Dünya Tarihini Değiştiren Devrimlere ve Mücadelelere Işık Tutabilecek 17 Benzersiz Film

Hepsi birbirinden değerli ve bilgilendirici!

Not: Film açıklamaları beyazperde.com'dan alınmıştır.

1. Potemkin Zırhlısı (1925)

IMDb: 8,0

Rus-Japon savaşı sırasında yenilgiye uğrayıp zayıf düşen Çarlık Ordusu, köylü ayaklanmalarını bastırırken daha da güçsüz duruma düşer. Askerler arasında da hoşnutsuzluklar artmaya başlar. Bunun yanında çarlık subayları, gemi mürettebatına sürekli baskı yapar, mürettebatın yatma yerleri, yedikleri, içtikleri ve çalışma koşullarının dayanılmazlığının yanında subayların bu davranışları da işi katlanılmaz boyutlara taşır. 27 Haziran 1905’te Potemkin Zırhlısı’nda bir isyan patlak verir. Bu isyan denizciler ve askerler arasındaki hoşnutsuzluğun ilk yığınsal belirtisi olur. Ve 1905’te Rusya’da Çarlık rejimine karşı ayaklanan askerler, Büyük Ekim Devrimi yolundaki en önemli adımlardan birisini atmış olur. Mürettebat potemkin zırhlısına kızıl bayrağı çeker ve ardından işçi grevlerinin yoğun olduğu Odessa’da demirler. Daha sonra ayaklanmayı bastırmak üzere gönderilen savaş gemilerinde denizciler, ayaklananların üzerine ateş açmayı reddeder ve böylece Potemkin Zırhlısı’nın ayaklanması daha da güçlenir.

Fakat Potemkin Zırhlısı’nın ayaklanmasına Karadeniz donanmasının diğer gemileri katılmaz. Erzak ve yakıtı azalan Potemkin Zırhlısı Romanya kıyılarına yanaşarak, Romanya hükümetine teslim olur. Böylece zırhlıda ki ayaklanma yenilgiyle sonuçlanır. Potemkin Zırhlı’sının ayaklanması Çarlık ordu ve donanmaları arasında başlayan ilk devrimci ayaklanmaydı. 27 Haziran 1905’te Çarlık rejimine karşı Potemkin Zırhlısı ayaklanması, Ekim Devrimi’nin bir provası haline gelmişti.

Dünya sinemasının başyapıtları arasında, tüm zamanların en önemli filmi olarak görülen Potemkin Zırhlısı; 1905 devrimi yansıtan devrimci bir film olmasının yanında, büyük usta Eisenstein’ın sinema sanatında devrim yaratan bir çalışmasıdır.

2. 1900 (1976)

IMDb: 7,7

Bir arkadaşlığın, türlü sebeplerle, siyasi olaylar, ekonomik düzen paralelinde düşmanlığa bile dönüşebildiğini anlatır film. İtalya’da geçmektedir. İtalya’da çok bilinen ve meşhur toprak sahiplerinden Berlinghieri ailesinin oğlu Alfredo ve babası çiftçi olan Olmo, 1900 yılında aynı gün doğarlar. Alfredo ve Olmo'nun arasındaki ilişki, yaşları büyüdükçe keskinleşen sınıf farklılıkları ve ülke içi-dışında yaşanan siyasi sorunlar nedeniyle arkadaşlıktan düşmanlığa dönüşür. Savaşa gidip gelen Alfredo, artık Marksist Olmo'nun gözünde, yok edilmesi gereken faşist bir liderden başka bir şey değildir. Usta Bernardo Bertolucci, toplumun, burjuvazi ve köylü sınıfı olmak üzere iki farklı kanadını temsil eden Alfredo ve Olmo üzerinden zamanında komünizm ve faşizmden çok çekmiş gerçekçi bir İtalya panaroması sunuyor.

3. Kızıllar (1981)

IMDb: 7,3

Amerikan sosyalist devrimcileri sinemada kendilerine çoğu zaman ya hiç yer bulamamıştır ya da 'öcü' muamelesi görüp gerçeği hiç yansıtmayan ajitasyon karakterlerle ABD resmi devletinin propaganda aygıtlarının kurbanı olarak beyaz perdede canavarlaştırılmış karikatürize figürler olarak işlenmişlerdir. Ancak başarılı aktör ve yönetmen, nadir de olsa görece tarafsız bir bakış açısıyla Amerikan komünistlerinin hikayesini beyaz perdeye taşıyarak, bir anlamda bir boşluğu doldurmaya niyet etmiş... Amerikalı gazeteci John Reed'in gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan film, Birinci Dünya Savaşı'nı kendine arka plan olarak seçiyor. Louise Bryant yeni tanıştığı John için kocasından ayrılır. John ile tanıştıktan sonra feminist hareketlerde de yer alan Louis, daha sonra John ile birlikte Amerika'daki iş gücünü korumak adına önemli protestolara katılırlar. Ekim Devrimi sırasında Rusya'ya giderek buradaki komünist hareketlerden etkilenen sevgililer, Amerika'ya döndüklerinde benzer bir devrim gerçekleştirmeyi kafalarına koyarlar. O dönem yaşamış, devrime ve komünist hareketlere tanıklık etmiş kişilerle yapılan röportajlardan yararlanılan film, Warren Beatty'ye en iyi yönetmen ödülünü de kazandırmıştı.

4. Mandela: Özgürlüğe Giden Uzun Yol (2013)

IMDb: 7,1

Güney Afrika'nın efsaneleşen özgürlük savunucusu Nelson Mandela'nın yaşamını kronolojik biçimde takip eden film, Mandela'nın bir taşra kasabasındaki çocukluğundan başlayarak, Güney Afrika'nın demokratik seçimlerle iş başına gelen ilk başkanı olmasına kadar geçen sürecini beyazperdeye taşıyor. Mandela, henüz genç bir hukuk öğrencisiyken, politikaya duyduğu büyük ilginin sonucunda Güney Afrika'da demokrasinin en önde gelen savaşçılarından biri olur. 1964 yılında çarptırıldığı hapis cezasıyla birlikte kontrol altına alınsa da 27 yılın ardından özgürlüğüne kavuştuğunda mücadelesine devam eder. 1993 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Mandela, bir yıl sonra ülkenin ilk siyahi başkanı olarak göreve gelir.

5. Germinal (1993)

IMDb: 7,1

Etienne Lantier , maden yatakları sayesinde geçimini sağlayan bir Fransız kasabasına yerleşip tek derdi bir işe sahip olmak olan sıradan bir adamdır. Fakat kısa bir süre içerisinde Maheu ile tanışmasıyla birlikte hayatını kökünden değiştirecek yaşanmışlıklar edinecektir. Madende iş bulmasına yardımcı olan Maheu ile günden güne yakınlaşır, bu esnada ailenin genç kızı Catherine’e umutsuzca aşık olur. Tek derdi ise maden işçilerinin içerisinde bulunduğu zorlu çalışma şartlarıdır. Etienne, Maheu’yu ikna ederek yeni bir madenciler sendikası kurmayı üstlenip büyük bir grevi organize eder. Elele verip bir araya gelen işçiler devasa bir isyan başlatır, fakat maden sahiplerinin gazaplarından kurtulmaları kolay olmayacaktır... 

Emile Zola’nın aynı isimli çarpıcı romanından uyarlanan film, kitapta olduğu gibi 1884 yılında Fransa’nın Voreux madenlerinde yaşanan dramı, tüm çarpıcılığı ve safi gerçekliğiyle beyaz perdeye yansıtıyor.

6. Ülke ve Özgürlük (1995)

IMDb: 7,6

Ülke ve Özgürlük bizleri İspanya Sivil Savaşı'na götürüp güzel bir aşk hikayesine tanık ediyor. Genç ve işsiz bir komünist parti üyesi olan David nişanlısını da terk edip savaş mağduru İspanya'ya gönüllü olarak gitmeye karar verir. Ordunun gözde elemanlarından biri olur ve Blanca isimli bir anarşiste aşık olur. Birlikte eşitlik ve özgürlük için savaşırlar. Ta ki bir gün asıl düşmanın karşı tarafta değil, yakınlarında bir yerde olduğunu anlayana dek... 

İngiliz ve İspanyol ortak yapımı olan filmin yönetmen koltuğunda Ken Loach bulunuyor.

7. Elveda Lenin! (2003)

IMDb: 7,7

1989 yılında, Doğu Almanya’da yaşayan Alex’in annesi aniden komaya girer. Komada kaldığı sekiz ay boyunca dünya politik düzeninde hiç beklenmedik gelişmeler olur. Komunist Parti’nin en sıkı savunucularından ve aktif destekçilerinden biri olan Christiane, sekiz ay sonra uyandığında artık yaşadığı dünya sandığından çok farklıdır.

Berlin Duvarı yıkılmış; kapitalizm, Doğu Almanya’da kendisini göstermeye başlamıştır. Alex, annesinin zaten hassas olan sağlığını düşünerek bu gerçekleri ondan saklamaya karar verir! Ama bu hiç de kolay olmayacaktır. Değişimin rüzgarları, sadece sokaklarda değil, evlerin içinde de esmeye başlamışken annesini tüm bu gerçeklerden koruyabilmek için içlerinde sadece kendilerinin olduğu, gerçek üstü masalsı bir dünya kurar.

8. 12 Öfkeli Adam (1957)

IMDb: 9,0

12 Öfkeli Adam, cinayetle suçlanan bir genç ile ilgili karar vermekle yükümlü 12 jüri üyesinin karar verme sürecini konu ediyor. Latin Amerikalı bir genç adam, babasını öldürdüğü gerekçesiyle cinayetle suçlanır. Sanığın kaybettiğini söylediği bir bıçak ise cinayetin işlendiği odada bulunmuştur, gencin mahkemeye sunduğu savunma zayıftır ve olan biteni duyduklarını söyleyen pek çok tanık vardır. Sanık suçlu bulunduğu taktirde idama mahkum edilecektir. Jüri sonuçları pek de şaşırtıcı değildir: 12 jüri üyesinden sadece sekiz numaralı jüri üyesi Davis 'suçsuz' hükmü yönünde oy vermiştir. Davis’in jüri üyelerini ikna etmeye çalışması esnasında her jüri üyesinin 'suçlu' kararı vermesinin arkasında ise, aralarında yabancı düşmanlığı, kanuna aşırı güven, çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma gibi farklı kişisel sebepler olduğu ortaya çıkacaktır.

9. Nisan Devrimi (2000)

IMDb: 7,1

Nisan Devrimi, 25 Nisan 1974'te ordu güçleri tarafından Portekiz'deki faşist diktatörlüğün sonlandırıldığı 'Karanfil Devrimi'nin öncesini konu alır. Uzun bir süredir ülkeyi son derece katı bir şekilde yöneten başbakan António de Oliveira Salazar, faşist yönetimiyle halka terör anları yaşatmaktadır. Onlarca masum insan hiç uğruna canlarını kaybederken, ölümcül işkenceler ve her anlamda yapılan tutucu baskılar ülkeyi yaşanılmaz hale getirmiştir. Gizli servisin yürüttüğü bu operasyonları durdurmaya karar veren devrimci bir grup, tanklarıyla başkent Lizbon'a doğru yola çıkar. Bu kanlı demokrasi savaşı insanlık tarihinin en kanayan yaralarından biridir.

10. Açlık (2008)

IMDb: 7,6

IRA ile ilgili olarak çekilmiş filmde, Bobby Sands'in insanlık dışı muamelelere maruz kalışındaki sertliği adeta yaşıyorsunuz. Diyalogsuz sahnelerin vuruculuğu ile başlayan film, tüm filme yayılan dehşetli gerçeklik duygusu ile izleyeni kavrıyor.

Mahkumların battaniye ve yıkanmama eylemleriyle ilerleyen direnişleri, altı hafta süren açlık grevi ile doruğa çıkıyor. Hayatı mücadele ile geçmiş Sands’ın kendi vücudunu yaşamının son savaş alanı olarak addetmesiyle yaşanan dramatik süreç muazzam bir etkileyicilikle gözler önüne seriliyor.

Filmin etkileyiciliği sadece Sands önderliğindeki mahkumların direniş destanından ibaret değil. Zira hapishane mahkumlar için olduğu kadar gardiyanlar için de tam bir cehennem. Gardiyanların da alt üst olmuş psikolojisini izliyoruz filmde.

11. Ekmek ve Güller (2000)

IMDb: 7,0

İşçi sınıfının medarı iftiharı yönetmen Ken Loach’un 2000 yapımı bir denemesi Ekmek ve Güller... Bu filmde, bir grup göçmen işçinin patronlarına karşı başlatmış oldukları milyon dolarlık mücadelenin ilginç serüveni beyazperdeye aktarılıyor. Bu hikayede, önce ülkeye yasadışı yollarla yeni giriş yapmış olan Maya'yı izleyeceğiz. Pilar Padilla'nın canlandırdığı Maya, Los Angeles’daki ofis binasında hizmetli olarak kendisine bir iş bulur. Ancak çalışma şartlarının zorluğundan dehşete düşen Maya, Sam (Adrien Brody) ile birlikte iş birliği yaparak, adi bir kapitalist olan zalim patronuna karşı girişilen mücadeleye katılır. Örgütlü halkı hiç bir kuvvet yenemez ilkesinin uygulandığı 'Ekmek ve Güller', dünyada az sayıda kalmış 'Marksist filmler'den birisi olarak dikkat çekiyor.

12. Gandhi (1982)

IMDb: 8,0

Gandhi, Hindistan tarihinin en önemli kişiliği Mahatma Gandhi'nin hayatını ele alıyor. 1900'lü yılların başında, Hindistan'dayız... İngiliz sömürüsü altındaki ülke, esareti tüm iliklerinde hissetmekte, özgürlük kavramının hissettirdiklerini günden güne yitirmektedir. Bu dönem ortaya çıkan bir kişilik, epik bir tarih yazarak, insanlık tarihinin en önemli kahramanlarından biri haline gelecektir. Tüm zamanların en ilham verici kişiliklerinden biri olacak bu adam, Hindistan tarihinin en önemli kişiliği Mahatma Gandhi'den başkası değildir... Biyografi filmleri türünün en yetkin örneklerinden biri olan Gandhi, birçok sebepten dolayı etkisini asla yitirmeyecek, epik bir yapıttır. Akademi Ödülleri'nde sekiz dalda Oscar kazanan film, 300.000 kişiden oluşan, sinema tarihinin en kalabalık sahnesi rekorunu elinde bulunduran cenaze sahnesiyle hafızalara kazınmıştır.

13. Olimpo Garajı (1999)

IMDb: 7,4

İdealist bir genç olan Maria, otorite ile sorunları bulunan, anti-militarist bir devrimci kadındır. Diktatörlük karşıtı olan Maria annesiyle beraber bir hayat sürmektedir. İllegal bir devrimci örgütün üyesi olarak gizli yürüttüğü faaliyetlerinin yanı sıra, yoksul çocuklara da gönüllü eğitim vererek insanlığını kanıtlamaktadır. Faşist askeri diktatörlüğe karşı eylemler planlayan Maria, Felix adlı geçmişine dair hiç kimsenin hiçbir şey bilmediği bir adam ile tesadüfen karşılaşır. Maria’nın evinde kiracı olarak kalan bu genç, bu gizemli kadına karşı büyük bir aşk hissetmeye başlar.

14. Persepolis (2007)

IMDb: 8,0

Yıl 1970 İran. Marjane Statrapi, gencecik gözlerle izlemektedir İran rejiminde olan bitenleri. Bugüne kadar yazılıp çizilen onca şeyin ardından bir kez de küçük bir kızın penceresinden bakmanın farklı tadı yansıyor perdeye. Marjane’in ailesi Şah iktidarının düşüşü karşısında çok mutludurlar. Ekonomik ve toplumsal yaşam standartları açısından artık yeni umutlar filizlenmiştir. Onca zor zamanlardan sonra artık demokratik bir yönetim anlayışına kavuşacaklarını düşünen İranlılar hayal kırıklığı yaşayacaklardır. Şimdi de mollaların zamanıdır. Bu karanlık dönemleri Marjane’in penceresinden anlatan Persepolis çizgi roman başyapıtı olarak nitelendiriliyor.

15. Kanlı Pazar (2002)

IMDb: 7,6

Tarih 30 Ocak... 1972 yılı... İngiliz askerleri, Kuzey İrlanda'nın Derry isimli kentinde, insan hakları yürüyüşüne katılmış olan vatandaşlar arasından 13 masumu katleder. Bu gün tarihe 'kanlı pazar' olarak geçmiş ve Britanya toplumunun geçmişinde kara bir leke bırakmıştır. Artık gençliğini yeni yaşamaya başlayan bir sürü İrlandalı çocuk, sadece özgürlük için IRA ordusuna katılacak ve günümüze kadar kanlı bir şekilde cereyan edecek olan ağır savaşın başrollerini üstleneceklerdir.

16. Duvar (1983)

IMDb: 8,1

Konusunu gerçek yaşanmışlıklardan alan Duvar, 1970’li yılların sonunda Ankara Kapalı Cezaevi’nde başlayan bir isyanı konu alır. Hapishanenin tüm ağır ve kirli işlerini yapan, en kötü hücrelerinde kalan çocuklar koğuşundan çıkar isyan… Dördüncü koğuşun çocukları terk edilmiştirler, hırsızdırlar, katildirler… Ama asıl en başta kadersizdirler… Bu bahtsızlar hücresinde, diriliğini yitirmeyen tek şey umut kırıntılarıdır. Bir gün daha iyi bir hapishanenin parmaklıkları ardına kaçabilmektir. 

Sinemamızın en değerli, en özgün isimlerinden Yılmaz Güney tarafından yazılıp yönetilen film, dönemin polita, siyaset ve hatta insanlık kavramında kanayan yaraları su yüzüne çıkarıyor. Politik sinemamızın en önemli filmlerinden olan yapıt ayrıca 1983 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilmiştir.

17. Ölümsüz / Z (1969)

IMDb: 8,3

Yves Montard, liberal ve haliyle bolca düşmana sahip bir politikacıdır. Bir gün devletin sağ cenahı tarafından düzenlenen bir suikastin neticesinde öldürülür. Devletin artık yeni görevi, bu korkunç cinayeti saklayıp zamanı gelince tümden örtbas etmektir. Formalite gereği açılan davaya atanan savcı, olayı inceledikçe bunun sıradan bir dava olmadığını fark eder. Kısa bir süre sonra bu davanın peşine iyice kapılır ve devletin derinliklerinde ve bağırsaklarında amansız bir yolculuğa çıkar.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

İzleyenlerin Aylarca Unutamadığı ve Etkisinden Çıkamadığı Birbirinden Duygusal 16 Film
Hafta Sonu Karantinada Ne Yapacağım Diye Düşünenlere: Bir Solukta Bitirmelik 17 Mini Dizi
2115 Yılına Kadar Hiçbirimizin İzleyemeyeceği Kurşun Geçirmez Bir Kapsülde Saklanan Film: 100 Years

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
YORUMLAR
12.02.2021

Güzel bir liste, izlemediğim çok film var, değerlendireceğim.

12.02.2021

Birçoğunu izlemiştim. Fakat hepsini tek tek okudum, güzel liste.

13.02.2021

'Once Upon a Time in the Revolution' filmini nasıl atlarsınız?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ