Gerçek bir kalbi olmadan yaşamak kulağa imkansız gibi geliyor olabilir. Ancak Avustralya’da yaşayan 40’lı yaşlarındaki bir adam için bu, birkaç ay boyunca oldukça gerçekti. Titanyumdan üretilmiş yapay kalp, onun tüm kan dolaşımını yönetiyor ve vücudunu hayatta tutuyordu. Üstelik bunu sadece hastane yatağında değil, dış dünyada da başardı. Tıp dünyası bu gelişmeyle birlikte yepyeni bir döneme adım atmış olabilir.
İşte detaylar...
Kalbinin hem sağ hem sol tarafı o kadar kötü durumdaydı ki, doktorlar başka bir seçenek kalmadığına karar verdi. Cesurca bir adım atarak BiVACOR adı verilen yapay kalbin vücuduna yerleştirilmesine gönüllü oldu.
Kasım ayında gerçekleşen altı saatlik bir ameliyatla, kalbinin yerine BiVACOR takıldı. Normalde bu tarz cihazlar sadece hastane ortamında test edilirken, adam tüm doktorları şaşırtarak şubat ayında cihazla birlikte hastaneden taburcu edildi. Hastaneye yakın bir yerde yaşamını sürdüren adam, normal bir hayat yaşadı. Mart ayında ise uygun bir donör kalp bulundu ve başarılı nakil gerçekleştirildi.
Avustralyalı mucit ve biyomedikal mühendisi Daniel Timms tarafından geliştirilen cihaz, tıpkı gerçek kalp gibi kanı düzenli aralıklarla vücuda ve akciğerlere pompalıyor.
En dikkat çekici yönü ise kalbin içinde sadece tek bir hareketli parça olması: manyetik olarak askıya alınmış bir rotor. Bu sayede mekanik aşınma neredeyse sıfıra iniyor. Gerçek kalbin yaptığı gibi kanı pompalayan rotor, diğer yapay kalplerden daha dayanıklı ve sessiz çalışıyor.
Göğüs kafesine açılan bir delikten geçen bir kabloyla bağlantı sağlanıyor. Gündüzleri batarya ile çalışıyor, geceleri ise elektrik prizine takılıyor. Şu anki sistemde bataryaların dört saatte bir değiştirilmesi gerekiyor ancak Timms gelecekte temassız şarj özelliği getirmek istiyor.
BiVACOR’un arkasındaki isim Daniel Timms, cihazı tasarlarken babasından ilham aldı. Babası, uzun süre kalp yetmezliğiyle mücadele ettikten sonra hayatını kaybetmişti. Onun anısını yaşatmak ve başkalarının aynı acıyı yaşamaması için bu projeye hayatını adadı.
İlk beş kişi ABD’deki klinik çalışmalarda yer aldı ve hepsi cihazla hastanede bir ay kadar yaşadı. Ancak hiçbiri hastaneden dışarıya çıkarılmamıştı. Bu da Avustralyalı hastayı bir ilk yapıyor.
BiVACOR şu anda kalp nakli bekleyen hastalar için geçici bir çözüm olarak kullanılıyor. Ancak uzmanlara göre, birkaç yıl içinde bu tarz yapay kalplerin nakil ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabileceği düşünülüyor.
Ne güzel, bilimle falan uğraşıyorlar, hasta insanların hayat standartlarını yükseltiyorlar, yeni buluşlar yapılıyor, vay be!...