Bir çok ünlü sanatçı geldi geçti bu gezegenden; sesleriyle, müzikleriyle büyülediler insanlığı. Hepsi bize aitlerdi, insanlığın ürünüydüler, içimizden çıkmışlardı. Bowie'yi farklı kılan noktaysa tam olarak buradaydı, o buralardan değildi, olamazdı. Farklı bir yerden gelmişti, Mars'tan belki, kim bilir? Ama bu o kadar da önemli değildi; buralardan değildi, evet, ama bizden biriydi. Bizden biri olmayı başarmıştı. Tüm insanlık oturmuş minik gezegenimiz ve üzerinde yaşadığımız önemsiz ama güzel hislerimiz hakkında şarkılar söylerken; o gelmiş ve ufkumuzu genişletmiş, pencereden dışarıya bakmamızı söylemişti. Herkesten farklı bir yerdeydi, herkesten daha bir özeldi. Gezegenimizin evrendeki temsilcisiydi Bowie; müziğiyle, tarzıyla, sözleriyle, duruşuyla. Ölmenin yakışmayacağı nadir insanlardandı. Bir çok rock yıldızı 'Baba' olarak anılırken, o asla bir 'Baba' olmamıştı; her zaman evin yaramaz çocuğu olarak kalmıştı.
Bowie bir yıldızdı, yıldızlara yakışır şekilde kayıp gitti gökyüzümüzden. 50 yıla yakın bir süre izleterek kendini. Bugünse gösteri bitti; geride yıldızlara bakan bir pencere ile yer aldığımız bu acımasız hayata ait yüzlerce soundtrack bırakarak.
Cat People niye koymadınız lahn listeye!??!!
"Ölmüşüm gibi olacak, ama ölmeyeceğim. Anlamalısın. Çok uzak. Bu gövdeyi oraya taşıyamam. Çok ağır. Atılmış, eski bir deniz kabuğu gibi olacak. Bunda üzülecek bir şey yok. Biliyor musun, çok hoş olacak. Ben de yıldızlara bakacağım. Bütün yıldızlar çıkrığı paslanmış kuyular gibi olacak. Bütün yıldızlardan içmem için tatlı sular akacak. Harika olacak! Senin tam beş yüz milyon küçük çanın olacak, benim de beş yüz milyon su kaynağım"..Hoşçakal Yıldız Adam:(
Yaa bunu bana niye yapıyorsunuzzz :(