Mezopotamya'da ilk kentler M.Ö 6000 yıllarında kurulmuştur. Bu kentler, Fırat ve Dicle nehirleri arasında yer alır. Ancak başkentlerin oluşabilmesi için kentler yeterli değildir. Devlet örgütlenmesi ile başkentler meydana gelir. Akad hanedanın kurucusu olan ve Agade kralı olarak bilinen Büyük Sargon, M.Ö 2350 yıllarında Sümer kent devletlerini zorla ele geçirmiştir. Güney Mezopotamya olarak da bilinen Irak'ın güneyinde bulunan bu yerde bölgesel bir devlet kurmuş ve ilk başkent ortaya çıkmıştır.
Büyük Sargon ve ondan sonra gelecek diğer krallar, ele geçirdikleri yerlerdeki büyük ganimetleri başkentlerinde topladılar ve burada çeşitli tapınaklar kurdular. Ayrıca birçok kamusal binada buraya kuruldu. Mezopotamya'da ilk başkent olarak bilinen bu yer, diğer kentlerden oldukça farklıdır. Başkent hem kralın yaşadığı hem de tüm zenginliklerin toplandığı yer olarak bilinmektedir.
Babil Kralı Hammurabi, M.Ö 1750 yıllarında Akad ve Sümer şehirlerini tek bir yönetim altında birleştirdi. Böylelikle bölgesel devlet son buldu, imparatorluk dönemi başladı. Babil başkent olduktan sonra, fethedilen topraklardaki ganimetler burada toplanmaya başlandı. Antik Çağ dönemindeki imparatorluklarda başkentin sık sık farklı yerlere taşındığı düşünülmektedir. Özellikle Antik Mısır'da her firavun kendi başkentini seçmiştir.
Kralların kendilerine ait bir kent kurmaları, Sümerler döneminden beri gelen önemli bir iştir. Ancak bu başkentler, ekonomik veya siyasi sebeplerden dolayı kurulmamıştır. Sadece gelen kralın görkemini yansıtmak amacı ile oluşturulmuşlardır.