Şubat ayı enflasyon verileri yıllık bazda yüzde 54,4 olarak gelmişti. Enflasyon tahminlerinde yukarı yönlü revizyon yapan kurumların sayısı artarken, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri konusunda da uyarılar sürüyor.
Değerlendirme yapan son kurum Morgan Stanley oldu.
Morgan Stanley, Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika (CEEMEA) bölgesi haftalık ekonomi bülteninde Türkiye'ye ilişkin makro ekonomik göstergelere de değindi.
BloombergHT'nin aktardığı değerlendirmede enflasyonun tüm alt gruplar bazında yükseldiğine dikkat çeken Morgan Stanley, gıda ve enerji fiyatlarındaki yükselişin öne çıktığını belirtti.
Son dönemde kurda yaşanan istikrara rağmen, kura karşı hassasiyeti bulunan tüm alt gruplarda tarihi fiyat artışları yaşandığına vurgu yapan Morgan Stanley, bu durumun yüksek enflasyon beklentileri ortamında 2021 yılının dördüncü çeyreğindeki ertelenmiş kur etkisinin yansıması olduğunu ifade etti.
Hizmet enflasyonunun kur geçişkenliği ve enerji fiyatlarının etkisiyle yükseldiğini belirten Morgan Stanley bu gruptaki enflasyonun yine de mal grupları enflasyonunun altında kaldığına işaret etti.
Kurum bu değerlendirmelerin ardından enflasyon tahminlerini de güncelledi. Buna göre daha önce yıl içinde enflasyonun yüzde 55,3 ile zirve yapacağını öngören Morgan Stanley, bu tahminini yüzde 66,5 seviyesine çıkardı. Kurumun yıl sonu enflasyon beklentisi ise yüzde 38,8'den yüzde 46,1 seviyesine yükseldi. Morgan Stanley 2023 yılına ilişkin enflasyon beklentisinde de yukarı yönlü revizyon yaptı. Buna göre 2023 enflasyon beklentisi yüzde 18,9'dan yüzde 21,5'e çıktı.
Kurum raporda enflasyonun yanında diğer makro ekonomik göstergelere ilişkin analizlerini de paylaştı.
Özellikle cari açık tarafında kapsamlı bir revizyon yapıldı. Son gelen dış ticaret verileri, düşük turizm gelirleri ve yüksek enerji faturası dolayısıyla krizin beklenen etkileri ışığında kurum 2022 cari açık beklentisini 9 milyar dolardan 28 milyar dolara çıkardı.
Cari açığın milli gelire oranına ilişkin tahmin ise yüzde 1,6'dan yüzde 3,8'e yükseltildi.
Kurum büyüme beklentisi de revize etti. Daha önce Türkiye'nin 2022'de yüzde 3,5 büyümesini bekleyen Morgan Stanley, bu beklentisini yüzde 3'e çekti.
Dünya Bankası da geçen hafta açıkladığı raporunda Türkiye Ekonomisinin 2022 yılındaki görünümünden bahsetmişti.
Para politikasında sıklıkla yapılan değişikliklerin ve 2021 Eylül ayından bu yana gerçekleştirilen bir faiz indirimlerinin, Türk Lirası’nın tarihteki en düşük seviyelere inmesine ve enflasyonun rekor seviyelere yükselmesine yol açtığı belirtilirken, 2021 yılında ihracatta ciddi bir artış yaşanmasına rağmen, bu zorlukların yoksul hane halkları için reel gelirleri aşındırdığı ifade edilmişti.
Fitch Ratings Direktörü ve Türkiye analisti Erich Arispe de Rusya ve Ukrayna kaynaklı gelişmelerin, artan emtia fiyatlarının ithalat faturasını yükseltmesiyle 2022'de Türkiye'nin cari dengesini etkileyebileceğini söylemişti. KDV indirimlerinin tüketiciler tarafından hissedilen fiyat baskılarının bir kısmını hafifletebileceğine de değinen Arispe, döviz kuru geçişkenliğinin devam etmesi, enerji fiyatlarındaki artışlar ve bozulan enflasyon beklentileri ile yüksek enflasyonun önüne geçemeyeceğini de belirtmişti.
Bir diğer kurum S&P ise Ukrayna’daki gelişmelerin Türkiye’nin enflasyonda kontrolü kaybetmesine neden olabileceği konusunda uyarmıştı. Enflasyon oranını en çok etkileyen kalemlerden enerjide Rusya’ya bağımlı Türkiye'nin bir diğer önemli kalem olan tarım ürünlerinde de her geçen yıl Rusya’ya daha fazla ihtiyaç duyar hale gelmesi ile Türkiye’de enflasyonun daha da yükselebileceğini öngörmüştü.
S&P yetkilileri, Türkiye'de enflasyonunun 2022’de ortalama yüzde 49,5 seviyesinde beklendiğini ve bunun derecelendirdikleri tüm ülkeler arasında en yüksek seviye olduğunu da söylemişti.