığınızı, neler hissettiğinizi, neyi iyi yaptığınızı, neyi daha iyi yapabilecek olduğunuzu yazmanız bekleniyor.

13. Gelelim daha kritik bir konuya. İyi hoş da burada okumak size yaklaşık ne kadara patlıyor?

Kafalara en takılan kısım. 

Öncelikle gözünüzü korkutalım: HBS'nin yalnızca yıllık harç bedeli yaklaşık 59.000 dolar. Yani bugünün kuruyla, aşağı yukarı 180.000 TL. 

Buna yediğiniz yemek ve sosyal aktiviteler dışındaki diğer masrafları ekleyince yıllık 95,000 dolar gibi bir bütçe gerekiyor (minimumda).

14. Durun hemen çıkmayın; şöyle bir iyi haber var; Harvard'ın çok fazla parası var. Devam edelim:

Harvard endowment (kısaca okulun yönettiği para diyelim) 30 milyar dolar civarı. Sadece Business School'un yönettiği para bile 3 milyar dolar. Dünyanın hiçbir okulunda buna yakın bir rakam yok. 

Ve HBS gerçekten de oldukça cömert. Okulda okuyan insanların 50%si ortalamada 50% bursla okuyor; ki bu MBA eğitimi için inanılmaz bir oran. (Zira MBA genellikle burs ile alınan bir eğitim değil).

15. Bu burslar tamamen 'need-based'; yani ihtiyaç karşılığı verilen burslar. Hemen bunu da açıklayalım:

Okul son 3 sene boyunca kazandığınız paraya, şu an hesabınızda ne kadar para olduğuna, ve de diğer varlıklarınıza bakıp, belirli bir algoritmaya göre ne kadar paraya ihtiyacınız olduğuna karar veriyor. O kadarlık bir miktarı da size karşılıksız olarak hibe ediyor.  

Özellikle Türkiye'den gelen öğrenciler Amerikan standartlarına göre daha az para kazandıkları için, çoğu zaman ciddi oranda burs alıyorlar. Harç bedelinin 80%inden daha fazla burs almak işten bile değil. 

Bütçenin geri kalanı için ise, kefilsiz ve uygun faizlerle ABD'de kredi almanıza yardımcı oluyorlar.

16. Son olarak, HBS gibi bir okulda okumak size ne kazandırıyor?

Michael Porter, Robert S. Kaplan, Rossabeth Moss Kanter gibi birbirinden kıymetli isimlerden ders almak kazanımlardan bir tanesi.

Dünyanın en büyük firmalarının (gerçek hayatta) karşılaştığı önemli finansal zorluklar, geçirdikleri evrimler, aldıkları kararlar üzerine vaka çalışmaları yapıp hakikaten çok iyi bir yönetici olup çıkmak bir başka avantaj. 

Bir de tabii, mezunlarının ortalama kariyer kazancı olan 3.9 milyon amerikan dolarının, sektöründe dünya rekoru olduğunu da eklemiş olalım.

Bonus:

Harvard Business Review'u buradan takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
YORUMLAR
21.10.2016

yani NAH

21.10.2016

Bilal oğlan buradan mı mezundu?

21.01.2018

PARAAAA

21.10.2016

Resmen hayat hedefi

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ