İyi yapılan işlerin başarısını inkar etmeyin, arkadaşlarınızı övün.
İnsanlarla iletişim kurun! Bir merhaba bile, arkadaşlarınızla aranızdaki samimiyeti arttıracaktır.
İş yerinde de 5 dakika bile olsa, sizi rahatlatacak şeyler yapın.
İşleri önem sırasına göre plana sokun ve sıkıcı olanları hemen bitirin.
Masa temizliğinize özen gösterin. Dağınık bir çalışma alanı psikolojinizi olumsuz etkiler.
Ara ara su için, sağlığınızı her anlamda iyi etkiler ve sizi rahatlatır.
Mola verin. Bu sürede bir kahve almaya gitmek bile döndüğünüzde daha verimli çalışmanızı sağlayacak.
İşinizde mutsuz değilseniz ve gerçekten yaptıklarınız sizi tatmin etmiyorsa başka yerlere başvurabilirsiniz. Farklı bir şirket, mutluluğunuza kapı açabilir.
Listedeki en belirgin ozellik bizi kiskanan ulkelerin hepsinin orda olmasi :)
valla burda kültürel farklılarda önemli bence. bizim insanımızın çoğunda iş ahlakı yok. bizde tutmaz bu iş. mutlu olmak için bahaneler aramak yerine biz mutsuzluğu seçen tarafız hep. iş yerinde çifte vatandaş bir arkadaş var hem danimarka hem türk vatandaşı babası hala danimarkada geçen yıl miras işler için danımarkaya gitti. bi 6 ay kadar durdu işe girmiş orda birde. geldiğinde teşekkür ediyordu imkanlar için. adamlar iş makinesi kullanıyor neden ayakkabı giymiyorsun diye soruyorum yok diyor diyordu. iş güvenliği ne olacak dediğinde güvenlik benim diyorlarmış. şimdi belki çok uç bir örnek bu arkadaşın yaşadığı ama mutluluk göreceli kavram burda anlatıldığı gibi olduğuna pek inanmıyorum herşeyin.
Yine eksik bilgiler... Neden Iskandinavlar mutlu soyleyeyim, insan gibi muamele goruyorlar. Herkes belli bir seviyenin uzerinde yasiyor, herkes tatile gidip ailesine vakit ayirabiliyor, herkes saglikli beslenip yasayabiliyor ve devlet bunlari guvence altina aliyor, isverenlerin bu olanaklari sagladigindan emin oluyor. Turkiye'de kole gibi calisirken insanlar bu ulkelerde emeginin karsiligini aliyor. Cocuklar Turkiye'de yaris ati gibi hayatlarinda sosyal hicbir sey olmadan sinavdan sinava kosup cogu tatil ne farkinda bile degilken bu ulkelerde kucuk yasta kendilerine saygi duyulmasi gerektigini ve kendilerinin de baskalarina saygi gostermeleri gerektigini ogreniyorlar. Tum gun sirada oturup ders dinleyip, toplum baskisi ile buyumuyorlar. Okulda ayni zamanda spor yapmayi, kamp yapmayi, doga ile icice yasamayi ogrenirken ozgurlukleri de garanti altina alinmis sekilde buyuyorlar. Bu tarz bir duzenin olmadigi bir yerde istersen beynini surekli mutlu olmaya programla, ne kadar devam edecek?