Amerikalı bir teknoloji milyarderi, sıfırdan bir megakent inşa etmek istediğini belirtti. Amerika’da kuracağı bu şehir, hiperkapitalizm ilkelerine uygunluğu ve sürdürülebilir yapısıyla inşası tamamlanıp insanlar yaşamaya başladığında âdeta filmler, romanlar ve oyunlarda gördüğümüz ütopyalara benzer bir yer olacakmış. Bu çılgın projenin sahibini ve gerçekten ortaya koymak istediği şeyi merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Önceleri e-ticaret alanında girişimlerde bulunup ardından Walmart’ın çevrim içi alışveriş bölüm başkanlığına ve CEO’luğuna yükselen Marc Lore, yeni projesini geçtiğimiz ay lanse etti. Bu projede günümüzün ‘kirli’ mega kentlerine bir rakip ortaya koyuyor.
Şehrin adı ise bir zamanlar Aristoteles tarafından kullanılan, ‘daha iyi bir amaç’ anlamına gelen Yunanca telos sözcüğünden türetilerek Telosa konmuş. Fikri ortaya atan Lore, metropolünü tasarlamaları için Danimarkalı mimarlık firması Bjarke Ingels Group’u görevlendirdi. Şirket, tasarlamayı sürdürdükleri şehre dair üç dijital konsept görseli paylaştı.
Şehri tanıtmak amacıyla açılan internet sitesine göre olasılıklar arasında Nevada, Utah, Idaho, Arizona, Teksas eyaletleri ve Apalaş bölgesi bulunuyor. Şehrin 150.000 dönümlük bir arazide kurulması ve 2060 yılına değin 5 milyon insana ev sahipli yapması hedefleniyor. Bu da kabaca San Fransisko’ya benzer bir nüfus yoğunluğuna sahip olacağı, yani dönüm başına 33 kişi düşeceği anlamına geliyor.
Lore, planlarını açıklayan tanıtım videosunda, “Telosa, New York gibi canlı ve dolu, Tokyo gibi verimli, güvenli ve temiz ve Stockholm gibi sosyal hizmet kalitesine ve sürdürülebilirliğe sahip olacak” diyor. Dünyanın pek çok acıdan önde gelen ve hatta ‘en iyi’ olarak kabul edilen bu üç şehrin en iyi yanlarını alacak olan proje, gerçekten yaşanılabilir bir ortam oluşturmak niyetinde.
Lore, şehre yenilenebilir enerji kaynaklarıyla güç sağlamayı ve temiz suyun yerinde depolanıp temizleneceğini, ardından yeniden kullanılacağını söylüyor. Kentin sakinleri için de bol miktarda yeşil alana sahip olması planlanıyor.
Ayn Rand kapitalizmi ve İskandinav modelinin birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan eşitlik fikrinin uygulamaya sokulmak istendiği şehirde, her vatandaş hisse sahibi olacak ve şehir fiilen toplumun malı statüsünde bulunacak. Dolayısıyla şehir geliştikçe vatandaşlar da gelişecek. En azından kurucusu, şehirde böyle bir durumun hâkim olacağı düşüncesinde…
Sonrasında da adım adım daha fazla göçmen alacak ve yavaş yavaş büyüyecek. Tabii bunlar için öncelikle Lore’un finansman desteği bulması ve şehri kuracağı bir yer satın alması gerekiyor. Genellikle Amerika’nın çöl ya da kurak iklime sahip eyaletlerinden arazi bakılıyor.
Projenin çoğunu Lore bizzat kendisi finanse edecek olsa da hâlâ daha milyarlarca dolarlık bir fon desteğine ihtiyaç var. Özel yatırımcılar, hayırseverler, devlet yetkilileri, eyalet hibe ve sübvansiyonları yardımıyla projeye kaynak sağlanacağı umuluyor. Tanıtım videoları ve konsept görselleri her ne kadar hoş ve umut verici dursa da yüksek teknolojinin dört bir yanında kullanıldığı bir ütopya inşa etmek hiç de kolay değil. Bu hayalin gerçek olup olmayacağını zaman gösterecek…
Bu kardeşinize verin yetkiyi, size Wakanda'yı yaşatayım..