Pencere albümünün kapağında İlhan İrem’in arkasında, sisler arasında camı tıklatan davetsiz misafir Tinkata Tunkata bu dönemi en iyi özetleyen görsellerden biriydi. Kendisini kainatların, tüm kainatların bir parçası olarak gördüğünü söyleyen İlhan İrem, göksel bir ışığın uzantısıyla girdiği yeni hayatı şu sözlerle anlatıyordu: “ Boşver Arkadaşlarla, Yazık Oldu Yarınlaralarla, Anlasanalarla, sazlıklarla ördeklerle yürüyüp giderken bir gün bir sevgili girdi yaşantıma. Sene 1982. Bana dedi ki ‘Niye kendini kısıtlıyorsun? Yoğunluğunu görmüyor musun? Resimler yapabilirsin, kitaplar yazabilirsin, hatta müziğini bambaşka bir evrenselliğin kollarına atabilirsin.’ İşte yeni İlhan İrem macerası böyle başladı. Karşıma çıkan o sevgili etten kemikten bir dişi değildi. Düşümdeki sevgili o… Bir ilham perisi belki… Belki de göksel bir ışığın uzantısı…”
spiritüel yolculuğu bana hitap etmese de bence ilhan irem müzikal anlamda Türkiye için 2 numara büyük gelir.
amaan banane ben bu adamin sarkilarina bayiliyorum ozellikle anlasana olanlar olmus ve yazik olmus yarinlara kalp ben adam yapmis
çocukken ne diyor bu adam dediğim hiçbir sey anlamadığım ama sonradan değerini kalitesini anladığım güzel insan. Olanlar Olmuş'u dinledigimde daha cok sevmiştim kendisini, ülkede yapılan en tarz en farklı eserlerden biri. Sözler ayrı güzel, muzik enstrümanlar ayrı bir kalite ve şarkı arasında sesiyle yaptığı solo resital gerçekten bir ayin ve dünyadan uzaklaşmak gibi...