Gökyüzünün en güzel yerine konumlanmış bir takımyıldız ve onunla ilgili söylenmiş sayısız efsaneler...
Gökyüzünün en güzel yerine konumlanmış bir takımyıldız ve onunla ilgili söylenmiş sayısız efsaneler...
Ancak elinize bir gök haritası alsanız ve tekrar baksanız aslında o kadar da karışık değil gökyüzü. Çünkü bin yıllardır göğe bakmışız, hala bakıyoruz orayla ilgili hikayeler uyduruyor, kafamızda orayı düzenliyoruz. Mesela ilk olarak kaotik gördüğünüz göğü 88 parsele (Ne yazık ki parsel deyince hepimizin aklına aynı şey geliyor di mi?) bölmüşüz ve işte bunların hepsine takımyıldız demişiz.
Orion'un hikayelerine geçmeden gelin avcıyı beraber çizelim ki gökyüzüne bir sonraki bakışınızda onu rahatlıkla görebilin. Öncelikle bakmanız gereken yer güneybatı yönü. Ve orada hemen fark edeceğiniz Orion'un kemeri olarak da adlandırdığımız üç çapraz yıldız.
Şimdi oradan başlayarak Betelgeuse ve Bellatrix'in omuzları, Saiph ve Rigel yıldızlarının ise ayakları oluşturduğunu gördünüz mü? Tahmin ettiğiniz üzere Betelgeuse'un üstündeki yıldızlar sağ el, Bellatrix'in yanındakiler ise kalkandır.
Sümerler'e sorarsak yarı Tanrı Gılgamış'ın bedeni öldükten sonra ruhu gökyüzünde Orion olarak ölümsüzleşir. Yunanlara sorarsak ise Orion, Tanrı Poseidon ile Prenses Euryale'nin oğludur. Dev gibi cüssesine karşın Avcımızın çok güzel bir yüzü vardır ve ne çekmişse de bu güzel yüzünden çeker.
Zeus ise gök kubbeyi omzunda taşıyan Atlas'ı rahatlatmak adına kız kardeşleri önce birer güvercine sonra ise yıldıza çevirerek göğe, yanına alır. Rivayet odur ki -resimde de göreceğiniz gibi- Orion hala Pleiadlar'ı takip etmektedir.
Çok sinirlenen kral, Orion'un gözlerini kör eder ve onu kralı olduğu Sakız Adası'ndan kovar. 'Terbiyesiz' Avcı'mız çekiç seslerini dinleyerek kendisini bulduğu Usta Tanrı Hephaistos'tan yardım ister. Hephaistos, Orion'un haline acır ve onu doğuya göndererek doğan güneşin gözlerine iyi geleceğini söyler. Ve evet Orion tekrar gözlerine kavuşur.
Sonrasında Oenopion'u öldürmek istese de rivayete göre Hephaistos, Kral'a demirden bir kale inşa eder ve Orion ne kralı ne de kızını bir daha bulamaz ve Girit Adası'na gider.
Bir gün Tanrıça'mız, Orion'u görür ve ona körkütük aşık olur. Tanrısal bakireliği ve kendisine yaklaşan erkekleri hayvana çevirmesiyle tanınsa da Artemis, bütün yeminlerini bozar ve Orion ile evlenmek ister. Ancak gaddar kardeş Apollon, onun Orion ile evlenmesine onay vermez; zira Orion ona göre kaba saba adamın tekidir. Artemis'i ikna edemeyen Apollon ise çareyi Orion'u öldürmekte bulur.
Ve ona bu noktayı vurup vuramayacağını sorar. Okçuluk ustası olan Artemis ise tereddütsüz olarak tek atışta noktayı yani aşık olduğu adamı vurur. Bunun üzerine kahrolan Artemis rivayete göre babası Zeus'un da izniyle sevdiği adamı kendi elleriyle gökyüzünün en karanlık yerine taşıyarak geceler boyu onun parlamasını sağlar. Hatta denir ki Ay'ın bu kadar kasvetli bir yer olmasının sebebi de Artemis'in sonsuz yasıdır.
Yani Orion doğarken Akrep batar ya da tam tersi. Denir ki bir gün Orion, Artemis'in elini tutar. Kutsal bakire Artemis buna çok sinirlenir ve Orion'u öldürmek üzere bir akrep gönderir. Başka hikayelerde de Orion'un fazla avlanmasından ötürü akrebin Doğa Ana Gaia ya da yine Artemis tarafından yollandığı söylenir. Böylece Orion ve Akrep gökyüzünde 'sonsuza kadar' birbirlerini kovalarlar.
Ve bu iddiasını 1989'da yayımlar. Bauval'ın iddiasına göre bütün bir Mısır belki de gökyüzünün bir iz düşümü olarak inşa edilmiş olabilir şeklindedir. Ancak astronom Ed Krupp ve Anthony Fairall bu iddiayı iki yönden çürütür: Birincisi yıldızlar ile piramitlerin açıları arasında oldukça fazla fark vardır, ikincisi ise uçtaki Mikerinos Piramidi kuzeye doğru saparken Orion kemerindeki Mintaka yıldızı güneye doğru kıvrılır.
Bu tarihte efendim yine kemerdeki üç parlak yıldızımız göğün en parlak yıldızı Sirius ile aynı hizaya gelirler. Bunun yorumu şöyledir: Üç bilge kral Sirius'u takip ederler. Peki neyi mi bulurlar? Güneş'i. Çünkü bu tarihte kemerdeki yıldızlar ve Sirius, Güneş'imizin doğduğu yeri işaret eder. Ve daha ilginci eğer 25 Aralık'ta Güneş'in konumuna bakarsanız onu fotoğraftaki gibi bir çarmıhın üstünde bulursunuz.