Dünya Tarihinin Akışını Değiştiren 18 Kitap

Kitaplar yüzlerce yıldır insanın bilgi birikimini sonraki nesillere aktarmanın en önemli aracı oldu. Bununla birlikte bazı kitaplar, dünyanın ve insanın kaderini değiştirdi. Bu ölümsüz kitaplar, yazarlarını da ölümsüzleştirdi.

Esasında dünya tarihini değiştiren kitapların başında kutsal kitaplar gelmektedir. Ancak sıralamayı yaparken insanların kaleme aldığı metinleri düşündük. Karşınızda tarihin akışını değiştiren 18 kitap...

1. “Komünist Manifesto”, Karl Marx-Friedrich Engels

“Komünistler, kendi görüşlerini ve amaçlarını gizlemeye tenezzül etmezler. Hedeflerine ancak tüm mevcut düzenin zorla yıkılmasıyla ulaşılabileceğini açıkça ilan ederler. Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla titresinler. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok. Kazanacakları bir dünya var. Bütün ülkelerin işçileri birleşin!” 

1848 yılında Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yayımlanan Komünist Manifesto’ya ait bu çok güçlü satırlar birçok ülkedeki siyasal devrime ilhamını vermiştir. Hâlâ da vermektedir…

2. “Philosophiae Naturalis Principia Mathematica” Sir Isaac Newton

Newton’un kitabı “Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri” kimilerince dünyanın en meşhur ancak en az okunan kitaplarının başında gelmektedir. Kitabı kendi zamanında okuyan ve gerçek anlamda anlayan insanların sayısı bir düzineyi geçmemektedir. “Principia Mathematica” tahmin edileceği gibi teorik fizik ve astrofizik üzerine yazılmış teknik bir kitaptır. Kitap cisimlerin hareketi, güneş sistemi, evrensel çekim kanunu, diferansiyel hesabın açıklanması, zaman-mekân gibi konuları ele almıştır. 

Her ne kadar zaman ve mekâna ilişkin görüşleri Einstein’ın  “Özel ve Genel Görelilik Kuramı” isimli yapıtıyla aşılsa da hâlâ dünyanın açıklanmasında ve mühendislik alanında Newton’un keşfettiği yasalar büyük rol oynamaktadır.

3. “Türlerin Kökeni”, Charles Darwin

Ülkemizde “insanın atası maymun mudur?” gibi popüler ve gündelik tartışmalarca heba edilse de Darwin’in kitabı bugün bilim çevrelerince yasa olarak görülen biyolojik evrim kuramını ilk kez sitemli biçimde ortaya koymuştur. 1859 yılında yayımlanan kitap, Darwin’in özellikle Galapagos Adaları’nda yoğunlaşan 5 yıllık araştırma gezisinin ürünüdür. Kitap yayımlandığı dönemde büyük gürültü kopardı. Özellikle dinî çevrelerin tepkisini çekti. 

Bilim ve felsefe dünyasında ise büyük yankı ve heyecan uyandırdı. Marx, “Türlerin Kökeni” için Engels’e şöyle diyordu: “İşte bizim tarihsel düşüncemizin biyolojik temeli.”

4. "Gök Kürelerin Dönüşleri Üzerine”, Nicolaus Copernicus

Bugünkü evren görüşünün şekillenmesinde ve modern astronomimin temellerinin atılmasında en büyük katkıyı Copernicus (Kopernik) vermiştir. “Gök Kürelerin Dönüşleri Üzerine” (De Revolutionibus Orbium Coelestium) isimli yapıtında Copernicus Batlamyus’un 1500 yıllık yer merkezli, sabit evren tasarımını yıkan, dünyanın kendisinin ve güneşin etrafında döndüğü yönündeki hesaplamalarıyla çok büyük bir bilimsel devrime imza attı ve bütün dünya tarihini derinden etkiledi.

5. “İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog”, Galileo Galilei

1632 yılında yayımlanan kitap Papa 8. Urban tarafından Galileo’ya verilen özel izin ve onayla Copernicus’un güneş merkezli evren görüşü üzerine nesnel bir inceleme yapması için görevlendirmesi üzerine ortaya çıkmıştır. Kitabını üç farklı karakter üzerinden kurgulayan Galileo bu karakterler üzerinden evren sistemini tartışmıştır. Kitabında yer alan görüşler ise Copernicus’u destekleyince, Kilise’nin hışmına uğrayan Galileo hakkında Engizisyon süreci başlamış ve görüşlerinden geri adım atmaya zorlanmıştır. Tarihin en önemli kitaplarından olan bu bilimsel eser, insanlığın evrene ve dünyaya bakışını geri dönülmez biçimde değiştirmiştir.

6. “Özel ve Genel Görelilik Kuramı”, Albert Einstein

Dâhi dendiğinde belki de akla ilk gelen isim olan Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi Albert Einstein, 1905 yılında ardı ardına çok önemli makaleler yayımladı.

Kimileri bundan dolayı 1905 yılını “mucizevî yıl”olarak adlandırdı. Einstein görüşlerini geliştirerek 1916 yılında “Özel ve Genel Görelilik Kuramı”nı yayımladı. Einstein’ın görüşleri bilim, düşünce ve sanat çevrelerinde çok büyük bir etki ve hayranlık uyandırdı. 200 yıllık Newton mekaniğinin zaman ve mekân algısı tamamen değişti.

7. “Rüyaların Yorumu”, Sigmund Freud

smg.photobucket.com

Modern düşüncenin gelişiminde Viyanalı nörolog Sigmund Freud’un katkısı asla görmezden gelinemez. 1900 yılında yayımlanan “Rüyaların Yorumu”, onun sonraları daha da geliştireceği düşüncelerinin kaynağı niteliğindedir. Bugün günlük yaşamda da sıklıkla kullanılan başta bilinçaltı (bilinçdışı) olmak üzere birçok kavram ve ufuk açıcı görüş geliştiren Freud, özellikle cinsellik üzerine düşünceleri ile günümüzde dahi sıklıkla kendisine referans verilen ve çok tartışılan bir isim olmayı sürdürüyor.

8. “Novum Organum”, Francis Bacon

Tam ismiyle, “Yeni Organon ya da Doğanın ve İnsanın Krallığının Yorumlanışına İlişkin Doğru Yol”, Bacon’un yeni bir bilimsel yöntem, yeni bir bilim felsefesi ve mantık önerdiği yapıtıdır. Bacon eserinde, eski düşüncenin, batıl inançların, zihinsel putların yıkılmasına verdiği uğraş ve ortaya koyduğu metodoloji ile modern bilimin serpilmesinde büyük rol üstlenmiştir.

9. “Devlet”, Platon

Alfred North Whitehead, “Felsefe tarihi Platon’a düşülen dipnotlardan ibarettir”

diyor. Diyaloglarında hocası Sokrates’i konuşturan Platon’un meşhur kitabı “Devlet” yüzlerce yıldır siyaset ve devlet felsefesi üzerine kafa yoranların, 'ideal devlet, toplum nasıl olmalı?”, diye soranların tekrar tekrar okuduğu bir kitap. “Devlet” okunmadan siyaset üzerine söylenen her şey eksik kalacaktır…

10. Milletlerin Zenginliği” Adam Smith

Marx eğer komünizmin babası ise kapitalizmin babasının da İskoç filozof Adam Smith olduğu söylenebilir. Smith’in ekonomik büyüme üzerine görüş ve düşünceleri o kadar etkili olduğu ki, bütün eski ekonomik görüşlerin terk edilmesine yol açtı. Smith meşhur “laissez-faire, laissez-passer'” (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) ilkesini benimsemiştir ve serbest piyasa ekonomisinin gelişmesinde büyük rolü olmuştur.

11. “Prens”, Niccolo Machiavelli

Bugün Makyavelist sözcüğünü duyduğumuzda akla siyasî iktidar ve menfaat uğruna her şeyi yapabilecek, hiçbir etik değeri olmayan şeytanî bir tip gelmektedir. İşte bu sözcük İtalyan siyaset felsefecisi Niccolo Machiavelli’nin adından gelmektedir. Machiavelli, başka kitaplar da yazmış olsa da kötü şöhretini esas olarak “Prens” isimli kitabından kazanmıştır. Machiavelli, bu kitabında iktidar sahiplerine çeşitli öneriler getirmektedir. Ancak çoğunlukla kötücül diyebileceğimiz bu öneriler, aslında Machiavelli’nin ideal yönetim tasarımında yoktur. O “Prens”de olması gerekeni değil, olanı anlatmıştır. Machiavelli bu eseriyle kimilerince siyaset biliminin kurucusu kabul edilmiştir ve denilebilir ki Marx’tan sonra dünya siyasetini en çok etkileyen isim olmuştur.

12. “Kadın Haklarının Savunusu", Mary Wollstonecraft

1792 yılında yazılan kitap, kadın haklarının ve feminizmin ilk önemli, sistemli ve cesur kitabı kabul edilir. Kadınların da erkekler gibi “insan” olduğunu ve erkeklerin sahip olduğu ve yararlanabildiği her hakkın kadınlar için de geçerli olması gerektiğini savunan, kadınların eğitimine büyük önem veren Mary Wollstonecraft, eseriyle kadın hakları mücadelesinin başta gelen temsilcilerinden biri olmuştur.

13. “Sivil İtaatsizlik”, Henry David Thoreau

Amerikalı filozof Henry David Thoreau’nun kitabı “Sivil İtaatsizlik” kabaca “bireyin devlet için değil; devletin birey için olduğu” yönündeki görüşünü geliştirdiği eseridir. Düşünür, bu doğrultuda eğer devlet bireyi veya azınlıkları ezerse buna karşı direnişin meşru olduğunu savunmuştur. Kitap ilk yayımlandığında bir etki yaratmadı. Ancak 20 yıl sonra, görüşleri Hindistan’a ulaştığında Gandi onun görüşlerinden ilham alarak İngilizlere karşı “pasif direnişi” örgütleyecekti.

14. “Nüfusun Artışı Üzerine Deneme”, Thomas Malthus

İngiliz nüfus bilimci, politik iktisatçı ve ruhban olan Thomas Robert Malthus’un yayımlandığında kızılca kıyameti koparan kitabı “Nüfusun Artışı Üzerine Deneme”de tartışmalı birçok görüşü bulunmaktadır. Malthus’un asıl tezi şudur: Nüfusun artışı, besin maddelerinin artışından fazladır. Doğada ortaya çıkan bu dengesizlik bazı insanların ölümü ile dengelenir. Malthus, bu görüşünü son derece katı biçimde savunmuş; toplumun fakir kesimlerine yönelik sosyal yardımlara karşı çıkmış, özellikle yoksulların zorunlu nüfus planlamasına yönlendirilmesi gerektiğini öne sürmüştür. Zengin yönetici kesimler yazarın bu görüşlerini desteklerken, karşıtlarından Malthus’un acımasızlığına dair çok sert eleştiriler gelmiştir.

15. “Sağduyu”, Thomas Paine

İngiliz kökenli ABD'li siyaset kuramcısı, yazar, aktivist. Thomas Paine kitabı ile

Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nı ve Fransız Devrimi’ni etkilemiştir. 1775-1776

yıllarında yazılan kitap, Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında George

Washington tarafından askerlere okutulmuştur.

16. “Tom Amca’nın Kulübesi”, Harriet Beecher Stowe

Tüm bu kitaplar içindeki tek edebiyat eseri ünlü rahiplerle dolu bir ailede yetişen ve yine ünlü bir rahibin eşi olan Harriet Beecher Stowe tarafından yazılmış olan “Tom Amca’nın Kulübesi” isimli romandır. 1852 yılında yayımlanan kitap Amerikan İç Savaşı’nın başlamasında ve kölelik karşıtı hareketin doğmasında önemli bir rol oynadı. Hatta Abraham Lincoln bir vesile ile bir araya geldiği Stowe hakkında “bu büyük savaşı başlatan, işte bu küçük hanımdır”, demiştir. Yapıt kendi döneminde İncil’den sonra en çok satılan kitap oldu. ABD’de 300 bin, Büyük Britanya’da ise 1 milyondan fazla satılmıştır. Eser, 19. yüzyılın en çok satan romanı olmuştur. Ancak yazarı ABD dışındaki baskılardan telif hakları o dönemde gelişmediği için para kazanamamıştır.

17. “Özgürlük Üzerine”, John Stuart Mill

Faydacılığın önde gelen savunucusu İngiliz filozof, mantıkçı ve iktisatçı Mill, “Özgürlük Üzerine” isimli kitabında tamamen faydacılık düşüncesinden yola çıkarak, toplumun ve iktidarın birey üzerindeki gücünün sınırlandırılması gerektiğini savunmuştur. Yapıt kimi eleştiriler alsa da genel anlamda liberalizm düşüncesinin çok güçlü bir savunucusu olarak coşkuyla karşılanmıştır.

18. “Gerilla Savaşı”, Ernesto “Che” Guevera

Kısaca “Che” olarak bilinen Ernesto Guevera Arjantinli Doktor, Marksist politikacı, ve devrimci gerilla lideridir. “Gerilla Savaşı” isimli kitabında, gerilla savaşının genel hatlarını, taktiklerini ve kendi deneyimleri anlatmış, Guetemala’da, Küba’da, Kongo’da, Bolivya’da yaşanan devrimci hareketlere ve daha sonraki başka gerilla hareketlerine kaynaklık ederek büyük siyasal etkilere yol açmıştır.

Popüler İçerikler

TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?