Dünyada Enflasyon Zirvedeyken Lüks Tüketim Nasıl Artıyor? Z Kuşağının Lüks Tüketimi Nasıl?

Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik erimenin 2022'de arttığını ve hızlandığını hissetmeyen yok. Diğer yandan 2000'li yılların başında ve 90'lardaki krizlerden farklı olarak her yerde hareketlilik sürüyor. Buna karşılık en büyük argüman da 'Herkesin parası var, harcıyor. Hani kriz?' oluyor. Türkiye'nin GSYH'sine bakıldığında iç tüketimden gelen bir büyüme görülürken, diğer yandan da herkes fiyatı yükselmeden bir şeyler alma peşinde değil mi? Bir kesim var ki daha da lükse yönelebiliyor. Çünkü enflasyonist ortam gelirde dengeyi ve uçurumu açıyor. Yine büyüme verilerinde sabit gelirli kesimin pastadan aldığı payın küçüldüğünü biliyoruz. 

Türkiye'nin yanı sıra dünyada da enflasyonist bir ortam var. Büyük ülkelerde sorunlar sürüyor. Buna karşın lüks markaların tüketiminde artış hız kesmiyor. İyi de nasıl oluyor?

Dünya enflasyonla boğuşurken, daha da artan fiyatlarıyla lüks ürünler daha fazla alıcı buluyor.

BBC'den Asya Robins'in aktardığına göre, danışmanlık firması Bain & Co ile lüks markalara temsilcilik yapan Altagamma'nın ortak çalışması, küresel lüks ürün pazarının enflasyonun son 30-40 yılın zirvesini gördüğü 2022 yılında, yüzde 21 büyüdüğünü ortaya çıkardı. Çalışma lüks ürün pazarının 2030 yılına kadar büyümesini de öngörüyor.

Uzmanlar ekonomik eşitsizliğin giderek arttığını söylerken, lüks ürünlerin tüketimi nasıl artıyor?

Lüks ürün pazarı, 2008 Küresel Finans Krizi'ne oranla "dirençli" kalırken, tüketici tabanının genişlemesi sebep olarak görülüyor.

Kasım 2022’de yayımlanan Bain & Co ve Altagamma çalışmasında, ABD'de lüks ürünler pazarının güçlü kaldığı görülürken, Avrupa'da geri sıçrama ile canlandığı görülüyor. 

Çin’de ise son yıllarda ciddi bir artış görülen lüks tüketimde uzmanlar, salgın kısıtlamaları kaldırıldığında yeniden yükseliş öngörüyor.

Z Kuşağı, lüksü seviyor mu?

Bir diğer önemli tespit de Z ve Alfa kuşaklarının lüks ürün tüketimine katkısı oluyor. Bu kuşaklar, 2030 yılına kadar, üç kat fazla lüks tüketime kayarak pazarın üçte biri büyüklüğüne erişecek. 

Uzmanlar bu kuşakların, Y kuşağına oranla lüks tüketime 3-5 yıl kadar erken başladığını söylüyor.

Lüks ürün nedir?

Fransa İktisadi ve Ticari İlimler Enstitüsü (ESSEC) İşletme Fakültesi küresel strateji profesörü Ashok Som, lüks ürünleri, arzu yaratan, statü kazandıran ürünler olarak nitelendiriliyor.

'Lükse Giden Yol: Lüks Marka Yönetiminin Evrimi, Pazarlar ve Stratejiler' (The Road to Luxury: The Evolution, Markets, and Strategies of Luxury Brand Management) kitabının da yazarı olan Som, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde lüks tüketim akımındaki ürünlerin “kaliteli, yenilikçi, yaratıcı, dayanıklı ve nesilden nesile aktarılabilir” olmasının fark yarattığını açıklıyor.

Lüks ürün tanımı genişliyor.

Lüks ürünlerde ilk akla gelenler saat, mücevher, tekne gibi ürünler olurken, Som, artık günümüzde teknolojik aletler, gezi ve turistik deneyimler, NFT ya da metaverse gibi ürünlerin de bu kategoriye eklendiğini söylüyor. 

Som, lüks ürün tanımını da genişletirken, kişinin ek geliri olduğunda, kendine harcayabileceği, isteklerini tatmin etmek için aldığı her ürünün lüks olduğunun altını çiziyor.

Lüks tüketimde “demokratikleşme” yaşanırken, en zengin kesim yanında, orta ve orta-üst gelir gruplarının da pazara erişimi artıyor.

Lüks markaların pazar genişletmek amacıyla daha ucuz ürünlerden oluşan yeni kategoriler sunması, ayrıca bazı kişilerin tasarruflarıyla nicelik yerine niteliğe yönelmesi lüks tüketimi artıran nedenlerden birkaçı olarak görülüyor.

En zenginlerin enflasyonla daha da zenginleşmesine karşın alımlarının devasa boyutlarda yükselmediğine dikkat çekilirken, onlar gibi tüketim yapamayanların ev ya da tekne yerine pahalı telefon ya da kozmetik alarak lüks harcama yaptığı görülüyor.

Lüks tüketimde artışın bir diğer sebebi de gençlerin çevre ve iklim duyarlılığı oluyor.

img-s1.onedio.com

Tek kullanımlık, ucuz ürünler yerine birikim yaparak daha dayanıklı ve haliyle pahalı olan lüks diye nitelendirilen ürünleri ya da bunların ikinci el, vintage olanlarını tercih etmeleri olarak görülüyor.

Teknoloji de bu ürünlere erişimi artıran bir diğer unsur oluyor.

Lüks ürün tüketiminde demokratikleşme dense de hala dünyanın ve ülkelerin en zengin kesimleri bu ürünlere erişebiliyor.

Financial Times gazetesinde lüks sektörünün, krizlere karşı dayanıklı olması hakkında Bain & Co ortaklarından Claudia D’Arpizio şunları söylüyor: 

Satışlar harcanabilir ek gelirleri olan ve ekonomik çalkantılardan etkilenme olasılığı düşük, aşırı zenginler arasında yoğunlaşıyor.

Dünyanın yarısında fazlası servetin çok azına erişebiliyor.

İsviçre'nin dev bankalarında Credit Suisse, ‘2021 Küresel Servet Raporu’nda dünyanın en zengin yüzde 1’lik diliminin toplam servetin yüzde 45,8’ine sahip olduğu görülmüştü. Ayrıca dünyada nüfusun yüzde 55'i tüm servetin yalnızca yüzde 1,3’üne erişebiliyor.

İki farklı dünya oluştu!

Cambridge Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Toke Aidt, gelir eşitsizliğinin son 20 yılda dünyada 'olağanüstü' seviyede artarak, iki farklı dünya oluşturduğunu açıklıyor. 

Aidt’e göre en zengin kesim, servetinin büyük bölümünü kendini enflasyondan korumak amacıyla çeşitlendirerek yatırıma yöneltmesi bundan bir etken olurken, krizler, pandemi ya da enflasyonist şoklar bu kesimi etkilemiyor. Bu da alım gücünde ve lüks tüketimde artışın sürmesinin doğal sebebi oluyor.

Bir kesimde hayat değişmiyor.

Gelir ve servet dağılımında en üst kesimin bir alt basamağında yer alan yüzde 10'luk dilimdekiler yine daha az etkilenirken, birikmiş para ve alım gücüne sahip bir kesim olduğundan tamamen enflasyondan izole olmasalar da harcamalarından kısmak zorunda da kalmıyorlar ve hayatlarını değiştirmeden sürdürebiliyorlar.

Dünyada servet hareketliliği de artıyor.

Aidt, özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkelere işaret ederek, doğarken sengin olmayan ancak başarı yakalayabilenlerin sayısında artış olduğunu belirterek, 50 yıl önceye göre çeşitliliğin arttığını ancak eşitsizliğin de büyüdüğünü söylüyor. 

Dünyada büyük bir kesim, jeopolitik ve ekonomik gelişmelerle enerji ve gıda fiyatlarındaki artışla mücadele ediyor. Bu kısmı fırsata çevirenler de her dönem gibi bu krizde de görülüyor.

Eşitsizlik bu nedenle daha da artarken, IMF Başkanı Kristalina Georgieva da hem pandemide hem de enflasyonist ortam son yıllarda eşitsizliğe karşı özellikle büyük ülkeleri uyarmıştı.

Aidt, eşitsizliğe çözüm için de vergilendirmeye dikkat çekiyor. Refah seviyesi yüksek olan İskandinav ülkeleri örneğinden yol çıkarak, yüksek gelir-yüksek vergi dengesinin toplumsal bir mutabakatla sağlanabildiğini söylerken, bunun kamu ve sosyal hizmetlerde de kaliteyi artırdığını belirtiyor. ABD ve İngiltere gibi örneklerde ise bu hizmetlerdeki kalitedeki ciddi düşüşü de vurguluyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Trafik Bitmiyor, Mekanlar Dolu, Para Bol! Mahfi Eğilmez Yazdı: Türkiye Krizde mi? Piyasa Neden Canlı?
Zenginler Ucuz Ürün Almazken, Fakirler Neden Pahalı Ürün Alıyor? Ekonomide Giffen ve Veblen Çelişkileri
Enflasyon mu? Hayat Pahalılığı mı? Bizi Hangisi İlgilendiriyor? Enflasyon Düşse de Hayat Pahalı Kalabilir!

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR

Çok güzel anlatılmış. Dopdolu bir içerik. Bravo.

19.12.2022

ulan gezmek bile lüks tüketime girmiş ya !

19.12.2022

Bizde dışarda çay kahve içmek bile lüks tüketim oldu hamdolsun

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ