Dünyamızın Akciğerleri Olan En Büyük Yağmur Ormanları Hakkında Bildiğimiz Her Şey

Dünyamızın en çok yağış alan yerleri olan tropikal ormanlar, aynı zamanda hepimizin oksijen ihtiyacının karşılanmasında da büyük pay sahibi. Dünyadaki en büyük tropikal ormanları ve nerede bulunduklarını merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

En büyük yağmur ormanlarına geçmeden önce biraz bilgi verelim.

Yağmur ormanları hayatla iç içedir. Dünya’nın yüzeyinde sadece %2’lik bir alanı kaplamalarına rağmen bitki ve hayvan türlerinin yarısına ev sahipliği yaparlar. Yağmur ormanlarına her yıl ortalama 178 santimetre yağış düşer. Ayrıca birden çok yağmur ormanı çeşidi vardır.

Yağmur ormanları tropikal ve ılıman olmak üzere iki genel kategoride değerlendirilir.

NASA Dünya Gözlemevi’ne göre tropikal yağmur ormanları ekvatora yakın yerlerde bulunan sıcak, yemyeşil ormanlardır. Çok daha nadir olan ılıman yağmur ormanları ise ekvatorun daha kuzey ve güneyindeki kıyı kesimlerde bulunur. Dünyanın en büyük yağmur ormanları tropikal olanlarken biz aşağıdaki listemize en büyük ılıman yağmur ormanını da ekledik.

Yağmur ormanlarının sınırları pek belli değildir.

Nerede başlayıp nerede bittikleri tam olarak belirlenemediğinden boyut karşılaştırması yapmak pek kolay olmuyor. Tek bir orman birden çok ülkeye yayılmış olabiliyor veya zaman içerisinde ormansızlaştırma faaliyetleriyle parçalara bölünebiliyor. En büyük iki orman hakkında bilgiler kesinken diğerleri hakkında net bir bilgi yok. Onlarla ilgili istatistiksel bilgiler tahminlere ve uzman görüşlerine dayanıyor.

1. Amazon yağmur ormanları.

Güney Amerika’daki Amazon yağmur ormanları, açık ara dünyanın en büyük yağmur ormanlarıdır. NASA Dünya Gözlemevi’ne göre en az 6 milyon kilometre karelik bir alana hükmetmekle birlikte Amazon havzasının yaklaşık %80’ini kapsamaktadır. Yani en büyük ikinci yağmur ormanından üç kat daha büyüktür. Brezilya, Peru ve Kolombiya dâhil Güney Amerika kıtasındaki dokuz ülkeye yayılmıştır.

Amazon ormanları Dünya’daki toplam biyolojik çeşitliliğin en az %10’una ev sahipliği yapar.

Bu %10’a giren canlılar arasında tembel hayvan, harpiya kartalı (Harpia harpyja), Brezilya fıstık ağacı (Bertholletia excelsa) ve jaguar (Panthera onca) gibi birçok tür bulunur. Brezilya, 3,17 milyon kilometre kareyle Amazon yağmur ormanlarının çoğunluğuna sahiptir. Elbette bu sayı, son yıllarda insanoğlunun dokunmadığı ormanlık alanı kapsıyor.

Öte yandan Brezilya 2001’den bu yana 260.000 kilometre kareye denk ormanlık alanın kaybına neden oldu.

Brezilya orman kaybı konusunda dünya birincisi. Yapılan gözlemlere göre söz konusu kaybın çoğunluğu tarımsal genişlemeden kaynaklanıyor. Arazi açmak için yangın çıkarılıyor ve çoğunlukla alevler komşu ormanlara da sıçrıyor.

Amazon’daki bu orman kaybının arkasında büyük ölçekli endüstriyel tarım yapma planları alıyor.

Yangınlar ormanların daha sıcak ve kuru olmasına neden olarak iklim değişikliğine de etki ediyor. Sıcak ve kuru olan ormanlar daha yanıcı hâle geliyor ve bir yıkım döngüsüne sebep oluyor. Yapılan araştırmalara göre 1978’den bu yana ormansızlaştırma çalışmaları sonucunda Amazon yağmur ormanlarından yaklaşık 1 milyon kilometre karelik alan temizlendi.

2. Kongo havzası tropikal yağmur ormanları.

Orta Afrika’daki Kongo havzası 2 milyon kilometre kareden daha büyük bir alana sahip olup dünyanın en büyük ikinci yağmur ormanıdır. Bu ormanlar Kamerun, Ekvator Ginesi, Gabon, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Cumhuriyeti ve Demokratik Kongo olmak üzere altı ülkeyi kapsar. Küresel Orman İzleme verilerine göre Demokratik Kongo, 992.000 kilometre kareyle Brezilya’dan sonra en çok ormanlık alan bulunan ikinci ülkedir.

Kongo havzasındaki ormanlarda binlerce tür yaşıyor.

Burası goril, orman fili gibi binlerce türe ev sahipliği yaparken bonobo (Pan paniscus) ve okapi (Okapia johnstoni) gibi türlerin çoğu Dünya’nın başka hiçbir yerinde bulunmuyor. Kongo havzası da başta tarımsal faaliyetler olmak üzere bazı ormansızlaştırma tehditleriyle yüzleşiyor. Ancak Amazon’un aksine burada daha küçük ölçekli tarım faaliyetleri hedefleniyor.

Burada asıl amaç insanların karnını doyurmak ve pazara gıda tedariki yapmak.

Topraktaki besinler tükenene değin genellikle birkaç yıl boyunca ekiliyor, ardından birkaç yıllığına nadasa bırakılıyor. Çoğunluk sonrasında yeni bir orman oluşuyor ve oluşan orman da kesiliyor. Yani bu bölgede ormanın kaybolup ardından yeniden büyüdüğü bir döngü var. Yine de genişleyen kentsel alanlar, madencilik faaliyetleri ve endüstriyel ağaç kesiminin tehdidi sürüyor.

3. Yeni Gine yağmur ormanları.

Dünyanın en büyük üçüncü yağmur ormanı, iki ülkenin paylaştığı Yeni Gine adasında bulunuyor. Ormanın doğudaki yarısı Papua Yeni Gine’nin, batıdaki yarısı ise Endonezya’nın topraklarında kalıyor. 786.000 kilometre kare büyüklüğündeki adada ağaç kangurusu ve taçlı güvercin gibi türlerle birlikte dünyadaki bitki ve hayvan türlerinin en az %5’i yaşıyor.

Daha önce de belirttiğimiz gibi Amazon ve Kongo haricindeki ormanların sınırlarını belirlemek çok zor.

Tabii sınırları açıkça belirtilen ülkelerin yağmur ormanı örtüsünü ölçmek daha kolay oluyor. Örneğin, verilere göre Papua Yeni Gine’nin 318.000 kilometre karelik arazisi birincil yağmur ormanlarından oluşuyor. Ayrıca Yeni Gine yağmur ormanlarına, bir zamanlar birleşik olduğu Kuzey Avustralya ormanları da dâhil edilebilir.

Ormansızlaştırma sorunu burada da mevcut.

Ticari amaçlı ağaç kesimi ve tarım faaliyetleri Yeni Gine adasındaki ormanların yavaş yavaş küçülmesine sebebiyet veriyor. Ormansızlaştırma süreci genellikle ticari değeri yüksek kereste sağlayacak ağaçların kesilmesiyle başlıyor ve sonrasında arazilerin hurma yağı gibi mahsuller veren endüstriyel plantasyonlara dönüştürülmesiyle devam ediyor.

4. Sunda yağmur ormanları.

Yaklaşık 510.000 kilometre karelik alana yayılan bu ormanlar, Güneydoğu Asya anakarasındaki Malay Yarımadası’nı ve yakınlardaki Sumatra, Cava ve Borneo adalarını kapsar. Malezya, Bruney, Tayland ve Singapur’un yanı sıra Endonezya’nın da bu ormanlara denk gelen toprakları vardı. Böylelikle Endonezya, sahip olduğu Sunda ve Yeni Gine yağmur ormanlarıyla toplamda 840.000 kilometre karelik orman arazisine sahiptir.

Diğer ormanlar gibi Sunda yağmur ormanlarında da pek çok nadir bulunan canlı yaşıyor.

Orangutan, Borneo gökkuşağı kurbağası (Ansonia latidisca) ve dünyanın en büyük çiçeği olan ceset çiçeği (Rafflesia arnoldi) de bu türler arasında. Endonezya’da 2001’den bu yana 97.000 kilometreden fazla ormanlık arazi yok edildi. Maalesef burası da palmiye yağı tesisleri ve kereste üretimi yüzünden ormansızlaştırma konusunda önde gelen ülkelerden biri. Ancak 2015’te yaşanan yangından sonra hükûmet ormansızlaştırma çalışmalarını yavaşlattı ve son dört yılda işlerin iyiye gittiği görüldü.

5. Mekong havzası yağmur ormanları.

Güneydoğu Asya’nın en uzun nehri olan 4.900 kilometre uzunluğundaki Mekong’un çevresinde dünyanın en büyük beşinci yağmur ormanları yer alıyor. Bu yağmur ormanlarının en büyük payı, 134.000 kilometre karelik kısmına ev sahipliği yapan Burma’da bulunuyor.

Mekong Nehri’nde 1.000’den fazla tatlı su balığı türü yaşıyor.

Bu türler arasında Mekong dev yayın balığı (Pangasianodon gigas) gibi başka hiçbir yerde bulunmayan ve nesli tükenmekte olan canlılar da var. Nehrin çevresini saran yağmur ormanları ise hayal gördüren kaya kertenkelesinden (Cnemaspis psychedelica) kaplanlara (Panthera tigris), çeşitli türlere ev sahipliği yapıyor. 2015’te yayımlanan bir rapora göre, büyük ölçekli tarım faaliyetleri yüzünden Büyük Mekong havzası bölgesindeki ormansızlaştırılıyor. Bölgede özellikle şekerli pirinç, kauçuk ve biyoyakıt üretimine odaklanılıyor.

6. Dünya’nın en büyük ılıman yağmur ormanı: Tongas ulusal ormanı.

ABD Tarım Bakanlığı’na göre yaklaşık 68.000 kilometre kare büyüklüğündeki bu orman, şu ana kadar bahsettiğimiz tropikal yağmur ormanlarına kıyasla oldukça küçük. Ilıman yağmur ormanları daha az toprak kaplıyor ve genellikle daha soğuk iklim bölgelerindeki okyanus kıyılarında yer alıyor.

Tongas ulusal ormanı Güneydoğu Alaska kıyı şeridi boyunca uzanıyor.

Burada somon balığı, boz ayı (Ursus arctos), kara ayı (Ursus americanus) ve kel kartal (Haliaeetus leucocephalus) gibi türler yaşıyor. Bu orman da diğer yağmur ormanları gibi ağaç kesim faaliyetleri yüzünden küçülüyor. Ayrıyeten ormanın iklim değişikliği karşısında son derece savunmasız ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.

Bu içeriklere de göz atabilirsiniz. 👇

Tavuktan Güvercine Cinsel Organlarını Üst Üste Bastırarak Üreyen Kuşların Neden Penisi ve Vajinası Yok?
Atmosferimiz Bugün Yok Olsaydı Dünya’da Yaşam Varlığını Sürdürebilir miydi?
Hem Astrofotoğrafçılığa Esin Kaynağı Olan Hem de Bir Ekosistemin Kaderini Çizen Sanatçı: Étienne Trouvelot

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
15.01.2022

Tum yagmur ormanlari Katolikler,Allahsiz kapitalistler ve Ensarci muslumanlarin elinde yokolis icinde.75 senelik omurleri kaldi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ