Dünyanın 6. En Büyük Kitlesel Yok Oluş Evresindeyiz

Bilimsel dergi Science Advances'da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre hayvanlar öncesine nazaran 100 kere daha hızlı yok olmakta ve insanoğlu, soyu tükenecek olan canlılar listesinin başında geliyor. Bu altıncı kütlesel yok oluşun ana nedeni ise insanoğlunun dünya üzerindeki faaliyetleri...

Dünyada yaşayan canlıların neredeyse yarısı asrın sonuna kadar yok olabilir ve bunun en büyük nedeni insanoğlu.

Altıncı kitlesel yok oluş olarak adlandırılan bu durum, 65 milyon yıl önce bir asteoridin dünyaya çarpması sonucunda dinozorların yeryüzünden yok olmasını rakip olabilecek nitelikte. 

Ama bu sefer asteroidler biziz. En azından bilimsel dergi Science Advances'ta yayınlanan yeni bir araştırmanın sonucu bu yönde.

Araştırmaya göre, hayvanlar geçmişe nazaran 100 kere daha hızlı yok olmakta ve ironik bir şekilde soyu tükenecek olan canlılar listesinin başında geliyor.

Stanford, Princeton, ve Kaliforniya Üniversite'leri uzmanlarının ortaklaşa yürüttüğü araştırmaya göre dinazor devri 66 milyon yıl önce bittiğinden beri dünya bu kadar hızlı bir tür kaybına uğramamıştı. 

Stanford Üniversitesi'nde biyoloji profesörü ve araştırmanın yazarlarından Paul Ehrlich, araştırma sonuçlarının 'şüphesiz altıncı en büyük kitlesel yok oluş sürecine girdiğimizi gösterdiğini' söylüyor ve dünya çapında yaşayan ölü konumunda bir çok tür örneklerinin bulunduğunu belirtiyor.

Bunlardan biri de insanoğlu olabilir.

Universidad Autonoma de Mexico'da öğretim üyesi ve araştırmanın öncü yazarı Gerardo Ceballos 'Eğer hayat var olmaya devam ederse, iyileşmesi birçok milyon yıl sürebilir ve türümüz bunun başlangıcında tamamen yok olabilir' diyor.

2014'de yayınladığı 'The Sixth Extinction: An unnatural History' (Altıncı yok oluş: Yapay tarih) kitabıyla yine aynı konu hakkında uyaran bilim yazarı Elizabeth Kolbert, kitabı Panama'ya yaptığı bir yolculuk esnasında oradaki birçok kurbağa türünün soyounun hızlı bir şekilde tükmesi sonucunda yazmaya karar verdiğini söylüyor.

Kolbert, kitabında 'Hangi evrimsel yolun açık, ve hangisinin sonsuza kadar kapanacağını anlamaya çalışıyoruz. Daha önce hiçbir mahluk bunu başaramadı ve bu maalesef bizim en kalıcı mirasımız olacak.' diyor.

Kolbert'in geçen yıl ulaştığı sonucun aynısına ulaşan yeni araştırmalar, omurgalı ya da tıpkı kurbağa, sürüngen ve kaplanlar gibi iç iskeletli hayvanların fosil kalıntıları ya da diğer tarihi verilerle belgelenmiş nesil tükenmesini baz alarak sürdürüldü.

Öte yandan araştırmanın yazarları, çalışmalarını 'muhafazar' olarak değerlendiriyor. 

Buna rağmen, araştırmada 'tür yok olmasının en muhafazakar tahminine dayanarak bile, geçtiğimiz asırda soyu tükenen omurgalıların ortalama oranının, eğer insan faaliyetleri olmasaydı, 114 kat daha az olacağı' gözlendi. 

'İlk olarak önceliğimiz insanoğlunun biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisini gerçekçi bir şekilde yansıtan bir alt sınır belirlemek olduğu için, hesaplamalarımızın yok olma krizinin ciddiyetini küçümsüyor olma ihtimalinin altını çizmek istiyoruz'

Tür yok olmasının nedeni, iklim değişikliğinden hava kirliliğine ve ağaçların yok edilmesinden daha başka bir çok nedene dayanıyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne göre, hem suda hem karada yaşayabilen canlıların yaklaşık yüzde 41'i ve bütün memeli hayvanların yüzde 26'sı soy tükenme riskiyle karşı karşıya.

Araştırma bizleri, 'hızlı ve şiddetli gayretlerle zaten tehlikede olan türleri korumaya ve özellikle doğal yaşam alanının kaybı, ekonomik çıkarlar adına aşırı sömürü ve iklim değişikliği gibi türler üzerindeki insan baskısını azaltmaya' çağırıyor.

BusinessHT

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!