Fırtınalar, şiddetli rüzgarlar, şiddetli yağışlar ya da kurak dönemler gibi doğal olayların yoğunluğunun artması nedeniyle suyla ilgili afetlerin sıklığı artıyor. Seller, kuraklıklar, toprak kaymaları, buzul gölü patlamaları ve fırtına dalgalanmaları kıyı bölgelerinde ve dağ zirvelerinde, kurak ovalarda ve çöllerde, nehir kıyılarında ve taşkın yataklarında yaşamları ve altyapıyı etkiliyor. Tüm bu negatif etkilerin görüldüğü yerler ise daha çok fakir ve az gelişmiş ülkeler oluyor. Dezavantajlı bölgeler olarak tanımlanan bu bölgeler, gelişmiş ülkelerin küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olan eylemlerinin bedellerini en ağır ödeyenler.
Diğer yandan 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü, iklim değişiklikleri sonucunda kuraklık ve gıda kıtlığının olası sonuçları ile ilgili gelecek ön görüleri açısından önemli uyarıları farklı bir boyutta yeniden gündeme getirdi. Uluslararası Meteoroloji Örgütü, 1873 yılında endüstriyel ve insan faaliyetlerinden kaynaklanan kirliliğin başladığı bir dönemde kurulmuştur. O günden günümüze kadar geçen süre içinde insan faaliyetlerinden artan kirlilik artarken, teknolojik ve bilimsel gelişmeler, yapay zekâ kullanımı ile birlikte hava tahminleri de hayatımızda oldukça önemli bir yere gelmiştir.
Nüfus artışı, artan kentleşme ve iletişimdeki teknolojik atılım gibi bir dizi küresel faktör, önümüzdeki birkaç on yılda hava durumu hizmetlerinin doğasını, menzilini ve halka sunumunu etkilemesi beklenmektedir. Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Hizmetlerinin, su ve enerji gibi kıt kaynakların kullanımı söz konusu olduğunda yerel yönetimleri desteklemesi de önem kazanacaktır. Kentsel meteorolojiyi anlamak, mega şehirlerin zorluklarını ve ihtiyaçlarını karşılamak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak açısından da yine meteoroloji ve hidroloji hizmetleri oldukça önemlidir.
Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Hizmetleri hem küresel iklim değişikliklerini izlemek hem de gelecekte yaşanabilecekleri simüle edip önlem almak için büyük bir etkiye de sahip olacak. Özellikle tehlikelerin yeniden değerlendirilmesinde ve erken uyarıların sağlanmasında ve daha etkili müdahaleye izin vermek için daha iyi teslim sürelerinde onlardan daha fazlası beklenecektir. Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Hizmetlerinin ayrıca hastalık salgınlarına yol açabilecek çevresel koşullar hakkında tahminler sağlaması ve bunlar hakkında halk sağlığı topluluklarına önceden uyarılar vermesi beklenecektir.
Tüm bunların hayata geçmesi için doğaya uyumlu, yaşadığımız dünyayı koruyarak var olabileceğimizi anlama düzeyine gelebilmemiz gerekmektedir. Birlik bilincine varmayan ve benden sonrası tufan anlayışı ile yaşayan insanların sorumsuzluklarının bedellerini de ödemek, gelecek nesillerin ve dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların yaşam hakkını sömürmek artık tahammül edeceğimiz bir durum değil. Tüm insanlığın bu farkındalıkla uyanması dileğiyle…
Instagram
Twitter