Bazı barlar vardır büyük kalabalıklara yüzlerce bardak bira tedarik ederler, fakat öyle barlar da vardır ki, onlar kokteyl yapma işini bir sanata dönüştürürler ve özenle hazırlanan içkileri yalnızca belli bir kesim ile paylaşırlar.
Bu içeriğimizde, Dünyanın En İyi 50 Barı Listesi'nden de destek alarak, dünyanın dört bir yanında nam salmış mükemmel barları sizlerle buluşturuyoruz. İşte o barlardan mutlaka ziyaret edilmesi gereken 25 tanesi;
Barın ismi aklınızı karıştırmasın: Bu klasik mekan kuzey Almanya'nın kültürel başkenti olan Hamburg'da bulunuyor. Bu hoş mekanın barı arkasında bir aslan figürü bulunuyor ve barmenler zaman zaman 'altın içki' ismini verdikleri bir içki ile ilginç kokteyller hazırlıyor.
Kendinizi Ernest Hemingway gibi hissetmek istiyorsanız Küba'ya kadar gitmek zorunda değilsiniz; alternatif olarak Prag'ı da deneyebilirsiniz.
Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi yazarlarından birinin ismiyle açılan bu mekanda 200'den fazla rom çeşiti bulunuyor. Bununla beraber, bazı günler özel rom tatma etkinlikleri düzenleniyor; çikolata ve meyveler ile hazırlanan özel kokteyller içki severlerin beğenisine sunuluyor.
Müdavimleri tarafından 'İsimsiz Bar' olarak da bilinen bu mekan, ilk görüşte size basit bir yermiş gibi gelebilir. Bir açıdan doğrudur da bu; minimal iç dizaynı ve standart menüsüyle basit bir mekandır 69 Colebrooke Row.
Fakat menüde bulunan kokteyl listesine daha dikkatli bakarsanız, birbirinden ilginç malzemelerin favori içeceklere karıştırılarak sıradışı içkiler hazırlandığını görürsünüz burada. Bu sıradışı içkilerin yaratıcısı barın hem sahibi hem de barmeni olan Tony Conigliaro.
Freehand Miami otelinde bulunan The Broken Shaker, eski ve yeni tarzların biraraya geldiği oldukça hoş bir mekan. James Beard Ödülü'ne de layık görülen bu harika barda, havuz başında içkinizin tadını çıkarabilirsiniz.
Üzerinde hiçbir yazı veya işaret bulunmayan bir kapının arkasına gizlenmiş bu mekan, klasik Alman dekoru ile post-modern iç tasarımı biraraya getiriyor. Bu bara girebilmek için kapıyı çalmalı ve sizi içeri almalarını beklemelisiniz.
Bu mekanda içki sipariş etmek olanaksız. Daha önceden hazırlanan ve ASLA içerisine buz konulmayan içkilerden size en uygun olanını seçmek durumundasınız. Ek bir bilgi olarak, White Lyan'da çalışan barmenler, gün içerisinde barın boş olduğu zamanlarda içkiler üzerinde deneyler yaparak farklı tatlar yaratmaya çalışıyor.
Alt katında sevimli bir kafe ve üst katında bir dövmeci bulunan Bulletin Place, dünyanın en iyi barmeni ödülünü farklı yıllarda kazanmış Tim Philips ve Adi Ruiz tarafından işletiliyor. Ek olarak, bu bar 2014 yılında Avustralya'nın en iyi barı seçildi.
New York'ta bulunan bu mekana girmek için gizli bir geçidi kullanmak durumundasınız. İlginç kokteyllerinin yanısıra, hazırladığı hot-doglar ile de müşterileri tarafından büyük beğeni toplayan PDT'de en çok satılan içki domuz yağı ile hazırlanan bir çeşit viski.
Yarı bar, yarı restoran olan Candelaria'da oldukça lezzetli Meksika yemekleri ve Latin Amerika'ya özgü içkiler tadmanız mümkün. Eğer bir gün yolunuz buraya düşerse, görevlilerden birkaç kokteyl tarifi istemeyi de unutmayın çünkü size, evde hazırlayabileceğiniz oldukça ilginç kokteyl tarifleri verebilirler.
Bu bara girdiğinizde kendinizi Karayipler'de gezinen bir korsan gemisinde hissedebilirsiniz. Smuggler's Cove'da 400'den fazla kokteyl çeşiti bulmak mümkün. Eğer bu barın müdavimi haline gelirseniz, size üzerinde tüm içkilerin bulunduğu bir katalog veriyorlar ve denediğiniz içkilerin yanına 'denendi' ibaresini düşüyorlar.
Dünyanın en iyi 50 barını belirleyen komite, Milan'da bulunan bu barı Indiana Jones'un çatı odasına benzetiyor. Mekanın sahibi Dario Comini ile konuştuğumuzda, Asya'da seyahat ederken ziyaret ettiği bir barın adından esinlenerek mekanına bu ismi verdiğini söylüyor. Barın içerisinde birçok Buda heykeli ile karşılaşmak ve doğuya özgü egzotik içkiler tatmak mümkün.
NoMad Otel'de bulunan Elephant Bar'da, 8 metre uzunluğunda maun rengi bir bar masası bulunuyor. Bu mekanı ziyaret ederseniz, Aperol ismi ile satışa sunulan mükemmel içkiyi mutlaka denemelisiniz.
Chicago'nun tam merkezinde bulunan bu mekanda çalışan barmen Charles Joly, bugüne kadar birçok ödül kazanmış. Bu bara girdiğinizde hissettiğiniz bir şey var; ciddiyet. Evet, gerçekten de ciddi bir atmosferi olan bu mekanda birbirinden ilginç kokteylleri deneyebilirsiniz.
Bu mekan dünyada bir bar için kullanılabilecek belki de en iyi slogana sahip: 'Adam gibi içki ve aklı başında insanlar.' Happiness Forgets, gerçek anlamda yerin altında bulunuyor fakat barın internet sitesini ziyaret ederseniz, buundukları yer hakkında yalnızca 'zemin kat' demekle yetindiklerini göreceksiniz.
Connaught Bar'ı tanımlayan en iyi sözcük 'lüks' olsa gerek. Beyaz eldivenli kapı görevlisinden kültürlü İtalyan barmenine, bu mekanın her yerinde lükslüğü hissetmek mümkün.
New York'ta revaçta olan kokteyl bar kültürüne karşılık, kendi özel mekanlarını tasarlayan Singapurlu içki severler, 28 HongKong Street ismini verdikleri mekana Michael Callahan ve Peter Chua gibi dünyanın en iyi barmenlerini transfer etmişler.
28 HongKong Street'de kokteyl hazırlanan malzemeler her zaman taze ve kokteyller hiçbir yerde bulamayacağınız cinsten.
Japonya'nın en ünlü barmenlerinden olan Hidetsugu Ueno, ustalıkla hazırladığı ve sırrını başka kimsenin bilmediği ilginç kokteyllerle tanınıyor. Eğer Tokyo'nun merkezinde bulunan High Five isimli mekanı ziyaret ederseniz, bu barmenin hazırladığı içkileri tadabilirsiniz.
London Savo Otel'de bulunan American Bar, listemizdeki en eski bar olma özelliğini taşıyor. 1889 yılında açılan mekan, Amerikan tarzında içkiler sunduğu için bu ismi almış.
Avustralya'nın en ünlü barlarından bir tanesi olan The Baxter Inn'in en belirgin özelliği oldukça geniş bir viski koleksiyonuna sahip olması. Barın arka raflarında duran 630 farklı viski çeşidi, bu içkinin hayranı olan kişilerin büyük ilgisini çekiyor.
Canon'da çalışan barmenler işlerini çok ama çok ciddiye alıyorlar. Mekanın 130 sayfalık bir menüsü 3300 farklı içki seçeneği sunuyor ve bir içkinin fiyatı 1500 dolara kadar çıkabiliyor.
1920'lerin atmosferini hissetmek mi istiyorsunuz? Eğer cevabınız evet ise, sizin için en uygun mekan New York'ta bulunan Employees Only.
Ek bir bilgi olarak; eğer bir mekana telefon edip rezervasyon yaptırmak istediğinizi söylediğinizde, size akşam yemeği (18.00 - 00.00), gece (18.00 - 3.30) ve tiyatro öncesi (18.00 - 19.00) seçeneklerini sunuyorlarsa, anlayın ki New York'tasınız.
New York'ta oldukça geniş bir üne sahip Milk & Honey isimli barın sahibi Sasha Petraske iş yerini kapattığında, mekanda çalışan Michael McIlroy ve Sam Ross beraber çalışmaya devam etme kararı almışlar ve Attaboy isimli bu barı açmışlar. Milk & Honey'de bulunan menü eksiksiz bir şekilde Attaboy için de hazırlanmış. Fakat bu menü daha da geliştirilerek ortaya inanılmaz kokteyllerin bulunduğu çok ilginç bir içki listesi çıkarılmış. Eğer yolunuz düşerse, mutlaka ziyaret etmeniz gereken barlardan birisi Attaboy.
Üç yıl arka arkaya dünyanın en iyi barları listesinde ilk üçe girmeyi başaran Nightjar, Londra'nın göbeğinde bulunuyor ve 1920'li yılların atmosferini taşımasıyla dikkat çekiyor. Eğer caz seviyorsanız, Nightjar'da canlı olarak swing dinlemek de mümkün.
Manhattan'ın tarihi banka ve finans kuruluşlarının yoğun olarak bulunduğu caddesinde bulunan The Dead Rabbit Grocery & Grog, klasik bir İrlanda barı. New York'un eski zamanlarının ruhunu yaşatan mekanda, gerçek İrlanda viskisi içmek mümkün.
Dünyanın En İyi 50 Barı Listesi'nde üç yıl arka arkaya zirveyi kimseye kaptırmayan Artesian, Regent Street Oteli'nde bulunuyor. Diğerlerinden farklı olarak, bu mekanda bulunan kokteyl listesi her yıl yeni bir temanın etrafında yenileniyor. Geçtiğimiz yıl 'kamuflaj' teması seçilirken, bu yıl için 'gelişme ve keşfetme' teması seçilmiş. Müdavimleri tarafından büyük bir sabırsızlıkla beklenen 'sürrealizm' teması ile hazırlanmış kokteyller 2015 yılının yaz aylarında tadılabilecek.