İnsanlığın Kaderini Önümüzdeki 16 Yıl Belirleyecek!

1992 yılında dünya devletleri, Rio’da yaptıkları toplantının sonun­da iklim değişikliğiyle ilgili iki önem­li konuda görüş birliğine vardılar. Birincisi şuydu: “İklim değişikliği vardır ve insanlığın geleceğini tehdit edecek boyuttadır.” İkincisi ise: “Küresel ısınma, En­düstri Devrimi öncesinin ortalama sıcaklığına oranla 2 derece artışla sınırlanmayacak olursa, insanlığın geleceği tehlikeye girebilir.

1. ABD ve Çin'in Tavrı

1997 yılında Kyoto’da yapılan toplantıdan ise çoğumuzun adı­nı duymuş olduğu Kyoto Protoko­lü'nü ortaya çıktı. Bu anlaşmaya göre gelişmiş ülkeler, 2008-2012 yılları arasında başta karbondioksit olmak üzere seragazı salımlarını 1990 yı­lında saldıkları miktarın yaklaşık %5 altına indirmeyi kabul ediyorlardı

Ancak bugüne kadar ABD de, Çin de iklim değişikliği konusunda herhangi bir seragazı azaltımı yapmaya yanaşmı­yordu. ABD, Çin ekonomisinin bü­yüklüğünden bahsederken, Çin’in bir adım atmadan kendilerinin adım atmasının ekonomilerine büyük zarar vereceğini söyleyerek yan çiziyordu. Çin ise daha yeni büyü­meye başladıklarını ve atmosferdeki seragazı miktarından aslında başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerin sorumlu olduğunu ve önce onların adım atması gerektiğini belirtiyor­du.

2. Bir Umut Işığı Belirdi

Geçtiğimiz ay Lima'da bir araya gelen ABD ile Çin’in en sonunda iklim değişikliğini engellemek için sera­gazı salımlarını azaltma yönünde bir anlaşmaya vardıkları duyuruldu.

ABD ve Çin’in üzerinde anlaştıkları konu şu: Amerikan Başkanı Oba­ma, ABD’nin karbondioksit salım­larını 2025 yılına kadar 2005’teki salım miktarının %26-28 altına dü­şüreceğini kabul ediyor. 

Çin Dev­let Başkanı Xi Jinping ise aslında bir indirim hedefi koymuyor, ancak Çin’in salımlarını 2030 yılından itibaren azaltacağını kabul ediyor. Anlaşma, Çin’in seragazı salımla­rını ne zaman ve ne kadar azalta­cağını belirtmese de 2030 yılından itibaren azaltım yoluna gireceğini kabul etmiş olması, aslında bu an­laşmanın daha da önemli parçasını oluşturuyor.

3. Bu Son Şansımız Olabilir mi?

Bu anlaşmanın insanlık adına son bir umut olduğu gerçeğinin altını çizmemiz gerekir. Çünkü küresel ısınma hususunda son eşik olarak kabul edilen 'devrilme noktası'' adlı olguya ulaşmamıza ramak kaldı.

4. Ortalama Sıcaklıklardaki 2 Derece Artış Sonumuzu mu Getirecek?

Dünyanın ortalama sıcaklığının 2 derece artması, çoğumuza önemsiz geliyor olabilir. Ancak şunu hatır­latmakta fayda var: Ortalama sıcaklıklarda, Endüstri Devrimi’nin başın­dan bugüne kadarki artış, sadece 0.8 derece ve bu, dünyadaki buzul­ların önemli bir kısmının erimeye başlamasına yol açtı.

5. Şayet Arttırırsak...

Eğer sıcaklık artışı 2 dereceye çıkacak olursa bu­zulların erimesini durdurmanın im­kanı olamayacak. Dünyadaki buzul­ların tamamının erimesi durumunda ise dünyanın deniz seviyesi bugüne kıyasla 80 metre yükselecek. Bu da dünyanın çok önemli tarım alanları­nın sular altında kalması anlamına geliyor. Yaklaşık 1 milyar insanın bu bölgelerde yaşadığını göz önüne alacak olursak, bunun yaratacağı sorunu da kısmen anlamaya başla­mış oluruz.

6. Bizi Hangi Felaketler Bekliyor Olacak?

Ortalama sıcaklıkların 2 derece artmasının buzullar üzerine etkisi, bizler için sadece bir örnek. Küre­sel ısınmanın yol açacağı kuraklık, şiddetli fırtınalar, yağmur orman­larının zarar görmesi, okyanusun asitlenmesi ve canlı türlerinin kaybı içinde yaşamakta olduğumuz problemin boyutunu algılayabilmemiz açısından önemli. Bu problemlerin her biriyle başa çıkabilmemiz müm­kün ama hepsi birleşip üzerimize geldiğinde insanlığın önemli bir bu­nalımla karşılaşması kaçınılmaz.

7. Kalan Limitimiz Nedir?

Yalnız burada bilimin ne dediğine de kulak vermek gerekiyor. Bilim kısaca diyor ki: “Eğer atmosfere 3,2 trilyon tondan fazla karbondioksit salacak olursak 2 derece ısınmanın altında kalabilme ihtimalimiz üçte ikiye düşüyor.” Diğer açıdan baka­cak olursak da 3,2 trilyon tondan fazla karbondioksit salacak olursak %33 ihtimalle insanlığın sonu gel­miş olabilir.

Endüstri Devrimi’nin başından bu yana atmosfere 2 trilyon ton kar­bondioksit salmışız, yani tehlikeli limitlere yaklaşmamamız için eli­mizde salabileceğimiz sadece 1,2 trilyon ton karbondioksit var.

8. 2031 Yılına Kadar Yapmamız Gerekenler nedir?

ekoiq.com

Şu andaki hızımızla gidecek olur­sak, 2031 yılında bu 1,2 trilyon tonu da salmış olacağız. Ondan sonra sal­dığımız her ton, bizi felakete biraz daha yaklaştıracak. 

Bu nedenle her ne yapıyorsak bunu şimdi ile 2031 yılı arasında yapmalıyız. Bu limitin altında kalabilmemiz için salımları­mızı 2050 yılına kadar %70 azalt­mamız, 2100 yılına kadar da sıfıra indirmemiz gerekiyor.

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, 

Prof. DrLevent Kurnaz

Popüler İçerikler

Şova Devam! Dilan Polat Kocası Engin Polat'ın Namaz Kılmaktan Moraran Dizlerini Gösterdi
Devlet Tiyatrolarında Kriz! Genel Müdür Tamer Karadağlı'nın Açıklamalarının Ardından Oyuncular Tepkili
MasterChef'te Mide Bulandıran Olay: Yemeğin İçinde Kımıldayan Şey Kurt mu?