Sanat tarihine imza atmış birçok sanatçının başından geçenleri öğrendikçe oldukça şaşıracaksınız. Sanatçının marjinali makbuldur zaten. Ancak bu sanatçılar olayı bir tık ileri götürmüş. Biz de bazı sanatçıların bu özelliklerini sizler için derledik.
Sanat tarihine imza atmış birçok sanatçının başından geçenleri öğrendikçe oldukça şaşıracaksınız. Sanatçının marjinali makbuldur zaten. Ancak bu sanatçılar olayı bir tık ileri götürmüş. Biz de bazı sanatçıların bu özelliklerini sizler için derledik.
Frida genç bir kadınken bir trafik kazası geçirdi. Bu kaza esnasında demir bir çubuk vücuduna saplandı ve vajinasını parçaladı. Bunun dışında Frida'nın kocası banyo yapmayı sevmiyordu ve banyo yapmak için teşviğe ihtiyaç duyuyordu. Frida da kocasını çocuk oyuncaklarıyla dolu bir küvette keselemeyi bir tören haline getirmişti ve onu banyo yapmak için böyle motive ediyordu.
Caravaggio bir tenis maçı dolayısıyla Ranuccio Tomassoni isimli birini öldürmüştü. Ayrıca bir keresinde işçilerinden yeni gömülmüş bir cesedi tutarak kendisine poz vermelerini istedi. Kokuya dayanamayıp cesedi bırakan işçilerine hançer çekti ve onları ölümle tehdit ederek tekrar aynı pozisyonda durmalarını istedi.
Kariyeri boyunca sadece tek bir resim satabilen ve intihar ederek ölen van Gogh'un kulağını kendi mi kesti yoksa bir başka ressam olan Gauguin mi kesti tartışmaları bir kenara dursun, kesin olan bir şey var ki van Gogh tüpten boya yiyordu.
Bir gün bir dokumacı Boticelli'nin evinin yanındaki evi satın aldı ve buraya Boticelli'nin çalışmasını engelleyecek gürültüyle çalışan dokuma tezgahı kurdu. Komşusuna şikayette bulunan Boticelli 'burası benim evim ve kendi evimde ne istersem yaparım' cevabını aldı. Bunun üzerine Boticelli kendi çatısına her an komşusunun tavanından içeri girecek gibi duran bir kaya yerleştirdi. Komşusunun şikayeti üzerineyse Boticelli 'kendi evinde ne isterse yapabileceği' cevabını verdi ve komşusu kısa bir süre içerisinde tezgahları kaldırmak zorunda kaldı.
Warhol bir uyuşturucu bağımlısıydı. Çalışmalarını topladığı deposuna 'Fabrika' adını vermişti. 'Fabrika' çok geçmeden 7/24 açık bir parti alanına dönüştü. Bir keresinde Freddie Herko adlı biri lsd kullandıktan sonra kendini 5. kattan aşağı attı. Warhol ise sadece: 'Niye bana bunu yapacağını söylemediniz? Aşağı inip filmini çekebilirdik.' dedi. Bunun dışında S.C.U.M. (Erkekleri doğrama cemiyeti) isimli bir örgüt kurduğunu iddia eden Valerie Solanas tarafından silahlı saldırıya uğradı. Sağ tarafından giren kurşun sırtından çıktı. Hastaneye yetiştirilen Warhol klinik olarak ölü ilan edilmesine rağmen bir doktor göğsünü kesti ve elle masaj yapmaya başladı. Bunun sonucunda Warhol iyileşti fakat ömrünün geri kalanını cerrahi bir korse giyerek geçirmek zorunda kaldı. Solanas ise cinayete teşebbüsten üç yıl hapse mahkum edildi.
Picasso'nun dolaylı da olsa bir sanat hırsızlığına bulaştığını biliyor musunuz? Gelin size hikayeyi anlatalım. Picasso'nun iyi bir arkadaşı olan şair Guillaume Apollinaire'in Gery Pieret adında haşarı bir arkadaşı vardı. 1907 yılında Pieret, Louvre Müzesi'nden iki küçük taş İberya heykelciğini paltosunun altına saklayarak çaldı. Heykeli Apollinaire'e verdi ve o da Picasso'ya hediye etti. 1911'de ise Pieret at yarışında çok para kaybetti ve Apollinaire kefaletini ödeyip onu kurtardı. Tabii minnettar kalan Pieret de Louvre'dan başka bir heykelcik çalıp şaire verdi. Bu olaydan birkaç gün sonra Mona Lisa'nın çalındığı haberi gazete manşetlerini süslemeye başlamıştı. Pieret bu durumdan para kazanabileceğini düşündü ve son hırsızlığında aldığı heykelciği bir gazeteye götürerek müze güvenliğinin etkisizliğini kanıtlamak için eseri çaldığı hikayesini uydurdu. Ancak polis gerçek hikayeyi öğrenmeyi başardı ve Apollinaire ile Picasso hapsi boyladı. Polisler Mona Lisa hırsızlığıyla da ilgili olduklarını düşünmeye başladılar. Ancak bu iki adam her şeyi itiraf etti ve polis onların Mona Lisa hırsızlığıyla ilgisi olmadığını anladı ve çalınan heykelcikleri iade etmek koşuluyla birkaç gün içerisinde serbest kaldılar.
Bir seferinde Londra'da bir konferansa Dali kendine özgü bir şekilde giriş yaptı. Bir elinde iki beyaz Rus kurt köpeğinin tasmasını tutuyor bir elinde de bilardo sopası taşıyordu. Eski moda bir dalgıç kıyafeti giyen Dali, üzerinde Mercedes radyatör başlığı bulunan bir kask takmıştı. Dali konuşmaya çalışıyordu ama çok geçmeden kaskına oksijen gitmediğini ve soluk alamadığını fark etti. Dinleyiciler bunun Dali'nin performansının bir parçası olduğunu düşündü ve onun can çekişmesini keyiflice izledi. Daha sonra iki kişi aslında işlerin yolunda gitmediği fark ederek kaskın civatalarını çıkartmaya çalıştı. En sonunda sahne görevlilerinden biri elinde İngiliz anahtarıyla çıkageldi ve neredeyse boğulmuş olan Dali'yi ölümden kurtardı.
Ünlü ressam tam iki kez hapse girmişti. Suçları ise hırsızlık ve banka dolandırıcılığı. Henri Rousseau ilk sabıkasını genç bir delikanlıyken edindi. Henüz okulu bitirmişti ve bir hukuk bürosunda işe girdi. Buradan bir miktar nakit ve çokça pul çalan Rousseau 1864'te kısa bir süre hapis yattı ve sonra da sadece hapisten çıkabilmek için askere yazıldı. Rousseau'nun ikinci macerası ise 1907 yılında banka dolandırıcılığına karışmasıydı. Banka memuru olan bir arkadaşı planı hazırladı. Plana göre Rousseau sahte isimle bir hesap açacak ve sahte banka sertifikaları alacaktı. Ancak suç ortaya çabuk çıktı ve Rousseau yeniden hapsi boyladı.
23 Mayıs 1860'ta on yıl süren flörtlerinin ardından Elizabeth (Lizzie) Siddal ile evlenen Rossetti, eşini 11 Şubat 1863'te kaybetti. Aslında ressam olan ancak evli oldukları dönemde şiire merak salan ve bu dönem büyük bir sanatsal üretim gösteren Rossetti yazdığı şiirleri karısının tabutuna koyarak toprağa verdi. Ancak Rossetti kederi azaldıkça verdiği karardan pişmanlık duymaya başladı ve 1870'te karısının mezarını açmak için izin aldı. Cesedin saçlarına dolanmış olan şiirleri çıkartan Rossetti, şiirleri bir yıl sonra büyük beğeni kazanan ilk kitabında yayınladı.
Genellikle resimlerini yaparken çıplak olan O'Keeffee 'baraka' adını verdiği ve akrabalarının ya da herhangi birinin gelmesini yasakladığı eğreti bir stüdyoda çalışıyordu. Bir keresinde kocasının yeğenlerinin bir kısmı yasak bölgeye girdiler ve onu dikizlemeye başladılar. Zaten çocuklara tahammülü olmayan O'Keeffee onları fark etti ve fırçasını sallayarak çırılçıplak bir şekilde çocukları kovalamaya başladı.