Evliliğin her coğrafyaya özgü ritüelleri olduğu biliniyor. Peki alışık olduğumuzun epey dışında kalanlar? Bunları sıradan bir 'gelenek görenek' çerçevesine oturtabilmek pek kolay gözükmüyor.
Evliliğin her coğrafyaya özgü ritüelleri olduğu biliniyor. Peki alışık olduğumuzun epey dışında kalanlar? Bunları sıradan bir 'gelenek görenek' çerçevesine oturtabilmek pek kolay gözükmüyor.
Yeni Gineli kızlar, henüz 6-8 yaşlarındayken cinsel yakınlığa teşvik ediliyor. Bu durum erkekler de de 10-12 yaş civarında seyrediyor.
Bir tuhaflık daha, bu yaştaki çocuklar evlilikten önce beraber uyuyabiliyorlar ancak yemeklerini paylaşamıyorlar.
Cook Adaları sakini çocuklar 13 yaşına gelmeden cinsel ilişkiye sokuluyor. Bunu da kendilerinden yaşça büyük kadınlar vasıtasıyla yapıyorlar. Bunun sebebi, henüz olgunlaşmadan seks konusunda deneyimlerini ileri seviyeye taşımak ve ileride zorluk çekmemelerini sağlamak.
Kamboçya, cinsel özgürlük açısından dünyanın zirvede bulunan ülkelerinden biri aslında. Ülkedeki genç kadınların rahatça seks yapabilmesi için bu çeşit kabinler bulunuyor. Sebebi de farklı deneyimlerin ardından evlilik için en uygun adayı bulabilmek.
Nedeni de biraz korkutucu: Kamboçya'da 'boşanmak' meşru değil.
Kenya'nın Massai topluluklarının evlilik ritüeli, açık konuşmak gerekirse çılgınlığın sınırlarını zorluyor.
Öncelikle gelinin saçları kazınıyor.
Ardından kafasına kuzu yağı sürülüyor.
Gelinin babası, kutsamak amacıyla kızının kafasına ve göğüslerine tükürüyor. (Massai kültüründe tükürmenin iyi şans getirdiği düşünülüyor.)
Kocasıyla birlikte evden ayrılan gelin, taşa dönüşme korkusuyla asla ardına bakmıyor.
Gelin, yeni evindeki ilk iki gününü kayınvalidesiyle geçiriyor. Bu esnada damadın eve adım atması yasak.
Gelinle birlikte iki gün geçiren kayınvalide de, tıpkı gelin gibi saçlarını kazıtmak zorunda.
Ancak bütün bunlar gerçekleştirildikten sonra evlilik meşruiyet kazanıyormuş!
Güney Kore de evlilik ritüeli söz konusu olduğunda sadizmin sınırlarını zorlayan coğrafyalardan. Buna göre evlilikten önce damat falakaya yatırılıyor. Ayaklar, sopayla, kırbaçla ya da balıkla (bildiğimiz balık) bir güzel dövülüyor.
Brezilya'da cinsel münasebet bir çeşit yarışma gibi. Brezilyalı delikanlılar kızlarla yatmak için onlara çeşitli hediyeler sunuyor.
Gana da evlilik öncesinden ziyade, evlilik sonrası ritüeliyle ön plana çıkan bir coğrafya. Buna göre eşi ölen bir kadın, bir gecesini hiç tanımadığı bir adamla geçirmek zorunda. Böylelikle ruhunun eski kocasının ruhundan arındırıldığına inanılıyor.
Zambialı bazı kabilelerde erkeklerin bir yaşa kadar kadınlarla bir araya gelmesi yasak. Buna hazır olana kadar kabilenin en güçlü savaşçısının spermlerini içiyorlar.
Böylelikle iyice güçlenip kadınlarla tanışacak seviyeye geldiklerine inanıyorlarmış.
Güney Afrikalı bazı topluluklarda, kız çocukları evlilik öncesi ilişkiye giremesin diye idrar kanalı hariç tüm genital bölgeler dikişle kapatılıyor!
😱
Son sırada İskoçya'yı görmek şaşırtıcı gelebilir. Bazı İskoç geleneklerine göre evlenen gelinin başından aşağıya evdeki çöpler ve gıda atıkları dökülüyor. Böylece gelinin kötü ruhlardan uzak tutulduğu düşünülüyor. Evdeki bozuk sütten, çürümüş gıdalara kadar her şey bu karışıma dahil edilebiliyor!
listeye bizde girermisiz aslinda: gerdege giren damadi sirtina vurarak dovmek, kiz istemeye gelene tuzlu kahve icirmek, gerdek sonrasi kanli carsafi balkona asip sergilemek, gelin kiz cikmazsa.... neyse
Zaman makinam olsa böyle siktiriboktan ritüelleri kim götünden uydurmuşsa hiç üşenmem arar bulur anasını sikerim . çok net ^-^
'' Brezilya'da cinsel münasebet bir çeşit yarışma gibi. Brezilyalı delikanlılar kızlarla yatmak için onlara çeşitli hediyeler sunuyor. '' Bu gelenek felan değil bildiğin fuhuş. Ya parasını veriri yatarsın, yada o parayla hediye alır, hediyeyi verip yatarsın. '' Ha kel Hasan, ha Hasan kel.'' ne farkı var. Zaten evlilikten de bahsedilmemiş.