Frane Selak; Hırvat bir müzik öğretmeni. Dünyanın hem en şanssız, hem de en şanslı kişisi ama inanılmaz gerçek bir hikayesi var.
1962 yılının soğuk bir kış gününde hikayesi başlar. Srajevo'dan merkeze yolculuk yaparken tren kaza yapar. Trende 17 yolcu hayatını kaybederken Selak kıyıya kadar yüzüp kurtulur. Selak kazayı sadece kırık bir kol ve çiziklerle atlatır. Bu olay gelecek 40 yıl içerisinde başına geleceklerin bir habercisidir adeta
Bir sonraki sene küçük bir uçakla Yucca'ya giderken kabin basıncı düşüyor ve uçak düşmeye başlıyor. Bu kazada uçaktaki 19 kişi hayatını kaybetti. Frane uçaktan düşmeden atlıyor ve şans eseri samanların içine düşüyor. Bir kaç çizik ve kırıkla bu kazayı da atlatıyor.
1966 yılında bu sefer otobüsle seyahat etmek istiyor. Fakat lastiği patlayan otobüs köprüden uçuyor.Kazada 4 kişi hayatını kaybederken Frake bu kazadan da sağ olarak kurtuluyor.
Bu olaylardan sonra kendi arabasıyla seyahat etmeye karar veriyor. Fakat seyir halindeyken arabasının motoru alev alıyor. 3 yıl sonra aldığı aracında aynı şekilde motoru yanıyor ve ufak yanıklarla yine kurtuluyor
1986 yılında dikkatsiz bir tır sürücüsü aracına çarpıyor ve yaklaşık 100 metrelik uçurumdan yuvarlanıyor. Arabası parçalanan Frane Selak, Uçan arabanın camından atlayarak kurtuluyor.
1995 senesinde Frane Selak'a yolda otobüs çarpıyor, yine ufak sıyrıklarla kurtuluyor
Her şey bitti, hikaye sonlandı derken kahramanımızın hayatında çok büyük bir olay gerçekleşiyor. 2003 yılında 72 yaşındayken hayatı boyunca ilk kez aldığı bilete büyük ikramiye çıkıyor.