Sonuncu gereksiz değil mi? 😅
Sonuncu gereksiz değil mi? 😅
Burası bir restoran daha bir kafeterya gibi görünüyor. Buranın ilginç yanı, o gördüğünüz sığır etiyle yapılan yemeğin 60 yıldır aynı yerde yapılmaya devam ediliyor olması.Tencerede önceki günden kalan et suyuna, sürekli olarak yeni malzemeler ekleniyor ve lezzet dengeleniyor. Bu restoranda, erişte ile kızarmış sığır eti, sukiyaki, karides soslu sığır eti, sarımsak ve pilavlı domuz eti yiyebilirsiniz.
Tokyo'daki Rokunen Yonkumi'de, bir Japon ilkokulunun öğrencisi gibi hissedeceksiniz çünkü burada müdür yardımcısı, revir ve sınıflar var. Burada sadece en popüler okul kahvaltısı menüsü (spagetti ve kızarmış ekmek) değil, aynı zamanda Sezar salatası gibi daha sıradan yiyecekleri de deneyebilirsiniz. Soslar dev şırıngalarda, içecekler ise şişelerde servis edilir. Yemeğin sonunda bir sınava girebilir ve not alabilirsiniz.
Bu restoran bir yanardağın hemen üstünde yer alıyor, ancak lav patlamıyor sadece ısı yayıyor. Restoran ile ilgili en ilginç şey, volkanın ısısını kullanması. Deliğin etrafına koydukları kayaların üzerine ızgara yerleştirerek et, balık ve sebzeleri pişirirler. Yiyecekler çok hızlı pişirilir ve herkes bu süreci izleyebilir.
İlk HaiDiLao Hotpot restoranı 1994 yılında Çin'de açıldı ancak bugün İngiltere, ABD, Kanada, Güney Kore, Singapur ve diğer ülkelerde görebilirsiniz. Menü geleneksel Çin mutfağı yemeklerini içerir, ancak yemeklerin tümünü masadaki özel bölmede kendiniz pişirmek zorundasınız.
Restoran çok popüler yani kapıda son derece uzun kuyruklar oluşuyor. Beklerken, ücretsiz manikür yaptırmak, ayakkabılarınızı temizletmek gibi hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Tuvalette size sabun veren, musluğu açan ve havlu uzatan özel bir görevli de vardır.
Restoran, 1926 yılında inşa edilmiş eski bir serada yer almaktadır. Her yerde sebze, meyve ve maydanoz yetiştirilen bölümler var. Alışık olduğumuz bir menü yok, bunun yerine size olgunlaşmış ürünlerin bir listesi sunulur. Sağlıklı gıda tutkunları ve vejetaryenler burayı gerçekten sevecektir.
Bu restoran 1959 yılında açıldı ve burada da sadece bir yemek var; soslu antrikot (tarifi büyük bir sırdır). 60 yıl içinde insanlar sadece, sosun tereyağı ve Dijon hardalı içerdiğini belirleyebildiler. Diğer malzemeler sadece restoran sahibinin ailesi tarafından biliniyor.
Antrikot ev yapımı patates kızartması ile servis edilir. Restoranın iç tasarımı da çok sade; masa örtüsü yeni peçeteler kullanılıyor, yemekler eski gümüş takımlarla yeniyor ve menü yok. Ancak tüm bu sadeliğe rağmen, her akşam restoranda uzun kuyruklar oluşuyor.
Balıkçı Eminn Usta hemen hemen tüm dünyada tanınıyor. Balık ekmeğini 'kebap gibi bir şey ama içinde et yerine kızarmış balık var' şeklinde tanımlıyorlar. Emin Usta, Super Mario olarak biliniyor çünkü ona çok benziyor.
İnsanlar onun, Türkiye'nin en iyi balık ekmeğini pişirdiğini söylüyor. Uskumru, zeytinyağında limon suyu ile kızartıyor ve soğan, domates, biber, baharat ve özel bir sos (tabii ki gizli tutuyor) ekleniyor. Onun balık ekmeğini bekleyenler de uzun kuyruklar oluşturuyor ve kendisi 20 yıldan fazla bir süredir bu işi yapıyor.
Burası, dünyanın en iyi ve en eşsiz restoranlarından biridir. Bu restoran kelimenin tam anlamıyla bir kuş yuvasıdır. Gerçek ağaçlarda, yerden yaklaşık 5 metre yüksele yerleştirilmişlerdir.
Burada sadece yemeğin değil muhteşem manzaranın da tadını çıkarabilirsiniz. Garsonlar yemeklerinizi servis etmek için özel olarak tasarlanmış bir zip line kullanırlar.
Zanzibar, Hint Okyanusu'nda bulunan popüler bir adadır. Kristal berraklığında su ve kumlu plajlardan hoşlanıyorsanız, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Buraya yolunuz düşerse, seyahat listenize eklemeniz gereken bir yer var. The Rock Restaurant adlı dev kaya.
Kaya, Michanwi Pingwe Plajı'ndaki suda bulunur. Kano ile ulaşabilir, yürüyebilir veya yüzebilirsiniz. İnsanların bu restoranı ziyaret etmesinin tek nedeni görünüşü değil, yemekler de inanılmaz lezzetli.
Adından da anlaşılacağı gibi, bu restoran tamamen buzdan yapılmış. Bu yüzden ziyaret etmeye karar verirseniz kesinlikle kalın giyinmelisiniz.
Bölgedeki sıcak iklim düşünüldüğünde bu oldukça keyifli bir deneyim. Soğuk nedeniyle çok fazla zaman geçiremeyebilirsiniz, ancak kesinlikle hafızanızdan silinmeyecek bir deneyim olacaktır.
Bu restoran bir şelalenin eteğinde yer almaktadır. Ziyaretçiler otantik yerel yemeklerin tadını çıkarabilir, bambu masalarında ayakları suya değerken yemek yiyebilirler. Bu nemli iklimde oldukça ferahlatıcı bir ortamdır. Akan şelale doğal bir klima gibi çalışır.
Burada ayrıca geleneksel dans ve müzik şovları sıklıkla yapılır. Doğanın içinde bir yürüyüş yapabilir kuş gözlemleme keyfini deneyimleyebilirsiniz.
Kafenin ismi Disaster yani 'afet'. İsmi duyduğunuzda, ilk olarak ne düşündünüz? Afet Kafe, inanılmaz bir tasarıma ve ilginç bir fikre sahip garip bir restorandır. Burada yemek yiyen konuklar, tamamen güvenli bir şekilde yemeklerini yerken bir yandan da 7.8 şiddetinde bir deprem simülasyonu yaşayabilirler.
11 ve 14 super
3. mmm bayılırım radyasyonlu yemeklere 😋