Seyahat severler, turistlerin en çok ilgisini çeken etkinlikleri kafadan sayabilecek durumdalar. Bu yerleri herkes ziyaret edebilir, görebilir. Ancak Bright Side'dan derlediğimiz fotoğraflara bakılırsa dünyada pek çok insanın içinde neler dönüp bittiğini bilmediği yerler var.
Kulağa ürkütücü gelse de, bu yerler sıradan ziyaretçilere kapalı. Nedenini de çoğu insan bilmiyor.
Bu yapay adalar, Japon İmparatorluk ailesinin antik mezarları. Çok nadir durumlarda arkeologlar tarafından ziyaret edilebiliyor ancak buna İmparatorluk Mahkemesi'nin izni gerekli.
Bu adanın yerlileri, yabancıları uzak tutmak için canları pahasına savaşacaktır. Yani, turistlerin kendi güvenliği için Hindistanlı yetkililer kimsenin bu bölgeye yaklaşmasına izin vermiyor.
Adını hangimiz duymadık ki? Filmlere konu olan bölge... Bu çok gizli tesisin varlığı, ABD hükumeti tarafından 2013'te ancak resmi olarak kabul edildi. Kısmen gizliliği kaldırılmış belgelere göre bu bölge, ABD'nin bir sonraki jenerasyon uçakları test ettiği bir Hava Kuvvetleri üssü. :))
Kilisenin en değerli hazinesi için özel kurulmuş şapeller... Bu hazine ise 'Ark of the Covenant', Yahudi İncili'ne göre 'On Emir'in yazılı olduğu 2 taş tableti içinde saklayan altın kaplı tahta sandık. Esere erişimi olan tek insanın da kilise sınırlarını terk etmesi kesinlikle yasak, yabancılarla konuşması da.
Tarih boyunca bu gizemli ada; dini ritüeller için, mahkumların sürgün yeri ve ABD donanmasının eğitim üssü olarak kullanıldı. Bugünlerde, doğal koruma alanı olarak tutuluyor. Artık bu adaya gitmenin tek yolu, çevreyi iyileştirmek için oluşturulan gönüllü gruplara katılmak.
Kulenin içinde yaşanan bir patlamadan sonra, dönen restoran ve gözlem terası halkın erişimine kapatıldı. BT Tower, nadiren bağış toplantıları için kullanılıyor ve katılan birkaç yüz kişi Londra'yı farklı bir perspektiften görme imkanı buluyor.
Japonya'nın en kutsal tapınağına yalnızca keşişler ve İmparatorluk ailesinden gelenler erişebiliyor. Kalanlar ise birkaç sıra çit arkasından tapınağın çatısına hayranlıkla bakıyor.
Eskiden Kıbrıs'ın en gözde turistik yerlerinden biriydi. Ancak 13 Ağustos 1974'te TSK tarafından ele geçirildi. Artık Kıbrıs adasını ikiye ayıran tampon bölge haline gelmiştir. Kesinlikle buraya kurulan orduevi ve kız yurdu mensupları dışında hiç kimsenin girişine izin verilmemektedir.
Atlas Okyanusu'nda yer alan bu kumlu adanın nüfusu 30'u geçmiyor. Ayrıca batık gemiler için bir mezar. Kendine has özellikleri yüzünden burası doğal koruma alanı olarak ilan edildi. Ziyaret etmek isteyenler, Kanada hükumetine ziyaret sebeplerini açıklayan bir izin dilekçesi yazmak zorunda.
Soğuk Savaş sırasında Stockholm'de kuruldu. Bu nükleer sığınak, yakınlarda bir İsveçli internet tedarikçi firması için modern ofise dönüştürüldü. Yerin 30 metre altında, 1 metre kalınlığında duvarlarla, birçok ünlü web sitesinin verilerini koruyor.
Bu mağaradaki tarih öncesi çizimlerin muhafaza edilebilmesi için, 15 yıllık sınırsız erişimden sonra turistlere kapatıldı. Mağaranın tam olarak aynı kopyasını ziyaret edebilir ya da görsel tura katılabilirsiniz.
Bu çağdaş piramit göğe 40 metre yükseliyor ve 140 metrelik de bir eni var. Moskova'nın füze savunma sisteminin anahtar parçalarından biri. Nadiren, gazetecilere tesisi rehber eşliğinde görme imkanı sunuluyor. Ancak içeride bulunanların sadece küçücük bir kısmını görmeye izinleri var.
Amerika'nın meşhur başkanlarının koca kafalarının yanı sıra, Rushmore Dağı'nın başka bir ilgi çekici özelliği var: kayanın derinliklerine kazılmış gizli bir oda. Bu oda bir zaman kapsülü, ülkenin en önemli tarihi belgelerinin birer kopyasının saklandığı yer. Bu odaya giriş, granit kalın bir kapıyla engellenmiş, bu kapıda gelişmiş bir kilit mekanizması var.
Yukarıdan bakıldığında, Hint Okyanusu'nda bulunan ada, göz kamaştırıcı bir sualtı şelalesinin yanında yer alıyor. Oysa ki bu tamamıyla alüvyon ve kum tabakalarının yarattığı bir optik illüzyon.
Sıradan insanlar ne yaa
#15 benim odam
#14 alakasiz olmus