Üzerinde yaşadığımız gezegen hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Basitçe yuvarlak ve mavi bir gezegen olduğu dışında, neler biliyorsunuz?
Buyurun, biz sizin için bilmeniz gerekenleri bir araya getirdik!
Üzerinde yaşadığımız gezegen hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Basitçe yuvarlak ve mavi bir gezegen olduğu dışında, neler biliyorsunuz?
Buyurun, biz sizin için bilmeniz gerekenleri bir araya getirdik!
Ekvatorda, Dünya’nın çevresi 40,075 kilometredir.
Gezegenimiz, tam bir küre olmasa da bu küreye yakındır. Dönme eyleminden dolayı Ekvator çevresi biraz şişkindir ve bu şişkinliğin neticesinde de kutup noktaları biraz daha içe basık haldedir. Dünya’nın Ekvator’daki yarıçap uzunluğu kutuplardakinden yaklaşık olarak 25 km daha fazladır.
Nerede bulunduğunuza bağlı olarak, saatte yaklaşık 1609 km hıza ulaşabilirsiniz. Ekvator’a yakın yerlerdeki nesnelerin hızı kutuplara yakın nesnelere kıyasla daha fazladır.
Dünya, Güneş etrafında her saatte 107.826 km yol alır.
Bu eğiklik; mevsimlerin oluşumuna ve Güney ve Kuzey Yarım Kürede daima zıt mevsimlerin yaşanmasına neden olur. Kuzey Yarım Küre, Güneş’e doğru eğik olduğunda sıcak ve uzun gündüzlerin yaşandığı yaz mevsimi, aynı zamanda da Güney Yarım Küre’de soğuk ve kısa gündüzlerin yaşandığı kış mevsimi yaşanır.
Dünya’daki kayaların yaş hesaplamasına ve Dünya ile aynı anda oluşan gök taşlarının yaş hesaplamasına dayanarak Gezegenimizin yaklaşık 4.54 milyar yaşında olduğu tahmin edilmektedir. Görselde gördüğünüz kaya parçası Kanada Quebec’te bulunan ve Dünya’daki en eski materyallerden birisidir, 4.28 milyar yaşındadır.
1992 yılında Libya El Aziza’da ölçülen sıcaklık; Dünya’da bugüne kadar ölçülen yüksek sıcaklık olarak kaydedilmiştir. Yaklaşık olarak 136 Fahrenayt, yani 57.8 santigrat derece.
Bugüne kadar kaydedilen en düşük sıcaklık ise Antartika Vostok Station’da ölçüldü. -128.6 fahrenayt derece, yani -89.2 santigrat derece.
Penguenleri birçoğumuz severiz, peki ya Antarktika? En güneyimizde bulunan ve sıklıkla da unutulan bir kıta olan Antarktika’nın %90’ı buzla kaplıdır ve Dünya’daki tatlı suyun %70’ine ev sahipliği yapar. Antarktika, Atlantik Okyanus’unda bulunan su miktarından daha çok buz içerir. Eğer bir gün “Antarktika Kıtası Eriyor” haberleri çıkarsa başımıza çok kötü şeyler gelecek demektir.
Yer çekimi her zaman vardır, ancak Dünya’da bazı yerlerde yer çekimi kuvveti diğer yerlere kıyasla daha azdır. Örneğin Kanada’nın Hudson Bay bölgesinde yer çekimi diğer bölgelere kıyasla daha azdır. Çünkü bu bölgede karasal alan azdır, buzullar geriye doğru çekilmektedir ve Dünya’nın çekirdeğindeki magma bu bölgede farklı hareket etmektedir.
Kuzey manyetik kutup aslında daha da kuzeye doğru hareket ediyor. Bu da demek oluyor ki, bu hareketi aslında kutup çevresinde yapıyor. En sonunda kutuplar değişecek. Oldukça sorunlu bir durum gibi gözüküyor ama daha önce de meydana gelmişti.
Dünya’nın yalnızca bir uydusu olduğunu hepimiz biliyoruz, fakat bazı dönemlerde, bir gök taşı (Vesta) Dünya’nın yörüngesine doğru çekilir ve 9 ay boyunca Dünya’nın etrafında kalır.
Dünya etrafında dönen Ay; deniz seviyelerini kontrol eder ve gel-gitlere sebep olur. Tıpkı Dünyamızda meydana gelen depremler gibi Ay’da da depremler meydana gelir ve bu depremler de gel-gitlere sebep olabilir.
Dünya yüzeyinin %70’i sudur ve bu suyun yalnızca %3’ü içilebilir türdendir. İnsanlar Dünya okyanuslarının yaklaşık %5’lik kısmını araştırabildiler. İlginç bir ayrıntı olarak; Dünya’daki suyun hepsinin dondursak ve bir kartopu kıvamına getirsek, büyüklüğü Satürn uydusu, Tetis kadar olurdu.
Orta Atlantik Sırtı, Atlantik Okyanusu’nun ortalarına kadar devam eder ve İzlanda’dan görülebilen bu sıra dağlar, Ant Dağları’ndan 20 kat daha uzundur.
Mariana Çukuru, yaklaşık 11 km derinliğe sahiptir ve bu çukurun dibi okyanus zeminidir. Bugüne kadar yalnızca 3 insan en dibe ulaşabildi. Yukarıdaki görseldeki denizaltı çukurun dibine ulaşma amacıyla yapılan ilk denizaltıdır. Dipte basınç çok fazladır ancak yine de dip kısımda bazı canlı organizmalar bulunuyor.
Dünya’daki bütün dağ ve kanyonların toplam ölçümleri Dünya çevresinin yalnızca 5000’de biri kadardır. Yani eğer Dünya’yı avucunuza alma şansınız olsaydı bir bowling topuna dokunuyor gibi pürüzsüz hissederdiniz.
Görselde görülen Stromboli Volkanı son 2000 yıldır sürekli olarak patlıyordu. Stromboli Volkanı, Sicilya’nın kuzey kıyısı açıklarında, Tiren Deniz’indeki Stromboli Adası’ndaki bir volkandır.
Mercan resifleri gezegenin canlı yoğunluğu açısından en önemli yerleri olma ünvanına (Amazon Ormanları’ndan daha fazla) sahiptir. Mercan, yaşayan en geniş canlı yapısıdır ve bazı resifler uzaydan dahi görülebilirler.
Mercanlar en büyük canlı yapısı olabilir ancak, bu büyüklük birçok tekil organizmadan oluşmasından kaynaklıdır. Dünya’nın en kalabalık canlı türü bal mantarıdır. Yenilebilir bir türdür ancak aynı zamanda da çevredeki birçok bitki ve ağaçlarda ciddi sorunlar oluşturan bir bitki zararlısıdır.