Mezarlıklar çoğu zaman bizleri ürkütür ve düşüncelere dalmamıza sebep olur. Bir zamanlar aramızda dolaşan insanların artık hareketsiz bir biçimde toprağın altında yatıyor olması gerçekten de akıl alacak şey değildir. Dünya söz konusu olduğunda ise, zaten tüylerimizi diken diken eden bu mezarlıkların daha uç örneklerine şahit oluyoruz. İşte akıl sağlığına güvenenlerin kesin okuması gereken dünyanın en korkunç 25 mezarlığı:
Roma'da bulunan Santa Maria della Concezione dei Cappuccini isimli kilisenin herkesin alınmadığı bodrum katında 3,700 kapuçin rahibinin kemikleri bulunuyor.
Yerel halk arasında 'Cehennemin Kapısı' olarak bilinen bu mezarlıkta efsaneye göre şeytan bir kadınla çiftleşmiş, çocukları olmuş ve anne ile oğul bu mezarlığa gömülmüşler. Satanist grupların bugün çeşitli ritüeller için kullandığı iddia edilen bu mekânda söylentiye göre eğer taşlardan birini tıklatırsanız şeytan size cevap veriyormuş.
1800'lü yıllarda işçi haklarının bugünkü koşullardan epey uzak olduğunu tahmin edersiniz. Şili'de bulunan La Noira mezarlığı da geçmişte iş kazaları ya da kötü yaşam koşulları sebebiyle hayatını kaybetmiş işçilere ev sahipliği yapıyor. En yakın yerleşim yerinden 32 km. uzaklıkta olan bu mezarlıkta yerel halkın söylemine göre geceleri çığlık sesleri duyuluyormuş.
İrlanda'nın önemli tarihi isimlerinden birkaçına ev sahipliği yapan bu mezarlık özellikle son yıllarda ceset hırsızlarının uğrak yeri olmuş. Bu sebeple gözetleme kuleleri ve devriye gezen köpekli polislerle korunmaya başlayan mezarlıkta cesetlerin toprağın yüzeyine çıkmasına engel olunamamış ve bunun nasıl meydana geldiği hâlâ çözülememiş.
Oscar Wilde ve Jim Morrison gibi önemli isimlere ev sahipliği yapan Père Lachaise'de söylentilere göre geceleri mezar mezar dolaşan soykırım mağdurları kendilerine rahat edebilecekleri bir mezar arıyorlarmış.
İlk maddedekine benzer olan bu mezarlık, Portekiz'in Evora kentinde, bir şapelin bodrum katında bulunuyor. Yaklaşık 5,000 insanın kemiklerinin bulunduğu bu mezarlık, ülkedeki pek çok kilise mezarlığından toplanan kemiklerle oluşturulmuş ve görenlerin kanını donduruyor.
Hindistanın en büyük ve kutsal nehri olan Ganj, yüzlerce yıldır yakılarak nehrin dibini boylayan cesetlere ev sahipliği yapıyor. Bu nehrin dibindeki ceset sayısı o kadar fazla ki, sık sık kıyıya vuran cesetlere rastlanıyor. Ayrıca yerel halk, Ganj Nehri kıyılarında bulundukları zaman tuhaf hisler yaşadıklarını ifade ediyorlar.
Avrupa'nın en eski ve en ürkütücü mezarlıklarından bir tanesi olan Eski Yahudi Mezarlığı, görünürde 12,000 cesede ev sahipliği yapıyor. Ancak zamanında mezarlıkta yer kalmadığı için mevcut mezarların üstü toprakla doldurulup yenileri gömüldüğü için aslında mezarlıkta toplam 100,000 kadar ceset bulunduğu tahmin ediliyor.
Son 150 yıldır gözde bir turist merkezi olan bu yeraltı mezarlığı, barındırdığı düşünülen 6 milyon cesetle dünyanın en büyük mezarlığı olarak biliniyor. Üstelik bu devasa mezarlık, halkın büyük kısmının haberi olmasa da, Paris sokaklarının altına doğru genişliyor.
Şikago'da bulunan Diriliş Mezarlığı ile ilgili ilginç bir söylenti dolaşıyor: Bu mezarlıkta bir cenaze törenine katılmış küçük bir kız, mezarlığı terk ettikten sonra öldürülmüş. O günden sonra ise, arabalarıyla mezarlığın yakınından geçen insanlar, beyaz elbiseli küçük bir kızın otostop çekerek kendisini mezarlığın kapısına bırakmalarını istediğini iddia etmişler. Mezarlığın kapısına bırakılan kız ise daha sonra gözlerden kayboluyormuş.
ABD'nin New Orleans kenti, tarih boyunca siyahî kölelere ev sahipliği yapmıştır. Bu sebeple şehrin tarihini belirleyen en önemli pratiklerden bir tanesi de voodoo büyüsüdür. St. Louis mezarlığı da, American Horror Story dizisini izleyenlerin hemen hatırlayacağı ünlü büyücü Marie Laveau'nun bedenine ev sahipliği yapmaktadır.
Yaklaşık 700 yıl boyunca kullanılan Chauchilla Mezarlığı, Nazca insanlarının gelişmiş mumyalama tekniklerini gözler önüne sermektedir. Mezarlıkta bulunan bedenlerin büyük kısmının saçları, bazılarının ise derileri hâlâ korunmaktadır.
Mısır tarihinin pek çok kralının bedenine ev sahipliği yapan bu mezarlık, eski bir Mısır büyüsü tarafından korunduğuna inanılan bir mekândır. Bu büyüye göre mezarların orijinalliğini bozan her kimse yakın zamanda ölecektir.
Londra'da bulunan Highgate Mezarlığı, 1960'lı yıllarda bir takım açıklanamayan olaylara ev sahipliği yapmıştır. Yerel halk, mezarlığın parmaklıkları arkasında bir vampir gördüğünü iddia etmiş, mezarlık alanı içerisinde kanı çekilmiş pek çok hayvan ölüsü bulunmuştur. Yerliler vampir avı için geçmişte pek çok girişimde bulunduysa da vampirin varlığına dair tek bir iz bulunamamıştır.
Pek çok şehide ev sahipliği yapan Bonaventure Mezarlığı, ruhlarıyla değil heykelleriyle ünlü bir mezarlıktır. Bunlardan bir tanesi küçük bir kız olan Gracie Watson'a ait heykeldir. Küçük kızın heykelinin etrafında pek çok hediyelik eşya bulunmaktadır ve söylentiye göre bu hediylerden biri alındığında Watson'ın heykeli gözyaşları dökmektedir.
Filipinler'de gerçekleştirilmiş mumyalama işlemlerinin en önemli örnekleri Timbak Mağaraları'nda yer almaktadır. Dehidrasyon yöntemi ile sudan arındırılan ve derileri yüzüldükten sonra vücuda sürülen çeşitli bitkiler yardımıyla korumaya alınan vücutlar, canlı görüntüleriyle görenleri hayrete düşürmektedir.
17. yüzyılda cadıların bulunduğu bir bölge olan Salem'da halk ayaklanarak cadılara işkence etmiş, onları öldürmüş ve bu küçük kilise mezarlığına gömmüştür. Cadıların bulunduğu bir mezarlıktan daha ürkütücü ne olabilir ki...
Dünyanın en önemli turist merkezlerinden biri olan Venedik'te hiç kimselerin ziyaret etmediği bir nokta bulunuyor: San Michele Mezarlığı. İlginç olan ise, 1807 yılından itibaren bu mezarlıkta hayalet gördüğünü iddia eden onlarca farklı insanın bulunması. Hakkındaki bu dedikodular, mezarlığın kendi kaderine bırakılmasına yetmiş gibi görünüyor.
Bir mezarlık olmaktan çok ölü kemiklerinin tutulduğu bi yer olan bu mekân, 40,000 insanın kemiğini barındırması yönüyle benzerlerinin hepsinden daha büyük olma özelliği taşıyor. Çoğunluğunu Katolik rahiplerin kemiklerinin oluşturduğu cesetler, hem saklanma yöntemiyle, hem de kemiklerden yapılmış sanatsal çalışmalarla insanı dehşete düşürüyor.
Kimsenin ziyaret etmediği ve yakın zamanda resmî olarak da ziyarete kapatılan Bachelor's Grove Mezarlığı, bugüne kadar pek çok sıra dışı olayın yaşandığı iddia edilen bir mekân. Polislerin alanda yaptığı incelemelere göre mezarlık bugün çeşitli gruplar tarafından kara büyü ritüelleri için kullanılıyor.
Terk edilmiş bir kilisenin etrafına bulunan San Juan Chamula Mezarlığı, bugün hâlâ kullanılan bir katolik mezarlığıdır. Zamanında yanan ve bugün kalıntıları bulunan San Sebastian Kilisesi'nin içerisinde hâlâ ürkütücü aziz heykelleri bulunmaktadır.
İskoçya'nın başkenti Edinburgh'nın orta yerinde yer alan bu mezarlık, pek çok önemli ismin anıt mezarına ev sahipliği yapmaktadır. Söylentiye göre evsiz bir adam George MacKenzie'nin anıt mezarına gizlice girdikten sonra mezarlıkta garip olaylar yaşanmaya başlamış, ziyaretçiler mezarlıkta yaralandıklarını, bir şey tarafından ısırıldıklarını ve sebepsiz yere bayıldıklarını ifade etmişlerdir.
Ahmedabad'ta, eski bir müslüman mezarlığının üstüne kurulmuş bir restoran bulunuyor. Restoranın sahibi bundan rahatsızlık duymamış, aksine personeline her sabah mezarları temizlemek ve çiçeklendirmek üzere görev vermiş. Ahmedabad'taki bu restoran, ölülerle birlikte yemek yiyebileceğiniz ender mekânlardan bir tanesi.
Bir mezarlık olmasından çok sanatsal güzelliği ile görenleri etkileyen bu mezarlık, Arjantin tarihinin pek çok önemli ismine ev sahipliği yapıyor. Eva Peron'un da içlerinde bulunduğu bu isimler, her yıl binlerce turisti mezarlığa çekiyor.
Filipinler, ölüleri gömmek için pek çok farklı yöntemi bulunan bir ülke. Eğer kuzeye giderseniz, resimde gördüğünüz asılı tabutları görmeniz muhtemel. Cesetlerini vahşi hayvanlardan ve mezar hırsızlarından korumak isteyen yerel kabileler, ölülerini korumak için tabutları dağ yamaçlarına iple bağlamayı tercih etmişler. Bugün pek kullanılmayan bu teknik, yalnızca kabilenin yaşlıları tarafından devam ettirilen bir gelenek hâlini almış.
Bonus: Voldemort'un annesinin olduğu mezarlık
#24 inandırıcı değil. mademki şeytan cevap veriyo taşlamayada oraya gidelim. yeri belli yurdu belli ne işimiz var arabistanda
müthiş ben canlı olarakda görmek isteyirem bizim evin 5 dak mesafede yolun iki tarafıda mezarlık